MED-CEZİR Med-Cezir, Ay’ın çekim kuvvetinden kaynaklanır ve belirli saatlerde suların ard arda alçalıp yükselmesini sağlar. Bu gel-git Ay ve dünya arasında yaşanırken insanlar arasında da buna benzer olaylar olur aslında. Tıpkı Dünya’nın etrafında dönen Ay’ın ona yaklaşıp suların yükselmesine, uzaklaştığında ise alçalmasına sebep olduğu gibi insanlar arasında da aynı med-cezir hareketi tekrarlanır. Yaşamda birbiri etrafında dönen kişiler vardır. Bunlardan bazıları Ay, bazıları ise Dünya rolünü üstlenirler. Ay olan dünyasının etrafında onun için dönerken gel-git hareketinin geliş, kısmını gerçekleştirir. Bu esnada aradaki çekim gücü artacağından duygular yükselir ve Dünya’ın yüzü Ay’a dönük olur… İşte tüm kusurlar, kötü huylar ve alışkanlıklar bu anda unutulur. Duyguların yükselmesi ve taşması safhasında Dünya’nın gözü Ay’dan başkasını görmez ve Ay da bu kur yapma ve onu kendine çekme işinden oldukça mutlu olmuştur. Fakat Med-Cezir’in tam anlamıyla gerçekleşmesi için bir de gitme işi vardır ki bu da Ay’ın Dünya’nın etrafında pervane olmayı bırakıp uzaklaşmasıyla gerçekleşir. Doruk noktasına ulaşan duyguların yerini boşluklar almıştır artık. Kafalar oldukça karışmış ve azalan hisler geride büyük yıkımlar ve hayal kırıklıkları bırakmıştır. Dünya kendi etrafında yavaş ve isteksizce dönmeye başlar… Ancak Ay öyle sevmiştir ki Dünya’yı hiçbir şeyin onu aşık olduğu gezegen kadar mutlu edemeyeceğini, onun o huysuz ve uslanmaz tavırlarını dahi özlediğini ancak ondan uzaktayken anlayabilecektir. İkisi de kendi etraflarında dönerken birbirleri hakkında düşünme fırsatı bulurlar böylece. Ay Dünyasından uzak olamayacağını, Dünya da ondan yüz çeviremeyeceğini görür. Ve Ay, yolundan dönüp tekrar Dünyasını aynı aşkla kendisine çekmek için etrafında dönmeye başlar. Bu geliş ve gidişler onlara fırtına, felaket getirse de onlar birbirleri asla bırakmazlar. Ay, Dünya’nın üzerinde bir kuvvettir ve Dünyasını koruyup kollamaktan hiç vazgeçemeyecektir… Dünya’da onun kendisine -her şeye rağmen-gelmesini aynı umut ve sevgiyle bekler…