Milletvekilliği, Devlet ve Kamu, Yargı, Banka görevlerine seçilen, atanan kişilerden, vazifelerine başlamadan Mal Bildirimi istenmesi kanun gereğidir. Mal bildirimleri, resmi makamlar tarafından hazırlanan formlara göre eksiksiz, doğru, tam olarak doldurulur, bir zarfa konularak, yetkili makamlara teslim edilir. Bu görevlere atananlardan, mal varlığı, bildirimi istenmesinin amacı, göreve gelen kişinin önceki gayrimenkullerinde, mallarında, parasında vs.de, görevdeyken elde ettiği maaş ve diğer gelirlerine göre makul artış olmuş mudur?.. Zira görevin bitiminde de, tekrar mal bildirimi istenir. Mukayese yapılır. Bu mal bildirimleri, belli bir süre saklanır. 

İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde yapılan TV programında adaylara mal bildiriminde bulunup, bulunmayacakları soruldu. Herhalde sunucu bunun yasal bir gerek olduğunu bilmiyordu. Mamafih her iki adayda kamuoyu ile paylaşırız dediler. Sn. İmamoğlu, kendisinin ve ailesinin mal varlığını açıkladı. Ben, adaylara mal varlığınızı açıklayın diyen moderatörün de mal varlığını açıklamasını istiyorum. Biz, Mülkiyelilerin fakülteyi bitirip, mesleğe atılınca iki hedefi vardır. Birincisi mütevazi bir daire, ikincisi ucuz bir araba. Bizim gibi DPT’de çalışanlar yurt dışına gönderilince, aldığımız burslardan para biriktirip, dönerken arabayı öyle sahipleniriz, ben de ABD’den dönerken, VOSVOS getirmiştim. Ben, DPT’den sonra özel sektöre geçtim, Tamek/Pepsico Genel Müdürü oldum. Özel sektörün imkanları, maaş ve primler, DPT’ye göre daha iyi olduğundan Çeşme’de güzel bir yazlık almıştım. Ayrıca kiradan kurtulup, bir de daire almıştım. Ancak siyaset yıllarımda, kendi yağımla kavrulduğumdan, Milletvekilliğinin getirdiği ağır masrafları karşılamak için dairemi ve yazlığımı satmak mecburiyetinde kaldım. Milletvekilliğim sona erince tekrar TBMM’ne mal beyanında bulundum, doldurduğum bildirimi yetkiliye gösterdim; “Milletvekilim, sizin daire ve yazlık yer almamış” deyince “Bunu söyleyeceğinizi biliyordum, buyurun gayrimenkul satım evraklarını, dosyama koyunuz” dedim. Konu mal bildirimi olunca, aklıma bu anekdot geldi. Kimbilir belki de ilgili malların artışına alışmış olmalı ki, benim azalmama hayret etti. 

Netice itibariyle mal bildiriminde bulunmak, devlet görevi yapanlar için kanuni bir gerekliliktir. Resim formlar, resmi zarfa konulur, yetkili merciye teslim edilir. Adli bir durum ortaya çıkarsa, yetkili hakim açar, değerlendirir. İşin doğrusu da budur. İsteyen kamuoyuna da açıklayabilir. Ancak kimin nesi olduğunu, öyle uluorta, dedikodulara meydan verecek biçimde ortaya dökmenin, doğru olacağına da inanmıyorum. Kimsenin malı, kimseyi ilgilendirmez...