SU İÇMEYİ SEVİYORUM
Uzun mesafe yürüyüşleri sırasında sık sık gazetecilerin objektifine takılan Kuzey Güney dizisinin Banu’su Bade İşçil, günde 5 - 8 litre arası su içtiği yönündeki açıklamasını ardından eleştirilmişti.
İşçil eleştirilere dün twitter’dan yanıt verdi ve “Su içmeyi çok seviyorum ama her gün 5 litre içmiyorum. Yani içemiyorumdur herhalde ama susuzluğumu suyla gideririm. Başka içeceklerle değil. Su içmemi eleştirenlere sesleniyorum. Başkası su niyetine başka içecek türlerini içiyor, o daha mi iyi? Vücudunuzdaki her 15 kilo için 1 litre su içmek gerekiyormuş ve her 1 saatlik egzersiz için 1 litre fazladan su içmeli” açıklamasını yaptı.

KOCAYA İNAT
’Alayına Gider’ adlı albümünden sevilen şarkılarını dinleyicileriyle paylaşan Gülbin Vardar, “Kocaya inat kumaya tokat kendimi sahneye attım.
Bundan sonra aldatılan kadın olarak anılmak istemiyorum. Çok güzel projelerim var. Çok yakında hepsini müzikseverlerle paylaşacağım” dedi.

YAPIM ŞİRKETİ KURACAKLAR
Ünlü oyuncu Cihan Ünal’ın iki kızı, Yağmur Ünal ve Irmak Ünal bir yapım şirketi kurmak için kolları sıvadı.
Anneleri ayrı olan ve bugüne kadar yan yana gelmemeye özen gösteren iki kız kardeş, Irmak Ünal’ın anne olmasından sonra iyice yakınlaştı. Film, dizi ve reklam çekecekleri şirketin kuruluşu için gerekli paranın bir kısmını Yağmur’un annesi Türkan Şoray, bir kısmını da Irmak’ın eşi Emre Karabacak verdi.

TAŞERONA ÖDEDİK
Müjdat Gezen, Bursa’daki sanat merkezine gelen haciz için “Söz konusu parayı taşerona ödedik” derken, gördüğü desteğe de teşekkürlerini sundu.
Olayın duyulmasının ardından Uğur Dündar, Levent Kırca,Tarık Akan, Mustafa Sarıgül gibi pek çok isimden destek gördüğünü kaydeden Müjdat Gezen, İzmirli kadınların kendi aralarında para toplamasından etkilendiğini söyledi. Gezen, “Ben para değil, insan biriktirmiştim. Bu destekler biriktirdiğim insanlardan” dedi.

REYTİN REKORU KIRDI
Yunanistan’ın büyük TV kanallarından biri olan Mega TV’de yayınlanmaya başlayan Unutulmaz, ilk üç bölümüyle reyting rekorları kırdı.
Unutulmaz Yunanistan’ın lider kanalı Mega TV’de yayınlandığı ilk gün tüm programlar arasında birincilik koltuğuna oturdu. İkinci ve üçüncü günler de lider koltuğunu kimselere bırakmadı...

YENİ BİR “CEVHER”
 Başarılı şarkıcı Cevher’in yaklaşık iki yıldır üzerinde titizlikle çalıştığı dört şarkıdan oluşan maxi single çalışması “Salkım Söğüt”, Arpej Yapım etiketiyle müzik severlerin beğenisine sunuldu.
Müzik yönetmenliğini ve aranjörlüğünü Orhan Sancak, prodüktörlüğünü Cevher’in yaptığı çalışmanın kayıt, mix ve editingini Mustafa Karaduman, masteringi Londra Metropolis stüdyolarında Tony Cousins tarafından yapıldı. Aysel Gürel  ve Ayla Çelik çalışması olan albümle aynı adı taşıyan “Salkım Söğüt”ün yanı sıra albümde, Gökhan Tepe, Güliz Kömürcü, Bora Sütçü ve Burak Öksüzoğlu şarkıları da yer aldı.

BABAR, MADONNA’NIN KONUĞU
Gazetemiz yazarı gazeteci Habib Babar, bugün  Flash TV’de Karadeniz’in Madonnası Süreyya’nın programına konuk oluyor.
‘Tunceli Dağı’ isimli türküsüyle büyük bir çıkış yakalayan usta gazeteci Habib Babar, bugün saat 15’30’da Flash TV’de Kadeniz’in Madonnası Süreyya’nın sunduğu ‘Sarı Yıldızlar’ isimli programa konuk oluyor. Süreyya’nın çok yönlü bir şarkıcı olduğunu ve onun programında yer almaktan büyük bir mutluluk duyacağını belirten sitemiz yazarı Habib Babar, seslendireceği türkülerle izleyenlerine keyifli saatler yaşatacağını söyledi.

HOLLANDA BÜLBÜLÜ
Kendine has yorumuyla dinleyenlerini adeta mest eden ve yaklaşık 14 yıldır Hollanda’da yaşayan Başak Gürses, ilk albümünü piyasaya çıkarmak için kolları sıvadı.
Barak ve bozlak uzun havalarını yanık sesiyle yorumladığı için Avrupa’da yaşayan yurttaşlarımız tarafından ‘Hollanda Bülbülü’ lakabı takılan Gürses, Avrupa ülkelerinde barak okuyan bayan sanatçılar arasında rakip tanımadığını söylüyor. Başarılı türkücünün albümü önümüzdeki haftalarda müzik marketlerdeki yerini alacak. Gürses, albümünde yer alan ‘Bir Gurbet Kuşu’ ve Ciğerin Yansın’ isimli türkülerine klip çekmeye hazırlanıyor.

ÇOK EĞLENDİM
Ünlü oyuncu Doğa Rutkay, "Patlak Sokaklar- Gerzamot" filminde canlandırdığı Mary Jane karakteri için ilginç açıklamalar yaptı. Rutkay; çatlak bir profesör olan Mary Jane için şunları söyledi:  "Pasaklı, dağınık ve bilim insanı olan Mary Jane karakterini oynarken gülme krizine girdim. Sette gülmekten sesim kısıldı’dedi. Doğa Rutkay, film setinde tüm ekibin çekimler sırasında çok eğlendiğini söyledi.

BEN OLMA SAVAŞINDA '' O '' OLMAK
Nil ANKA
Bir çok savaşlar, isyankarlıklar ve tüm bunlar olmamışcasına inat , umutlarımız ve sevinçlerimiz. En büyük mücadelemizdir kendimiz olmaktır.  Kalabıklar içinde diğerlerinden ayrılmak, umutlar içerisinde öznelliğimiz ile farkındalıklar yaratabilmek. Ya ben olmak savaşı içinde iken kendimiz değilde '' o '' olursak..
Kim mi bu ''o''.. bir aşk , bir düşman bir başkası...
Büyüklerimizin söylediği şey; kınadığınız şeyi yaşamadan ya da kınadığınız kişi olmadan ölmezsiniz..
Ben olmak çabası ile kaçırdığımız insani ilişkilerde farkında olarak ya da olmayarak iletişim halinde olduklarımıza verdiğimiz zararlar..
Ben olmaktan kastım statü kavramından ayrı daha çok alt ego. Egolarımızdan daha gizil ve tehlikeli olan alt ego. Bastırılmış bilinç altı duyguları ile tetiklenen ve normallik altında sergilenen anormal ve kendini belli ettirmeyen davranış şekli. Tıpkı soğuk savaş gibi
Ben olmalıyım der ve her şeyi kendimize odaklı düşünürken ayna benlik kavramına tutunur kalırsak, paylaşımdan uzak kişilikler geliştiririz..
 Ne olur? ''O'' oluruz. Nasıl? ''O''  bir düşman olabilir.. Ötekileştirdiğimiz ve kendimizi ayna da mükemmel gördüğümüz benlik , gerçekte izole bir yaşama zorlayacağı için bizi 'benden başka herkes düşman' mantelitesi ile  dost kavramını unutur ve o düşman dediğimiz oluruz veya olumsuz her ne düşündük veya yaşadıksa kendimizi kötülükten sakınma adına takındığımız sinik tutum bizi her kaçtığımız ''o'' olmaya doğru yöneltecek..
Zarar görmemek adına zarar verdiğimizin, izole yaşamlarda toplumsallaşamamanın, ve tüm bunların nedeninde yaşanan kişilik kaybının yine tek sorumlusu ben olma savaşında olacağımız '' o'' olmaktır..
Ben olma mücadelesini, eğitim ve karakter ile öznellik yaratarak , zarar görme veya başaramama veya sevilmeme korkularına yenik düşme adına, daha  çok paylaşım ve faydalı iletişimle verebilirsek ben olma kavramı psikolojik bir ziyandan öte kişisel bir başarı olur..
Hep ben, her şey bana kavramı ile yaşayanlar sadece '' o '' olmaya mahkumlar. '' o '' olmuş kişiler ya izole bir yaşamda ya da taklitlerde kaybolurlar..
Ben olma çabası içine biz olma kavramını yerleştirebilenler, önyargısız, saygı ve eğitim temelinde paylaşımlarla madden ve manen en zengin insanlar olurlar..
Ben olmak savaşında ''o'' olarak kaybolmak yerine ben olurken biz  başarabilmiş veya başarabilecek olmamızı diliyorum..