Üç sene önce röportaj ile bir araya geldiğimiz Ferdi Bozduman, geçtiğimiz sene tekrar tarafıma röpörtaj vermiş bir çok konuyla da ilgi uyandırmıştı. 2018'i geride bırakarak yeni bir yıla "merhaba" demeye hazırlandığımız bu dönemde sevgili arkadaşım Kabalist Bozduman ve eşi Derya Bozduman ile bir araya geldik. Etkileyici konulara, yeni yıl gerçeklerine ve bu yılın kimi nasıl etkileyeceğine değindik. Şimdi sizlerle….
-Mehaba Ferdi nasılsın?
Sevgili Elif öncelikle merhaba. Çocuk yaşta bu mesleğe başladığım. Rabbimin bana vermiş olduğu yetiler ile beraber bu meslekte kendimi göstermeye başladığımda ilk kitabımla beraber şifa çalışmalarına başlayıp kehanetlerde bulunmaya başladığımda danışanlarım, beni daha önce görmemiş kişiler, "bu çocuk mu bizim hayatlarımıza etki edecek, daha çocuk ne yapabilir" dediklerini çok iyi hatırlıyorum. Yıllar içinde verilen mücadelede onların hayatında olan iyileşmeler sonucunda yaşıma değil, marifetime bakmaları gerektiğine ikna oldular.
Kişilerin yaşına takılmak değil kişinin size ne verebildiğine bakmak gerekiyor. Bana normal yollardan olabilecek bir olay için zaten gelmezsiniz. Benim işim imkansızı, olmayacak şeyleri yoluna koymak. Sizin olmayacak imkansız gibi gördüğünüz olayları şifalandırıp, onları mucizevi bir şekilde gerçekleştirdiğim için bunca yıldır bu piyasadayım. Yıllardır ayağım kaydırılmaya çalışılıyor. Yıllardır önümde engeller olduğu için bunları hep başarım sayesinde aşabildim. Bu meslekteki en büyük şansım büyük yoksulluk içerisinden gelerek kendimi bir yerlere getirebilmemdeki en büyük şansım öncelikle herhangibir madde kesinlikle kullanmamam. Bir şeyler başarabilmek için bir şeyler kullanmak gerektiğine dair bir algı var. Bu yanlış bir şey kesinlikle bunu kabul etmiyorum. Bunun dünya çapında örnekleri var.
-Bunu madde bağımlılığına bağlamamak gerekiyor. Başka birinden faydalanarakta bir yerlere gelinebiliyor…
Haklsın sevgili Elif. Kişileri o faydalandıkları insanlarda bu yollara bulaştırabiliyor. Kişi savunmasız çaresiz yol yordam gösteren kimseyi bulamayınca bu durumlar kaçınılmaz oluyor. Hayatta ki en önemli şey şanstır. Bazen ne kadar paran olursa olsun,ne kadar kazanırsan kazan şans çok önemli. Bende yanlız ve çaresiz olduğum zamanlarda madde kullanımına yönelebilirdim. Çıkar dünyasında yaşıyoruz aslında sen onlara istediklerini verdiğin sürece bir numarasın ama kendini kullandırmayı bıraktığın andan itibaren senden kötüsü yok. Geçen gün bir danışanımın çocuğu bileklerini kesmeden önce çamaşır suyu içmiş. Nasıl bir acı ve travmadan geçiyordu ki bu insan böyle bir ölümü seçiyor...
-Peki genelde ne tür tramvalarla kaşılaşıyorsunuz?
Birinci vaka tecavüz. Kimseye açılamıyorlar. İkinci vaka olarak anne ve babanın ayrılması, ailevi şiddet. Kadın yıllarca çalışıyor ama maaşını kesinlikle göremiyor çünkü maaşı tamamen kocasının himayesinde. Kocasının boyundurluğu doğrultusunda o kadın söz sahibi olabiliyor. Bunlar arasında halkın bir çok kesiminden insanlar var.
-Bu sorunları yaşayan danışan sonrasında ne yapıyor?
Biz çözümü üretiyoruz, danışanı aydınlatıyoruz fakat o koca bizi öğrendiği zaman daha kötü senaryolar olabiliyor. Bazen kadınların erkeklere anlatmaması gereken bazen de erkeklerin kadınlara anlatmaması gereken şeyler olabiliyor. En büyük sorun şiddet mesela. Adam çok tanınmış bir iş adamı fakat o kadar sapkın istekleri oluyor ki toplumun ağabeyi babası niteliğinde olan kişi evde kadının üzerinde terör estiriyor. Karakteri tamamen değişiyor. Yanlızlık, ani ölümler gibi çok büyük yıkımlara sebebiyet veren etmenler...
- Birazda iyi şeylerden bahsedelim mi Ferdi?
2019 yılında kader yeniden yazılıyor Elif. son yedi yılda inanılmaz öğretilerden geçtik inanılmaz badireler atlattık. Parayı bulmuşken kaybettik, aşkı bulmuşken kaybettik. Bu sıralar boşanmalar çok fazlaydı. En iyi giden ilişkiler son buldu. Bu süreç kasım ayından sonra geride kalmaya başladı. 2019 yılında öyle devrimler olacak ki ilişkiler, evlilikler, arkadaşlık, dostluk ,para konularında hayatlarımızda hangi konularda olumsuzluklar varsa son bulacak. Ülkecek çok ciddi bir kriz daha geçireceğiz. Bunu atlatabilirsek çok aydınlık günler bizleri bekliyor. Artık orta sınıf kalmadı var olanda inanılmaz para var. Yurt dışına çıktım geçen günlerde bir Bulgar Livası 1 Türk Lirasına eşit. Bu da üzücü tabii
"Sadece fenomenler mi kötü"
Bilginin ve mevkinin öneminin olmadığı noktalardayız. Sosyal medya fenomenlerinin de çok üstüne gidiyorlar. Televizyonlarda izlenen mafya dizileri kocanın karısını aldattığı diziler hiç mi etkilemiyor? Asıl onlar ile ilgili bir şeyler yapılması gerekiyor. Edirne'de bir camiye girdim ve caminin imamının oğlunun elinde oyuncak silah var bana ateş etmeye çalışıyor. Gidip başını okşadım ve "yavrum senin silahın bilgin ve karakterin olsun bu olmasın" dedim. Ama çocuk televizyonda silahtan başka bir şey görmüyor ki. Televizyon gelirleri düştü bu yüzden de fenomenlere saldırıyorlar.
Geçen günlerde ölen Youtuber Emre Özkan'ın ölümünü şaibeli buluyorum. Kapı neden kapalıydı üzerine mi kilitlenmişti, acaba ölmesi mi istendi. Çok şaibeli ölümler oluyor. Az önce de dediğim gibi televizyon camiasının duraklaması ve sosyal medyanın yükselişi bu ölümler arkasında ki şaibenin kaynağını oluşturuyor diye düşünüyorum. Kesinlikle sosyal medya fenomenlerinin, Kerimcan Durmaz'ın, Murat Öğüncü'nün topluma kötü bir örnek oluşturduğunu düşünmüyorum. Bu fenomenleri izleyen çocuklar bende onlar gibi olmak istiyorum bende gecekondumdan çıkıp iyi yerlere gelmek istiyorum Bir Bülent Ersoy bir Zeki Müren bir daha gelmez. Bu arada Bülent Ersoy'dan da yeni parçalar gelecek. Allah imparatoriçemizi başımızdan etmesin.
-Mehmet Ali Erbil?
Ne yazık ki Mehmet Ali Erbil ve Kenan Işık'ın sağlık durumları malesef üzücü.Sonları olumlu olmayacak. 2019'u görecekler. Ben kendilerini çok seviyorum ama benim en üzüldüğüm nokta bu adamın işinin şov olması birilerine sataşarak şovunu icra etmesi ve kendisine edilen bedduaları gördükçe içim acıyor. Allah o bedduaları onlara öyle bir çevirir ki… Ben Mehmet Ali beyefendinin ne kadar insancıl, ne kadar insanlara ve topluma yardım ettiğinin farkındayım. Yazıktır günahtır böyle yapılmasın. Benim hakkımda da böyle konuşmalar olacaktır ama ben muhasebeciye para kazandırıyorum. Vergimi düzenli ödüyorum. Stopajımı ödüyorum. Ne kazanıyorsam ortadadır ve en önemlisi birilerinin hayatına dokunuyorum. Onları çıkmazlarından kurtarıyorum. Toplumun gerçekten şirazesi kaymış.
-Başka kimler?
Aleyna Tilki kendinden çok söz ettirecek. Ünü beş katı daha yükselecek bunu göreceğiz. Gülben Ergen zirveye doğru gidiyor. Talihsiz olayları bitirdi. İntizar'ın iki yılı var toparlanması için. İntizar'a yapılan komployu tamamen kınıyorum. Kimsenin cinsel kimliği özel hayatı kimseyi ilgilendirmemeli. Sanatçının sanatı sizi ilgilendirmeli. Önemli olan nokta bu.
-Peki Mustafa Ceceli ile ilgili bir şeyler söylecek misiniz?
Çok fazla tepki topladı. Şu an için düşüşe gideceğini düşünmüyorum fakat iki yıla kadar yaptığı işler yeterince tutulmayacak. İmajına büyük bir lekede sürsen bu toplumda yeterli zaman geçtiğinde bir bakmışsın sen yine zirvedesin.
-Linet?
Çok güzel bir başarı yakalayacak. Albümleri zirveye çıkacak artık özel hayatı huzura erecek. Işın Karaca'nın hayatında çok büyük değişimler olacak. Bilhasa özel hayatında. Kişisel gelişimci Can Aydoğdu. Kariyerinin zirvesini yaşayacak 2019 yılında.
-Adriana Lima ve Metin Hara aşkı?
Evlilikle sonuçlanmayacak bir aşk.
-İbrahim Tatlıses'i sormak istiyorum?
Sağlık durumu ile ilgili düzelmeler olacak. Kendisi bir albüm yapacak. İdo Tatlıses'e gelirsek onun hayatında da yaptığı işiler bu yıl tutulduğundan daha fazla tutulacak. Ben çok beğeniyorum kendisini.
-Tan Taşçı ile ilgili ne söylemek istersin?
Bir sonra ki çalışmalarında başarıyı yakalacak.
-Sibel Can?
Sibel Can'ın yaptığı her iş tutar bu albümü de tutacak. Sezen Aksu'da yeni bir müzik şirketi ile anlaştı ve başarılı olacak. Fakat Sibel Can'ın sağlığına biraz daha dikkat etmesi gerekiyor.
-Alişan ve eşi?
Bence evlilikleri davam edecek. Eşinden yana aşk diyorum fakat Alişan'ın mantığına uyduğunu düşünüyorum. Ama mutlu evlilikleri var. Çağla Şikel'in yaptığı Youtube işi tutulacak ve devam edecek. Seren Serengil yeni bir kanalda işinin başına bomba gibi devam edecek.
"Müslüm filmi muhteşemdi"
Türklerin "Müslüm" gibiotobiyografik filmler çekmesi gerektiğini düşünüyorum. Yönetmenliğini Ayla filminin yönetmeni yaptı. Müslüm Gürses'i izlediğim zaman ilk on dakika çok fenalaştım. Annemin yaşadığı dayak sahneleri benim yaşadığım dayak sahneleri geldi gözümün önüne. Bazı şeyleri ne kadar silmek istesende bi türlü silemiyorsun. Çözdüm desende çözemiyorsun en ufak bir kare bilinç altında ki her şeyi dışarı çıkartıyor. Bizim camiamızda ki insanların çoğu çok mutsuzdur. Aslında zararlı alışkanlıklara o yüzden sığınırlar, keşke yapmasalar.
-Biraz evliliğinizden bahsedelim…
Evliliğime gelince yedi ay oldu. Daha önce ki röportajımızda daha evli bile değildim. Evlilik bir zar atma işi, büyük bir kumar. Hayatımda ilk defa kumar oynadım ve zarlar doğru geldi. yolunda gidiyor. İnsanların aile kurması gerekiyor. Ama aile kuracak insanlarında ihanet olayını hayatlarından silmeleri lazım. Kadın yada erkek bir birine ihanet etmemeli. Erkeklerin yüzümü yıkayıp pantolonumu çektiğim an toplum beni karalamaz algısı var. Oysa kadınlar erkeklere daha çok ihanet ediyor. Özelliklede ihanet eden erkekler ihanete uğrayan erkekler oluyor hep. İhanet eden ihanete uğrar. Dedim ya kader yeniden yazılıyor. Kötü gibi giden olaylar lehimize sonuçlanacak.
Peki eşinle ilgili bir kaç cümle kullanmak istersen ne söylersin?
Sadık, vefakar ve hamarat.
İyi ki evlendim diyor musun?
İlk evlendiğim de "ben ne yaptım" dedim. Bazen sancılarımız oluyor fakat "iyi ki evlendim" dedim. Bana uğurlu geldi ben mutluyum. İyi ki eşim derya ile evlenmişim.
-Bir tavsiye verecek olursan gençlere neler söylersin?
Kişilerin bir biri ile olan sorunları paylaşması. Konuşmadığınız sürece o evlilik bir süre sonra bitmeye mahkumdur. Sorunu düzgünce konuşmak gerekiyor.
-Son olarak neler söylemek istersin Ferdi?
Ben bu röportajımı birine adamak istiyorum. İqbal Masih (İkbal Mesih). Kendisi Pakistanlı bir çocuk. On iki yaşında çocuk mafyası tarafından öldürüldü. İqbal Masih ailesi tarafından bir halı fabrikasına satılıyor. Sırf ailenin geçimini sağlamak için. Halı fabrikasında halıları dokumak için küçük eller gerekiyor. Tecavüze, işkencelere uğruyor. Ağır işlerde çalıştırılıyor ve ordan kaçmayı başarıp polise sığınıyor ve polis onu tekrar fabrikaya götürüyor çünkü işbirliği içerisindeler. Ama sonunda bir gazeteciye ulaştığında çocukların özgürlüğüne kavuşması için mücadele veriliyor. Bu mücadelesi dünya tarafından ödüle layık görülüyor fakat ne yazık ki mafya bu durumdan tedirgin olduğu ve başkalarını uyaracağı için on iki yaşını görmeden hayata gözlerini yumuyor. Cenazesinde sekiz yüz kişi vardı. İqbal Masih çocuk köleliğinin mücadeleciliğini yapanlardan biridir. Bende kendi hayatımı ona çok benzettiğim için ben bu röportajı ona adıyorum. Sana da çok teşekkür ederim Elif sene o güzel kalbinle iyi ki varsın ve iyi ki bir gazetecisin. Tüm okuyucular beden ve ruh bütünlüğü ile sevgi ile kalsın…
Söyleşi: Elif Günay
Fotoğraf: Umut Anıl Süslü