LÜTFEN METABOLİZMANIZI SUSUZ BIRAKMAYINIZ

Abone Ol
Bu mevsim, spor veya egzersiz yapan kardeşlerime de şunları söylemek istiyorum. Önceki anlayışa göre bir sporcunun az su içmesi gerektiği yönündeki söylentilerin günümüzde hiçbir geçerliliği yoktur. Günümüzde tam tersi uygulanmaktadır. Çok su içen sporcular, daha az terlemektedirler. Çünkü kan hücreleri, daha iyi dolmuştur ve böylece daha az ısı vermektedir. Biliyoruz ki; eskiden antrenmanlı sporcular, uzun bir süre sıvı almamalarında haklıydılar. Çünki, geçmişte mineralli içecekler yoktu. Bu gün ise ter kaybını yani su ve mineral kaybını, sade su ile geri almak hata kabul edilmektedir. Alınan su böbrekler yolu ile vücuttan atılmakta, beraberinde mineralleri de yanında götürmesi nedeniyle sporcunun durumu eskisinden de kötüleşebilmektedir.
Su içmek için susamayı beklemek sıvı kaybını karşılamada geç kalmaya neden olabilmektedir. Yoğun bir egzersiz sırasında organizmanın susama mekanizması gerçek gereksiniminin gerisinde kalmaktadır. Bu nedenle susamayı beklemeden su içilmelidir. Gerçek gereksinim ısı, nem, aktivitenin yoğunluğu o ortama sağlanan uyum gibi çeşitli etmenlere bağlı olarak değişmektedir. Ne kadar suya gereksinim olduğunun en iyi göstergesi kilodaki değişikliklerin izlenmesidir. Sıcak ve nemli havalarda sporcular terlemede (saate 2,5 litre) sıvı kaybına bağlı kilo kaybedilmektedir. Sıvı kaybının karşılanması için her yarım kilo kaybı için iki su bardağı su tüketilmelidir. Bu kadar kısa sürede yağ kaybı olmadığı için egzersizden önce ve sonra çıplak ya da ince bir giysiyle tartılarak sıvı kaybı tespit edilebilmektedir. Eğer sporcu rutin olarak vücut ağırlığının %2’sini kaybediyorsa egzersiz öncesi ve sonrasında bol su içmelidir. Tüm sporcuların antrenman, yarışma öncesi, yarışma sırası ve yarışma sonrasında su tüketilmesinde büyük yarar sağlamaktadır.
Tüm bu bilgilerin ışığı altında, bu sıcak mevsimde tükettiğimiz suya ve mineral kaybına dikkat etmek, sağlığımız açısından çok önemlidir.
Sağlıklı, mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.