İnsanlık tekrar yok olmanın eşiğinde. Artık bizim bildiğimiz anlamda dünyanın sonu geldi. Sevdiklerinizle doyasıya zaman geçirin. Kırgınlıklarınız varsa helalleşin. Hayatta ölmeden önce yapmak istediğiniz şeylerin bir listesini hazırlayın. Paranızı artık harcayın. İşçinizin maaşını asgari ücretten kurtarın. Bırakın o emekçiler de biraz gün yüzü görsün. Açgözlülüğü bırakın. Gelecek hesapları yerine bu gününüzü anlamlı yaşamaya gayret edin.

İnsanlık kendi sonunu getirdi ve hala düzeltmek adına bir gayret sarfetmiyor. Şirketler aşı lisansını dünyaya açmıyor, insanlar hala maskesiz vurdum duymaz şekilde dolaşmaya devam ediyor. Ülkeler ekonomik kaygılarla tam kapanma uygulayıp gerekli izolasyonu sağlayamıyor. E bunun sonunda ne olacağını düşünüyordunuz ki... Bildiğiniz insan yaşamı artık sona eriyor.

Pek çok medeniyet geldi geçti dünya üzerinden. Sayısız uygarlıklar gördü yeryüzü. Yıkıldı, yıkıldı yeniden kuruldu, kaç kere alt üst oldu bu dünya.

Günümüzde sadece antik mermer kalıntılar, kerpiç veya taş yapılar, mükemmel mozaikler, heykeller ve kap kaçaktan anlıyoruz eski insan uygarlıklarını. Onlar da büyük medeniyetler kurmuş, saltanatlar sürmüşlerdi yüzlerce yıl ama isimlerini tesadüfen toprak altından çıkan bir kaç taş yazıttan ancak öğrenebiliyoruz. Pek çoğunun adını, kim olduklarını öğrenecek bir yazıt bulmak ta mümkün değil. Yani adları silinmiş yeryüzünden...

Bizim içinde yaşam sürdüğümüz bu uygarlık ta sona geldi malesef. Gözümüz aydın.

Belki 1 tane bile canlı insan kalmayacak neslimizden. Üzerinde yaşadığımız bu dünyayı yaşanmaz hale getirecek kadar bencil, vurdum duymaz bir uygarlık olduk çünkü. İlerledikçe şımardık, şımardıkça arsızlaştık. İnsanların bir aylık maaşını bir parça bifteğe ödeyenleri bunu da göstere göstere hava atanları nasıl affedecek bu nesil...

Eminim bir zaman sonra yeniden insanlar ortaya çıkmaya başlayacak yeryüzünde ve bu sefer kendi medeniyetlerini kuracaklar. Bizden sonra kurulacak olan insan uygarlığı bu sonun kendi kendimizin eseri olduğunu bilsinler diye onlara bir yazı bırakmak istiyorum.

LÜTFEN KAYITLARA GEÇSİN.

Bizim uygarlığımızda malesef hiç uygarca şeyler yaşanmadı.

Hep savaşlarla geçti insanlığın bu bilmem kaçıncı medeniyeti. Güçlü olan güçsüzü hep ezdi, kendi ırkından olanları köle yaptı. Birbirlerini farklı inançlara ayırıp sonra benim inancım doğru diye diğerlerini öldürmeye kalktı. Aslında gaye inanç değil tabii ki güçtü. Petrol, altın, elmas, bereketli topraklara sahip olmaktı.

Çok eziyet etti insan kendi nesline. Paşlaşmak kelimesinin anlamını asla bilemedi. En son keşfedilen İnternet denen şey ile artık iyice zıvanadan çıktı insanlık. Modernlik adı altında girmediği maymunluk kalmadı. İnterneti güya eğitim ve bilginin paylaşımı için icat etmişlerdi ama insanlar bunu ünlü olmak, fenomen olmak için kullanmak gibi garip bir akıma girdi. Sonuçta İnternet cahillik ve bencillik getirdi. Herkes istediği şöhrete 15 sn liğine kavuştu.

Ülkeler birbiri ile güzel ilişkiler kurmak yerine birbirlerini idare etmek üzerine politikalar yürüttü. Kimse kimsenin tam bağımsızlığını asla kabul etmedi. İnançlar değiştirildi, gıdalar değiştirildi. Herkes aynı tip giyinmeye ve standart şeyler yapmaya başladı. İletisim arttıkça kültürler tek tek kayboldu. Yeni jenerasyon geçmişi hep bir demode ve çağ dışı kabul etme hatasına düştü. Kültür unutulunca tarih te unutuldu. Ve tabii tarihten ders almak kavramı unutuldu. Durmadan yeni bir şey üretme arzusu ve doyumsuzluğu sardı insanlığı. Teknoloji ve bilim adına açgözlülükle beynini imkansız için yordu. İmkansız dediğini başardığında yeni imkansız hedeflere yöneldi. Bulduğu her yeni keşfi diğerlerini ezmek için üstünlük saydı. Asla bilgisini paylaşmadı ve iyiliğe kullanmadı. Liberal ekonomi adı altında tek bir ekonomi yarattılar ve herkes bu sistemin kölesi oldu. Eskiden bir kilo pirinç verip bir kilo fasulye ile değiş tokuş yapan insan ırkı artık 50 kuruş eksiği çıksın karşısındakine ekmek vermez hale geldi.

Akılları hep şeytanın tarafında çalıştı. Şeytanın bile aklına gelmeyecek biyolojik silahlar geliştirmek için olmadık deneyler yaptı. Ve bir yerde bir şeyi eline yüzüne bulaştırdı. Hiç tahmin edemezlerdi bir an tüm dünyaya yayılacağını... 

Tüm zekasını silaha, ölüme kullandı. "Nasıl yaşatırım" gibi bir hedefi hiç olmadı. İyilikte ve dürüstlükte duranı alkışa boğdular ama onları en büyük enayi addettiler.

Sözleri hep insanlığın iyiliği içindi ama icraatlar insanlığın sonunu getirdi.

Yalancı mıyım?