Değerli okuyucular,

Bu haftaki yazımı gündem de olan Libya hükümetinin Haftar gibi bir örgütle verdiği mücadeleden bahsetmek istiyorum. Ve Libya'nın neden Türkiye için önemli olduğunu...

Kimi Sayın Cumhurbaşkanı "Erdoğan'ın petrol peşinde olduğunu" kimi "askerimizin Libya'da ne işi var." Söylemleri yayılırken, kısaca şöyle bir Libya'nın tarihine gitmekten fayda görüyorum.

Libya MÖ. yani 7. yüzyıllar arasında Yunanistan'ın elinde olan ve daha sonra buraları Büyük İskender'in fethiyle Romalıların eline geçti. Ve daha sonra Arap İslam Orduları, Libya'ya girerek Bizanslıları yenip bölgeyi yönetmeye başlamışlardır. Taki 16. yüzyılda İspanyoların buraları işgal etmesine kadar.

1553 yılında Osmanlı imparatorluğuna bağlı Turgut Reis tekrar Libya'yı almıştır.

1611 yılında dayılık sisteminin gelmesiyle, Osmanlı devleti zayıf düşmüştü.

Ve 19. yüzyılda Libya'da ki dayılar da  Tunus ve Cezayir dayıları gibi Akdeniz'de ABD ile mücadele etmişlerdi. Tekrar Osmanlılar 1835' de Libya'da ki kontrolü sağlamak için birinci ve ikinci berberi savaşıyla buraları merkez yönetimine bağladılar. 1911'de Osmanlı Devleti'nin zayıf düştüğü bir anı fırsat bilen İtalya, bölgeyi işgal altına aldı. Trablusgarp savaşı ile yapılan Uşi Antlaşması ile Libya'da ki Osmanlı hakimiyetine son verdiler. 

Tabiki daha sonra Libya'yı İtalyalıların elinden almak için direniş mücadelesi veren Ömer Muhtar... Ve İtalyalılar tarafından Ömer muhtarın idam edilmesi.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra Libya'nın Fransa Birleşik Krallığına bırakılması...

1969'da Muammer El- Kaddafi' nin bir grup subayla darbe yapması ve Libya Arap Cemahiriyesi kurması.

18 Mart 2011 yılında Fransa ve ABD nin kurduğu bir ittifakla Kaddafi'ye karşı bir operasyon yapıldı. Gerek havada gerek yer de yapılan operasyonda Kaddafi' öldürüldü.

2015 yılından beri Libya'da Haftar liderliğinde bir örgütün Libya'da bulunan yerli aileleri toplu bir şekilde infaz etmesi, diri diri toprağa gömmesi, canlı canlı kuyulara atması ve Libya'da bulunan kentleri, köyleri hükümetin elinden almaya çalışması... Tabiki buna karşı Libya hükümetinin Türkiye'de asker talep etmesi...

Şimdi soruyorum; "Türkiye neden asker göndermiş? Ve Libya'da, Türkiye askerinin ne işi var?" Sorularına kısa bir cevapta olsa yazdığımı düşünüyorum.

Tabiki uluslararası ilişkilerde devletler arasında gerek ekonomi gerekse ülkenin yararı için siyaset yapılmalı. Muhalefet Parti'nin kalkıp " Erdoğan Libya' da ki petrolün peşindedir." demelerine bir anlam veremedim. Yüzyıllardır ABD ve Rusya Petrol için Orta Doğuyu kan gölüne çevirmiş ve mesken etmişken neden bunlardan bahsetmiyorlar da hep Türkiye ile uğraşıyorlar. Çünkü Türkiye'nin dik duruşunu hiç bir zaman önemsemediler. 

Bugün Türkiye' nin çıkarlarını düşünen bir Cumhurbaşkanı varsa destek vermek gerekir. Köstek değil. Partiyi geçeceksin, Türkiye'yi düşüneceksin. Ülkeni, milletini düşüneceksin.

 İşte Libya neden Sayın Cumhurbaşkanımız için önemli olduğunu yazdığım kısa geçmiş tarihiyle ilgili. Ve sürekli kuzey Afrika' da sömürülen bir ülke olduğu için tüm çabası ülkede yaşayanların artık rahat bir nefes alabilmesi. Ve daha fazla batı devletler tarafından sömürülmemesi.

Allah'a emanet olun.