Bir kelebek konar, ak bir sayfa gibi döşüne ve kulağına mırıldanır.

“Yaşamaya düşkün” olmak ile “ölüme düşkün” olmak iki terazinin kefesi gibidir. 

Denge noktası “ŞİMDİ MAHKEMESİDİR.” 

“Yaşama düşkünlük” kumdan kale yapmaya benzer. 

Ölüme düşkünlük”; ise anadan üryan, kimsenin göremediği; 

Bedenine yapışık kabir” ile “vücudunu” gittiğin yere götürmendir. 

Kelebek yanakta gamzeye bakar. Düşünür seslenir.

-Senin “kendi yüreğin cennet ve cehennemindir.” 

Bilesin ki;

Yüreğin kuytulukların için “AZIK” hazırlar.

Sevdadaki; “YUTKUNDUĞUN KELİMELER SENİN KUYTULARINDAKİ AZIĞINDIR”

Ondandır, kuytulardaki hesaplaşmaların adil olması.

Bundandır bilirsin ki: 

Her yol ölüme çıkar. 

Bilirim.

Yüreğine misafir kabul etmezsin. 

Misafir, izinsiz girmişse; canlı canlı bağırtarak sessizce, 

Bir ölüp Bir dirilterek,

Yaşatmaya devam edersin.

Ama bilmeliyiz ki;

Nerede kafası kendine dönük,

Hıçkırıkla karışık bir ses işitirsek,

O ses; mahkeme “mübaşirinin” sesidir.

“Mahkemeye, duyguların çağrılıyordur.”

Derin bir sessizlikte isen, hüküm verme zamanın gelmiştir.

Kefeden çıkan sonuçları yansıtan bütün renkler, “ŞİMDİ MAHKEMESİNDE” açığa çıkar. 

Kahramanlık, 

Korkaklık, 

Prenslik, 

Prenseslik,  

Yaşamak için bütün çabalarınız,

“Karaktere büründürerek” sakladıklarımız duygulara,

Duygular ise “melek ve şeytandan olma”” melez heyecanlara”, dönüşür.

Ya günaha ya sevaba, dolu dizgin koşarlar.

Koşarken; her nefes alışınızın eşlik ettiği bir kirpiklerimizin ritmik hareketleri ile çıkan esinti, oluşan heyecanı yatıştırmak için gürültülü bir sessizlik olur.

“ŞİMDİ MAHKEMESİNDE”  

Üzüntü. 

Mutluluk.

Hüzün. 

Kin. 

Nefret. 

Duygularına mahkûm edilirsin. 

Hüküm giyersin ama ne zaman biter belli değildir. 

Yüreğin;

Merhametsizlik masasında oturmuş, 

Şefkatle kefelere baktığını sanan çaylak aşığı andırır. 

“Affetmemek hükmü” merhametsizlik masasında

Başarmak duygusuna teslim edilmiş “KÖLEDİR.”

Toplumun umutsuzluk tarlasında yetişen “AŞKSIZ KARAKTERLER” köle olur.

ŞİMDİ MAHKEMESİNDE bazen bir kefe çok ağır basar. 

Karakter dengesiz duruma alışamaz, 

Ve hüküm; gözyaşı, suskunluk ve beklemek olur.

Neyi beklediğini bilsen, belki güneş senden yana olacaktır. 

Bilmediğin için her şey karanlık, 

Cümle kursan kömür parçaları dökülecek ağzından. 

Anlayanın olmaz. 

Anlatanında olmaz. 

Göreninde olmaz. 

ŞİMDİ MAHKEMESİNİN hükmünün sonucu “seni sende” kilitlemişler.

Yüreğinin yerinde soba yanar cayır cayır. 

Geleceğin için biriktirdiğin kahramanlıkları diri diri yakarlar. 

Silik, sünepe yeteneklerin canlandıkça canlanır.

Ağzından küfürler çıkar kahramanlıklarının dumanı olarak. 

Kuytuluk ararsın kendi düşlerinde, bulmazsın. 

Her yer tutulmuştur. 

Her yer çoraktır. 

Her yer melezdir. 

Her duygun körelmiştir.

“Mutlulukla gülmek” eşit tutulmuş, 

Oysa mutlu olmak için;

“Kuytunda sakladığın azığın”

Azığın için “YUTKUNACAK CÜMLEN” olmalıdır

Topluma inat. 

Ak döşünde beslenip, gamzende uyuyan kelebek mırıldanır. 

Azığın için “YUTKUNACAK CÜMLEN” olmalı.

Abdulkadir DESTAN