Dünyaya sathî / yüzeysel bir bakışla göz attığımızda zahirde;
Hakkı yenenleri, ezenleri ve ezilenleri,
Aldanan ve aldatanları görürüz!
Bir tarafta aşırı zenginler, öte tarafta aşırı fakir ve muhtaçlar dikkatimizi çeker.
Âdeta varlıkla yokluk, iş ile işsizlik, çok ile azlık birbiriyle yarış hâlindeler!
Bu durum, insan olan insanları üzmüş ve kendilerince insanlık için bir çıkış,
Bir ümit arayışı içinde düşünüp taşınmışlar;
Samimî olarak kendilerine göre bir çıkış kapısı arar olmuşlar
Ve bulmuşlar da.
Nitekim bu yolda insanların önüne kimi Komünizm’i, kimi Sosyalizm’i,
Kimi Kapitalizm’i, kimi Liberalizm’i, kimi de şu veya bu ...izm’i;
İnsanın karşısına bir kurtuluş reçetesi olarak sunmuşlardır.
...izm’lerin hepsinde insanın lehine çok şeyler vardır.
Fakat insanın aleyhinde olanları daha fazladır.
Çünkü:
...izm sahipleri, kaş yapayım derken göz çıkarmışlardır.
Meselâ Komünizm’in Rusya’da insanları refah ve aydınlığa çıkarmak için,
Nasıl milyonlarca insanın kanına girdiği,
Hepimizin bildiği tarihsel bir gerçektir.
Bilelim ki, tüm ...izmler’in iyi ve güzel yanları İslâm’da vardır.
Kötü ve yanlış tarafları ise, İslâm’da yoktur.
Sadece hepimizin bildiği, mealen:
“Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir.” Hz. Muhammed’in
Hakim’in Müstedrek’inde geçen hadisini / sözünü uygulasak;
Acaba insanlar nasıl rahat bir nefes alırdı ve dünya,
Nasıl bir dünya olurdu, bir düşünsek...
Yine mealen:
“İhtiyacınızdan artakalanını (verin).” (Bakara: 219) Hükmünü
Ve bu mealdeki hadisini tatbik ettiğimiz takdirde,
Nasıl gülümseyen ve rahat bir dünya ile karşılaşacağımızı,
Nasıl güzel ve memnun çehreler göreceğimizi bir bilsek;
Emîn olun dünya, güllük gülistanlık olur.
Bilip inandıklarımızı; ahh bir tatbik etsek;
Dünyayı cennete çevirmek işten bile değil.
Bütün sıkıntılarımız, bilmemekten değil,
Bildiklerimizi tatbik etmemekten,
Hayata gerektiği gibi, geçirmemekten ileri geliyor.
Kullanmadığın ilaç, seni iyileştirir mi?
Ekmediğin tohum, yeni ürün elde etme imkânı verir mi?
Bilip de lâyıkıyla anlaşılmayan bilgiler; insana çıkış yolu gösterebilir mi?
Evet, insan fıtraten / yaratılışı bakımından mükerrem / aziz ve saygıdeğer bir varlıktır.
Hakkı arar. Fakat, hakkı ararken bazen bâtıl / boş ve mânâsız,
Gerçek dışı şeyler eline geçer.
Bunları hak / doğru ve gerçek zannederek benimser.
Hakikati kazarken, ihtiyarsız / irade ve istem dışı olarak
Dalâlete / hakikat dışı sapık yollara dalar.
Gerçek sanarak o yollara düşer
Ve tabii sonu hüsran olur.