Evet sevgili dostlar, İslam Ülkelerinde şiddet, gözyaşı ve kan hat safhada. Tam da böyle bir zamanda Bölgedeki kilit ülke Türkiye üzerinde oyunlar oynanmaya devam ediliyor. Bu kilidi açmak için yoğun bir çaba sarf ediyorlar. İslam Dünyasında ise kapatılan kilidi açacak tek anahtar ise, geçmişte olduğu gibi şimdi de Türkiye’dir. Bu bağlamda bölgemizde çeşitli senaryolar üretilmekte ve bu senaryoların göbeğinde de hiç şüphesiz Türkiye bulunmaktadır.
Son dönemde artan Pkk Terörünün de tam da bu zamanda olmasını iyi analiz etmek lazımdır. En önemlisi de ülke de neredeyse her gün şehit haberleri gelirken, medyadaki ikiyüzlü alçak ve liberal demokrat kisvesi altında açıktan HDP’yi öven gazeteci müsveddelerini de Milletimin iyi görmesi lazımdır. Üstelik bazı kesim ısrarla politikacısı, sözde aydını  ile vs. utanmadan HDP propagandası yaparak Türk Milletinin gözünün içine baka baka barış güvercini taklidi yapmaktadırlar. Ama farkında değiller ki bu şekilde hem kelamlarından, hem de kalemlerinden kan akıyor…
Bu arada sözde Kürdistan projesi kapsamında Iğdır'da korkunç bir psikolojik savaş var. Iğdır'da bu konuda kilit noktadadır. Iğdır sadece bugünün konusu değil yarının da konusudur. Bölgede ele geçirmeye çalıştıkları (geçiremeyecekleri) en önemli sınır hattı Iğdır'dır. Iğdır düşerse Türkiye'nin doğudaki kalesi, savunma gücü ve her şeyden önce sınırdaki en önemli merkezi düşer... Bu gerçeği unutmamak lazımdır. Iğdır’da şu an en aşağı 50 tır yakılmıştır. Evet 50 tır. Bölgede Iğdır’lı tırcılardan aldığım bilgilerdir bunlar. Ama medyada ne görüyoruz? 3-5 tır yakılmış gibi değil mi? Bu ne demektir? Soruyorum siz bu ne demektir? Iğdır’ın dışında bile olsa, Iğdır plâkalı bir tır gördükleri anda durduruyorlar ve kendi adamları değilse, yani Azeri Türklerinin tırlarıysa hemen yakıyorlar. Oyun açık değil midir? Iğdır’lı Türkleri Iğdır’dan sürmek istiyorlar. İkinci bir Kerkük yaratmak istiyorlar. 2011’deki Iğdır’da oy kullanan seçmen sayısı 80.000 civarındaydı. 2015’te ise 97.000 civarında. Bu 17.000 oyun hepsi Hdp seçmenidir ve Iğdır’ın yerlileri değildir inanın. Hatta Iğdır’dan sürülen 2000 bin civarındaki Azeri Türkü kamu personelini de düşünürseniz Hdp 4 senede Iğdır’a, Iğdır dışında 20.000 civarı seçmen taşımıştır. Devlet bunu görmüyor mu? Bu stratejik noktayı kurtarmak için niye girişimde bulunmuyor? Ayrıca bölgede halkın doğal lideri olan İsa Yaşar Tezel Iğdır'ı Iğdırlılar ile beraber kurtarmak için olanca gücüyle çalışıyor ama devlet görmüyor ne yazık! Iğdır’ı ancak İsa Yaşar Tezel gibi candan, içten ve yüreğiyle çalışan bir vekil kurtarabilir. Bunun için Iğdırlıların ve Iğdır’ın İsa Yaşar Tezel’e sonuna kadar destek olması lazımdır.
Hal böyle iken Devletin bütün imkânlarını kullanarak taşeron örgüt olan Pkk’ya destek olan HDP Milletvekilleri için de hala hiçbir şekilde bırakın soruşturmayı bir uyarı dahi gelmemesi de tam bir akıl tutulmasıdır. Sahi bize ne oluyor? Biz bu kadar duyarsız olamayız olmamalıyız… Cennet ülke Türkiye’yi kana bulayan Pkk ve onun işbirlikçilerini lanetliyorum. Ayrıca benim vergilerimden maaş alan ve Terör örgütü Pkk’ya destek olan yardım, yataklık yapanlara da hakkımı helal etmiyorum.
Türkiye’nin Ortadoğu’daki etkinliğini en aza indirmek için çalışan Derin Dünya Yöneticileri en kritik ve en olmadık zamanda Pkk kartını açıktan oynamaya başladı. Bu bağlamda Derin Dünya Yöneticilerinin bölgede yaptıkları her hamlenin merkezinde hiç şüphesiz Türkiye var... Türkiye’yi Ortadoğu’da hiç olmadığı kadar önemli bir sınav beklemektedir. Bu gerçek noktasında unutmamamız gereken en önemli şey ise birlik ve beraberlik içinde olmamızdır. Bugün artan Pkk Terörünün arkasında başta Küresel Kaoscular yani Derin Amerika ve gözünü hem Ulusalcılara hem de Küreselcilere kırpan İran var! İran-Batı anlaşması sonucunda İran’ın ‘’Büyük İran Hayali’’ artmış durumdadır. Daha önce de dediğim gibi yazılarımda da belirttiğim gibi Türkiye’nin bölgesel güç olması İran’ın bütün planlarını ve çıkarlarını zedelemektedir. Olaya bu bağlamda geniş perspektifli bakmakta yarar var. Bölgede artık köklü değişimler var. İran-Batı anlaşması bu zamanda tesadüf değildir...
Düğmeye tam olarak basıldı. Kaos Düzenin Mimarları artık geri dönüşü olmayan kararlar aldılar. Bu bağlamda psikolojik savaşlara dikkat! İkiyüzlü Batılı Devletler üç maymunu oynamaya devam ederken, mazlumların umudu Türkiye’nin yeniden dirilişine ve ayağa kalkmasına çok ihtiyaç vardır. Bu karanlık ve Derin operasyon karşısında sağlam ve tutarlı karşıt hamleler geliştirmeliyiz. Türkiye çok hassas ve önemli bir süreçten geçiyor.Bu süreçte topyekün Devlet kurumları da dahil birlik ve beraberlik içinde olmamız lazımdır.
Artık Misak-ı Milli sınırları içinde düşündüğümüz yeter! Artık Küresel düşünüp, küresel hamleler yapmanın zamanı geldi... Türkiye’nin küresel bakış açısı ve küresel düşünme yetisinin artması lazımdır. Eğer Millet olarak büyük ve güçlü  Türkiye’yi ve yeniden dirilişi yeniden şaha kalkmayı istiyorsak buna mecburuz. Kurumlarımız Sevr Sendromundan çıkmaya başlayıp, savunmaya yönelik hamleler değil taarruza yönelik hamleler yapmalıdır. Bu manada küresel güç olmanın en önemli hususlarından biri de, küresel lobi faaliyetlerinde etkin olmaktır. Lobicilik konusu gayet önem arz etmektedir.
Küresel Türkiye’nin en büyük küresel sorunu olan Pkk Terörünü artık yerin dibine gömme vakti gelmiştir. Bu bağlamda Teröristle mücadele ederken en önemlisi Terörle mücadele etmeliyiz. Yani Teröre psikolojik veya lojistik kim destek veriyorsa mücadeleye bu şekilde de devam etmeliyiz. Bu ister Milletvekili olsun ister bürokrat, isterse de gazeteci veya iş adamı her kim olursa olsun ama hem kanunlar önünde hem de Milletin vicdani takdiri ile cezası verilsin.
Artık açıkça görülmektedir ki kişilerin, çıkarlarını bahane ederek birbirlerinin kuyusunu kazarken çıkardıkları topraklar, maatteessüf ülkemizin istikbalinin üzeriniörtmektedir.
Ve son söz: ‘’Derin Milletin derin sessizliğinden korkun. Bu halk belli olmaz, otuz sene susar da bir gün gelir bağıracağı tutuverir’