Demet Kaytan’ın 21 Ocak 2015 tarihinde “Forsa Bedenler” adlı Roman’la adından oldukça söz ettiren yazar 9 yıldır çeşitli Televizyon kanallarında hazırlayıp, sunduğu sağlık programlarıyla da, halkın sevilen yüzü. Halen Cem tv de hafta içi her gün sabah saat 10:00 da Demet Kaytan İle Sağlık Yaşam programında dünyada ilklere başarılı imzalarını atan tıp hekimleriyle yaptığı program ile ekranların sevilen yüzü.
Bize biraz kendinizden söz eder misiniz?

 Yazar olarak konuştuğumda, bu ilk romanım. Yazmayı seviyorum, duygulaı dile dökmeyi, hayal dünyalarını kaleme dökmeyi, yazarken çeşitli hayatlara misafir olmak farklı bir duygu. Yazar olarak özgürüm, okurunda özgür olması gerektiği fikrindeyim. Şiir ve şarkı sözü yazmaya uzun yıllar önce başladım. Bestelenen, icra edilen birçok şarkı sözüm var. İlk kitabım Forsa Bedenler gerçek bir hayat hikayesi. Benim çok etkilendiğim, çok düşündüren bir hayatı kaleme döktüm.
Yıllardır sağlık programı ile halk tarafından sevilip takdir ediliyorsunuz?Bu başarının sırrı nedir?
Televizyon hayatıma başladığımdan beri sağlık programı sunuyorum. Birçok farklı program için teklif geldi. Sağlık benim için önemli. İnsanların bilinçlenmesi, öğrenmesi gereken en önemli konu. Şansım programıma çok değerli tıp insanlarının, bilim insanlarının katılması. Hekimlerimde sürekli sadece sağlık dolu dolu bir sağlık programı sunduğum ve halkın programa katılım oranı çok yüksek buda doktorların hoşuna gidiyor. İnsanların sorular sorması, öğrenmek istemesi, bilinçlenmesi çok güzel.
Yüzlerce plaketiniz var? Hastaneler, doktorlar,basın yayın… Nasıl bir duygu?
Evet. Layık görenlere çok teşekkür ediyorum. Konuk aldığım birçok doktor tıp fakültesi mezunu olmadığıma inanmıyor. Soruları kendim hazırlıyorum. Yıllardır ders çalışmaktan sanırım bende birçok konuda kendimi geliştirdim. Mutluluk verici…
Ne zaman ben artık yazarım diyebildiniz? 
Artık evet! Aslında kitabım yayımlanmadan çok önce kendimi yazar olarak, romancı olarak görüyordum. Bunun için illa kitabımın yayımlanması gerekmiyordu. Yine de yüksek sesle söyleyebilmemde, Aralık Roman’ın yayımlanmasının etkisi büyük oldu. Kendini bir yazar olarak hissetmekle, yazar olduğunu söyleyebilmek arasında, sanırım böyle bir sürece ihtiyaç var.
Kitaplarınızı ne kadar sürede yazıyorsunuz? 
Net bir şey söylemem doğru olmaz. Her hikayenin, her romanın süresi değişebiliyor. Bence yazardan çok hikaye süreyi belirler. Forsa Bedenler adlı romanımı 11 ayda yazdım. Araştırmalarım oldu.  
Nasıl yazıyorsunuz belli bir tekniğiniz var mı?
Notlar tutarım, bazen yolun ortasında gördüğüm bir kişi, bir tabela bile benim beynimde yeşil ışık yakıp hiç olmadık sözler hikalere beni götürebiliyor. Kağıda yazıyorum. Bilgisayarda yazmak bana göre değil. Sanki kalem ve kağıtla konu, hikaye akıp gidiyor.Bölümler şeklinde yazıyorum. En son bölümü ilk yazdığım bile olabiliyor.

Yazmak yetenek işi midir? Öğrenilebilir mi?
Evet yetenek işidir ama sadece yetenekte yetmeyebilir. Deneyimde önemli. Hayal gücü, geniş açıdan insanlara, olaylara, hayatlara bakabilme önemli. Gördüğünü, dinlediğini  gözlerini kapattığında yaşayabilmek o ruha dokunabilmek ve farkındalık önemli.


Türkiye’de kitap yayımlamak zor mudur? Bir kitabı yayımlatmak için hangi süreçlerden geçmek gerekir?
Ülkemizde kitap yayımlamak zor. Çünkü kitap okuyan kaç kişi var ki? Dünyada ülkeleri ile kıyaslandığında çok gerideyiz. Talep edilmesi için okuyucunun çoğalması gerekli. Ama ben şanslıydım, ilk başvurduğum kitapevi Akis Kitap 15 gün içinde bana romanı çok beğendiklerini ve toplantı talep ettiklerini söylediler. Ve roman Akis Kitabevinden çıktı.
En önemlisi,kitabın okura ulaştırabilmek. Siz istediğiniz kadar iyi bir eser orataya çıkarın eğer dağıtımda sorun varsa, kitap okura ulaşamıyorsa emekleriniz boşa gider.Bu da eserin niteliği kadar yayınevine de bağlı. Burada da yayın evi çok önemli.
Forsa Bedenler adı çok farklı, etkileyici, merak uyandırıcı romana bu adı neden koydunuz?
Forsa Bedenler; örselenmiş, hırpalanmış bedenler demek. Romanda hırpalanmış çok ruh, beden var. Uygun olacağını düşündüm. Forsa’nın anlamını bir gün kamerayı elime alıp halka sordum. Kimse sözlük anlamını bilemedi. Hiç olmazsa tek bir kelime anlamını öğrenilmesini insanların kelime haznesine bir kelime ekleyebileceğimi de düşündüm.
Kitabın için çok güzel sözler var, nasıl yazıyorsunuz?
Hayalleri,ruhları,içimizde tuttuklarımızı dillendirip, kaleme döküyorum. Her insanın hayalleri vardır. Hayalleri en güzel gözlerinizi kapattığınızda uyuduğunuzda yaşarsınız. “Benim için bir hayaldi yaşamak, uyutmadılar ki hayal kurayım”.

Kitap okuma oranı sizce nasıl yükseltilebilir? Neden okumalıyız?
9 yıldır sağlık programı sunuyorum. Çok değerli doktorları konuk ediyorum. Türkiye’de sık görülen birçok sistematik hastalıklar var. Bunlardan biri hazımsızlık . Ve hep doktorların dediği “ sindirim ağzıda başlar, önce iyi çiğneyeceksiniz” Okuma bir kültürdür. Maalesef bu kültür bizim toplumumuzda az. Burada iş ailelere düşüyor. Bu gün bir evin kapısını çalıp misafir olun, gençlerin elinde akıllı telefonlar, aile büyükleri ise dizi karşısında. Kaç evde kitap elinde bireyle karşılaşabiliriz. Anne ve babalar hep çocuklardan şikayetçi. Lakin unutulan çocuklar gördüğünü taklit eder. Kitap okumak,bilinç kaybını, unutkanlığı önler, ruhumuzu okşar, ruh sağlığımızı korur, depresyona girmemizi önler, kelime haznemiz gelişir buda düşünce kapasitemizi arttırır,bilgi toplumu olmak için okumalıyız, çocuklarımıza örnek olmak için okumalıyız, farkındalık için okumalıyız,barış,kardeşlik, dostluk için okumalıyız. Hayatı keşfedebilmek için okumalıyız, eleştirebilmek,özgürlük için okumalıyız.
Yayınevleri nelere dikkat ederler?

Zor bir soru. Ticari bakanda var, itibara bakanda… Ama kaleminiz kuvvetliyse , hikaye akıcı, yalın ise mutlaka er yada geç hak ettiğiniz yerde olursunuz.
Türkiye’de yazarlık para kazandırır mı?
Bence sadece yazarak geçinmek zor. Ama para kazanmak için yazanlar için bu risk. Ben bu işi para kazanmak için yapmıyorum. Hayatta en büyük servet kitaptır. Ben arkamda bir eser bırakmak için yazıyorum. Hayatları kaleme döküp insanlara olumlu birkaç bir şey düşündürebiliyorsam bu bana yeter.

Teşekkürler Demet Kaytan
Ben teşekkür ederim.