ANKARA

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı,  giderek ülke sınırların dışına yayılan Türk dizi ve filmlerinin özellikle Çin'de beyaz perdeyle buluşabilmesi için Çinli yetkililerle anlaşma masasına oturduklarını belirterek, "Orada yılda 35 yabancı film kotası var. Biz oradan 2 film kotası alabilmek için çalışıyoruz çünkü o iki film milyonlarca insana ulaşacak" dedi.

Çin'in 1,2 milyarlık nüfusa sahip olduğuna işaret eden Arıcı, katı bir film politikası bulunan ülkede sinema izleme oranın çok yüksek olduğunu söyleyerek, "Çin'in en ücra köylerinde bile sinema izleme olanağı var. İnşallah 2 film kotası açılacak bize. Çin'e açılırsak bu vasıtayla Kore'ye, Japonya'ya da ulaşmış olacağız. Onun için de yurt içindeki film yapımcılarını, yönetmenleri cesaretlendirmemiz ve desteklememiz gerektiği inancındayım çünkü ne kadar kaliteli filmlerimiz olursa bizim o bölgelere gitme olanağımız daha fazla olur" diye konuştu.

2011'de ise Türkiye ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 40. yılı dolayısıyla iki ülke ilişkilerinde bağları güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen etkinlikler kapsamda Veda, New York'ta 5 Minare, Av Mevsimi, Romantik Komedi, Denizden Gelen, Kosmos ve Bal ilk kez Çinli seyirciyle buluştu.

Bu yakınlık, 2012'nin "Türkiye'de Çin Kültürü Yılı", 2013'ün ise "Çin'de Türk Kültürü Yılı" olarak kutlanmasına vesile olurken başta Pekin ve Şangay olmak üzere Çin'in çeşitli kentlerinde düzenlenen Türk filmi haftalarında Babam ve Oğlum, Selvi Boylum Al Yazmalım, Zerre, Lal Gece, Bir Avuç Deniz ve Bu Son Olsun gibi pek çok film gösterildi.

Arşivlerini ilk kez Türklere açan Çin'in devlet kanalı CCTV işbirliğiyle Türkiye ile Çin'in ortak yönlerini anlatan "İzin Peşinde" belgesel filmi çekilirken Eskişehir'de de iki ülkenin işbirliğiyle "Animasyon Film Günleri" gerçekleştirildi.

Sinemanın yanı sıra Devlet Opera ve Balesi de Çin'de performans sergilerken, Çinli sanatseverler, Mozart'ın dünyaca bilinen "Saray'dan Kız Kaçırma" operasını ilk kez Türklerin performansıyla tanıdı.