Türk Dünyası Belgesel Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu
 Türkistan coğrafyasındaki kardeş ülkeler arasında bir film festivali, belgesellerle başlatılabilecek bir bir film festivali düzenleme fikir, Tataristan’da gerçekleştirilen Türk Dünyası Gazeteciler Şurasında ortaya atılmıştı. Kardeş ülkelerin hayata bakış açılarını, aynı kökenden yükselen kültürlerini birbirlerine tanıtma açısından film festivalleri çok önemli, çok uzun soluklu ve çok etkili köprüler oluşturabilirdi. Kardeş ülkelerin tarihlerini, coğrafyalarını, kültürel zenginliklerini kısa bir zaman diliminde birbirlerini anlatabilmenin en akılcı yolu film festivalleri üzerinden kurulacak köprüler olabilirdi.  
Bu düşünceden kaynaklanan heyecanla yola çıkan Dünya Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes Demir bu yıl ilki gerçekleştirilen Türk Dünyası Belgesel Film Festivali’ni hayata geçirmek üzere hazırlıklara başlamış. Kardeş ülkelerin kültür bakanlıklarına, ilgili kurum ve kuruluşlarına çağrıda bulunularak destek vermeleri ve katılım sağlamaları istenmiş. 
Menderes Demir’in çağrılarına beklenenin çok üstünde geri dönüş olmuş. Bu olumlu tepki üzerine çalışmalarını hızlandıran Demir, başta Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluğu, Türk Dünyası Belediyeler Birliği olmak üzere bazı kurumların da desteklemesiyle Türk Dünyası Belgesel Film Festivali ve Yarışması’nın ilkini İstabul’da gerçekleştirdi. 
Türk Dünyası Belgesel Film Festivali ve Yarışması Ödül Töreni, 8 Ekim 2016’da, Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) ve Zeytinburnu Belediyesi ev sahipliğinde Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Festivalin ikinci bölümü Kültür A.Ş. Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde yapıldı. 
ÖDÜL TÖRENİ ZEYTİNBURNU KÜLTÜR MERKEZİ’NDE YAPILDI
Destekleyen kuruluşlar arasında Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB)’nin de yer aldığı ve Dünya Gazeteciler Federasyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Anadolu Ajansı ve TRT gibi çok sayıda kurum ve kuruluşun işbirliğinde düzenlenen “Türk Dünyası Belgesel Film Festivali ve Yarışması” ödül törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Baltık Ülkeleri Sinemacılar Birliği Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve Yönetmen Hocakulu Narlıyev (Türkmenistan), Kırgızistan Milletvekili Sadık Şer-Niyaz, Azerbaycan Milletvekili ve Basın Konseyi Başkanı Eflatun Amaşov, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, TDBB Genel Sekreteri Fahri Solak, Dünya Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes Demir, Festival Jüri üyeleri TRT Eski Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç ve TRT İstanbul Müdürü Abdülhamit Avşar, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Hamza Çakır, Türk Dünyası Gazeteciler Platformu Dönem Başkanı Yılmaz Karaca ve çok sayıda davetli katıldı.
Ödül töreninde konuşan Dünya Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes Demir, Festival fikrinin Tataristan’da gerçekleştirilen Türk Dünyası Gazeteciler Şurasında oluştuğunu belirtti. Demir, “Kazan’da bir araya getirdiğimiz medya mensupları ve gazeteci arkadaşlarımız birbiriyle tanışıp dünyadaki iletişimi birbirine aktarmanın yanında, Türk kültürüne bulunduğumuz ülkelerde ne gibi katkılarda bulunuruz diye düşünürken, belgesellerin öneminden hareketle bir festival düzenlemeye karar verdik. Ortak Türk kültürel mirasının Türk dünyasına ve dünyaya tanıtabilmek amacıyla düzenlenen Festival, 7 Türk Cumhuriyeti, özerk bölgeler ve akraba topluluklar arasında düzenlendi ve etkinliğe 16 ülkeden 60 filmle başvuruldu” dedi.
MENDERES DEMİR: “TDBB’Yİ HER ZAMAN YANIMIZDA GÖRDÜK”
Düzenledikleri etkinliklerde Türk Dünyası Belediyeler Birliği’ni hep yanlarında gördükleri belirten Demir konuşmasını şöyle sürdürdü:“Biz Federasyon olarak çalışmalara başladığımızda TDBB’yi hep yanımızda gördük. Gerçekten bu çalışmaları yaparken, TDBB Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve TDBB Genel Sekreteri Fahri Solak’ı Türk coğrafyasının her tarafında görüyorduk, burada da fiilen yanımızda gördük. Dünya Gazeteciler Federasyonu olarak İstanbul’daki ödül törenine ev sahipliği yaptığı için TDBB Yönetimine teşekkür ediyorum.”
Kültür ve Turizm Bakanı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül ise, “Bizler büyük Türk medeniyetinin evlatlarıyız. Önceliklerimiz bu medeniyeti, birikimleri korumak ve bizden sonra gelecek nesle aktarmak. Bunun için de her türlü aracı kullanmak zorundayız, sinema da bunlardan birisi ve günümüzün de en önemli kitle iletişim araçlarından birisi. Bu nedenle festivalin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyor, ödül alanları kutluyorum” diye konuştu.
Zeytinburnu Belediye Başkanı ve TDDB Başkan Vekili Murat Aydın, ödül törenine ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu ifade ederek, “Bir ilki daha Zeytinburnu’nda gerçekleştiriyoruz. Zeytinburnu demografik yapı olarak Türk Dünyasının özeti bir kenttir” dedi.
TDBB Genel Sekreteri Fahri Solak ise, Bu sene Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarının 25. yılı olması nedeniyle önemli bir yıl olduğunu ifade ederek, “Bu süre içinde Türk Dünyası ile ilgili çeşitli sinema gösterimleri düzenlendi, ancak derli toplu bir festival ilk kez düzenleniyor, bu açıdan bu festival önemli. TDBB bu coğrafyada yerel yönetimler alanındaki ilişkilerde aktif rolü yanında, kültürel projelere de destek olan bir kurum. Bu çerçevede TDBB olarak bu festivalin ana destekleyici, düzenleyici kurumlarından biri olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Umuyorum bu festival ilerleyen yıllarda daha kurumsallaşır ve daha geniş bir perspektifle devam eder. Türk ortak kültürünün, ortak mirasının bir festival çerçevesinde bir araya gelmesi ve bunların kısa ve uzun belgesellerle kayıt altına alınması, hafızanın kaydedilmesi ve farklı ülkelerde, farklı şehirlerde izleyiciye sunulacak olması başlı başına bir önem taşıyor. Bütün katılımcılara ve işbirliği kuruluşlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Festival Jüri Başkanı, Türkmenistanlı yönetmen Hocakulu Narlıyev ise: “Ben bir Türkmenim ve burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu festivallerin artması bizim iletişim kurmamıza da vesile olacaktır. Kadim zamanlarda bizim topraklarımızda milletimiz bir araya geliyor, güzel doğamızda buluşarak iletişim kuruyordu. İletişim kurmak bizim manevi bir yanımızdı. Bu festivaldeki filmler vesilesiyle kadim Türk kültürünün tarihini, geçmişini, sorunlarını da görmüş oluyoruz” dedi.
BRİNCİLİK ÖDÜLÜ KIRGIZ YÖNETMEN SÜYÜNDÜKOV’A 
Konuşmalardan sonra Festivalde dereceye giren eserler açıklandı ve yönetmenlere ödülleri takdim edildi. Buna göre, Kırgız yönetmen Artıkpay Süyündükov’un “Göç” belgeseli birinciliğe, Hakasyalı yönetmen Yuriy Kuroçka’nın “Ben Hakkas” belgeseli ikinciliğe, Tatar yönetmen Salavat Yuzeev’in “Shunu Gelecek” belgeseli üçüncülüğe layık görülürken, yarışmanın mansiyonları ise Türkiye’den “Misafir” belgeseliyle Ahmet Bikiç, Gagavuzya’dan “Avrupa’daki Türk Soluğu Gagauzlar” belgeseliyle İvanna Köksal, Türkiye’den “Bozkırın Çocukları” belgeseliyle Oğuzhan Koç’a verildi.
2013 Yılında ani bir kalp krizi sonucu beklenmedik şekilde hayatını kaybeden Yönetmen Servet Somuncuoğlu özel ödülü, “Baba Ocağı” belgeseli ile Azeri yönetmen Rodion İsmailov’a merhum yönetmenin eşi Nevin Somuncuoğlu tarafından takdim edildi. Türk Dünyası Özel Ödülü, Kırgız yönetmen Adilet Karcoev’in “Sarı Oy”, jüri özel ödülü ise Türk yönetmen Eren Pektaş’ın “Müsahip” belgesellerinin oldu.
Törende, yaşamı “Suhunu Will Come” adlı belgesele konu olmuş Altay’lı ünlü gırtlak ve komuz sanatçısı Satin Dobrina da mini bir konser verdi.
Ödüllü Belgeseller önümüzdeki günlerde Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’nde, Kıbrıs Lefkoşa’da, Azerbaycan Bakü’de, Kazakistan Almatı’da düzenlenecek gösterimler ile sinemaseverlere sunulacak.
FESTİVALİN İKİNCİ BÖLÜMÜ TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR MAHALLESİ’NDE
Türk Dünyası Belgesel Film Festivali ve Yarışması’nın ikinci bölümü Kültür A.Ş. Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde yapıldı. Bu bölümde yarışmaya katılan filmler izlendi, filmlerin yönetmenleri tanıtıldı, kardeş ülkelerden gelen sanatkarlar çeşitli gösteriler sundular ve festivali izlemeye gelen konuklara Türkmenistan pilavı ikram edildi. 
Etkinliğin bu bölümünde yapılan açılış konuşmalarında söz alanlar, Kardeş ülkelerin birbirlerini tanımaları için çok önemli bir fırsat olan film festivallerinin daha geniş kapsamlı olarak gerçekleştirilmesini, daha geniş kitleleri kucaklaması için yapılması gerekenleri dile getirdiler. Türk Dünyası Belgesel Film Festivali ve Yarışması’nın dünya çapında ses getirecek bir etkinliğe dönüştürülmesi için herkese görev düştüğünü belirttiler. 
SALİH DOĞAN: “İLK FİLM FESTİVALİNİ KÜLTÜR A.Ş. YAPMIŞTI”
İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük adına konuşma yapan Kültür A.Ş. İdarî İşler Müdürü Salih Doğan, Türk Dünyası Belgesel Film Festivali’nin 2. bölümünün Topkapı Türk Dünyası’nda yapılıyor olmasının çok anlamlı olduğunu belirterek, bu alanın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde otogardan Kültür Parkı’na dönüştürüldüğünü, İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın da Türk Dünyası Kültür Mahallesi için “En büyük hayalimdi” dediğini hatırlattı.
Türk Dünyası Kültür Mahallesi”nin, Türk Dünyasının nabzının attığı, canlı, dinamik, üretken bir mekân olarak tam da bu tür etkinlikler için tesis edildiğini belirten Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk Dünyası Film Festivali’nin ilki, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın Belediye Başkanlığı döneminde millî kültür politikası çerçevesinde İBB Kültür Daire Başkanı ve Kültür A.Ş. Murahhas azası Şenol Demiröz ve bu yıl Mart ayında kaybettiğimiz Türk Dünyasının ünlü sinemacısı Tevfik İsmailov’un gayretleri ile gerçekleştirildi. Burada emeği geçenleri hayırla yad ediyor, Tevfik İsmailov’a rahmet diliyorum.
Belgesel filmler açısından bir ilk olan bu festivalin Türk Dünyası açısından çok önemli bir etkinlik olduğu kanaatindeyim ve her yıl daha kapsamlı bir şekilde yapılmasını arzu ediyoruz. Bu etkinliğin bir önemi de, çok değerli belgesel yönetmenlerimizi yad etmiş olmamızdır. Burada bulunan Türk Dünyası belgesel film yönetmenlerinin varlığı, bizi onurlandırıyor. Bu etkinliğe emeği geçen başta federasyon başkanımız, festival direktörümüz ve tüm komiteye İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürümüz Nevzat Kütük adına teşekkür ediyorum.”
İSMAİL CENGİZ: “300 MİLYON TÜRK İÇİN ÖNEMLİ BİR ETKİNLİK”  
Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Cengiz de yaptığı konuşmada,  “İlk defa yapılan bu güzel etkinlik, 300 milyon Türk nüfusu için çok önemli bir organizasyon. Emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz. Türk Dünyası filim festivali, ümit ediyorum ki her yıl daha geniş kitlelere ulaşır ve başarılı bir şekilde yönetmenlerimizin yarıştığı, izleyicilerin de heyecanla festival tarihini beklediği büyük bir organizasyon haline gelir” dedi.
Konuşmaların ardından, yoğun programı sebebiyle film gösterimlerine daha sonra katılan İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük’e festivale desteği ve Türk Dünyasına yapmış olduğu katkılardan dolayı festival komitesi tarafından plaket takdim edildi. Plaketi, komite adına Tarsus Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Okan Çalışkan takdim etti.
Plaket töreninin ardından program, Kazak Türkleri Vakfı Halk Oyunları ekibi, Altaylı gırtlak sanatçısı Satin Dobrina, Afganistan Türkleri Derneği müzisyenleri ve Kırım Türkleri Derneği’nin gitar konseri ile devam etti.
FESTİVALİN BİRİNCİSİ: “GÖÇ”
Kırgız Çadırında Türk Dünyası Belgesel Filim Festivali’nde birinci olan, yönetmenliğini Artıkbay Süyündükov’un yaptığı “Göç” adlı filimi, protokol mensuplarına izletildi.
Göç, Türklerin bir yaşam tarzıdır. Göçün Türk tarihinde önemli bir yeri vardır. Altaylardan Akdeniz’e uzanan geniş bir coğrafyada yaşamış olan Türkler, zaman zaman iklim değişikliği ya da düşmanların baskısı nedeniyle zorunlu olarak göç ettikleri de olmuştur, fakat göç, Türklerin bir yaşam biçimidir. Yaşadıkları bölgenin iklim koşulları nedeniyle tarım yapamayan, beslenmesini hayvansal ürünlerden sağlamak zorunda olan Türk toplulukları kışın düzde, yazın yaylaklarda yaşamışlardır. Kışın düzlüklerde, ovalarda yaşayan Türkler, baharla birlikte çadırlarını toplayıp yaylalara göçerlerdi. Kurulu düzeni, evleri, yurtları olan çadırları toplayıp belli mevsimlerde ovaya ya da yaylaya taşımak kolay bir iş değildi, belli bir deneyim ve birikim gerektirirdi. Artıkbay Süyündükov’un yaptığı “Göç” adlı filimi, zor koşullarda gerçekleştirilen gerçek bir göçün beyazperdeye yansıtılması çalışmasıydı. Göç kadar zor koşullar altında çekilmişti. Ölüm tehlikeleri yaşanmıştı. Süyündükov ödülünü bileğinin hakkıyla almıştı..
Etkinliğin son bölümünde, festivalin jüri üyeleri, festivale destek veren kuruluşların temsilcileri, yarışmaya katılan belgesellerin yönetmenleri bir araya gelerek bir görüş alışverişi toplantısı gerçekleştirdiler. Bu bölümde, gelecek yıllarda yapılması gerekenler konusunda görüş ve öneriler dile getirildi.