METİN DURMAZ/MANİSA - Manisa’nın Yuntdağı bölgesinde Köseler Köyü yakınındaki tarihi Aigai’de, Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından 9 yıldır kazı çalışmaları yürütülüyor. Keçi yurdu anlamına gelen Aigai Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan eserler, 3 bin yıllık tarihe ışık tutuyor.
Binlerce yıl boyunca, onlarca farklı uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Anadolu’nun tarihi mirası, ülkenin dört bir yanında sürdürülen kazılarla ortaya çıkarılıyor. Sardes’te olduğu gibi, bu kazıların bir kısmı yabancı ülkelerin sağladığı fonlarla ve uzmanlarla sürdürülürken, bir kısmı da Türk arkeologlar tarafından, işadamlarının sponsorluk desteği ve sağladığı maddi katkılarla yürütülüyor. Manisa yöresinde bu ikinci tip kazılara en iyi örneklerden birini Yuntdağı eteklerinde yer alan Aigai Antik Kenti oluşturuyor.
Kazıları, Anemon Otelleri’nin de sahibi olan Manisalı işadamı Akçura ailesinin maddi desteği ile yürüten ekibin başkanlığını Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Doğer yapıyor.
Prof. Doğer, bugün ulaşılan noktayı şöyle özetliyor:
“2004 yılında başladığımız kazılarda, Agora, kent meclisi binası, Bizans şapeli ve biraz ileride de büyük ihtimalle otel olduğunu tahmin ettiğimiz bir yeri kazdık. Kent oldukça büyük. Tiyatrosu, gimnazyumu, hamamı, stadyumu var. Kentin kolay gezilmesi için bütün taş yolla rı açtık. Gezilebilmesi için levhalar koyduk. İngilizce ve Türkçe bilgilendirme levhaları koyduk. Biz ol masak bile, gelenler kenti rahatlıkla gezebilir.
Bu kazılar belki 100-150 yıl sü recek. Bu çalışmalar çok uzun soluklu çalışmalar. Kentler ekonomilerine uygun olarak genişlerler ve büyürler. Büyük bir ihtimalle İsa'dan önce 7. yy’da 100-150 kişi ile başla yan kent, yaklaşık 2. ve 1. yy’da 10-15 bin kişiye çık mıştır. Tamamı burada ya şayan insanlardır.”
SOSYAL YAPILARA YOĞUNLAŞMA
Kazılarla tarihin değişeceğine inandığını ifade eden Aigai kazıları Başkanı Prof. Doğer, önümüzdeki yıllarda yapılacaklara ilişkin şu bilgileri veriyor:
“Antik kentte bu yıla kadar yaptığımız kazılarda tiyatro, meclis ve agora gibi kamu yapılarını ortaya çıkarmaya çalıştık. Kentin, özellikle Helenistik Dönem’de M.Ö. 3. yy’dan itibaren Pergamon Krallığı’nın da desteğiyle bölgede ekonomik ve kültürel çekim merkezi haline geldiğini anlıyoruz. Kazılarda önümüzdeki dönemde sosyal yapılar üzerinde yoğunlaşacağız.
Roma Dönemi’nden kalan evler ile caddeye bakan dükkanlarda kazı çalışmalarına başladık. Bu kazılar kentin sivil ve sosyal yaşamı açısından bizi bilgi sahibi yapıyor. Kentin ana caddesi olarak bildiğimiz yol kenarında bazı dükkanlar açığa çıktı. Öğütme işinde kullanılan bazı taşlar bulduk. Burası büyük ihtimalle bir sanayi alanı gibi düşünülebilir. Ana cadde kazısının henüz başlarındayız. İlerleyen yıllarda daha net sonuçlar alabileceğiz.”
Antik kentteki kazı çalışmaları sayesinde yörenin kaderinin de değişeceğini savunan Prof. Dr. Doğer, “Hedeflerimizden biri buradaki turizm hareketini canlandırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak. Bu ören yerinin rahatça gezilebilmesi için yolları yaparak işe başladık. İnsanları yormayan bir yürüyüş rotası oluşturduk. Antik dönem izleri günümüz turizmine kazandırıldığında bölgede turizm patlaması yaşanacak, bu da bölgenin kaderini değiştirecek” diyor.
SPONSORLUK DESTEĞİ AKÇURA’DAN
Kazıların sponsoru olan Anemon Otelleri Onursal Başkanı İsmail Akçura, kazı alanında bu güne kadar harikalar yaratıldığını vurguluyor. Kazılara katkıya devam edeceğini belirten Akçura, “Ömrümüz yettiğince bu olağanüstü kenti ortaya çıkarma gayretinde olacağız.” diyor.
Turizmci olduğu kadar, tarih aşığı da olan Akçura'nın en büyük hayali ise, yapımını üstlendiği Manisa Arkeoloji Müzesi ile bölgeyi dünyaya tanıtmak. İsmail Akçura’nın,  açıkladığı, Aigai ile ilgili düşünceleri ve hayalindeki müze ise şöyle:
“Türkiye'deki antik kentlerin çoğu soyulmuş. Ama Aigai tepede olduğu için dokunulmamış. Harika heykeller çıktı. Antik Roma'da heykellerin, heykeltıraşların ismi yazılmaz. Ama buradaki eserlerde heykeltıraşların ismi var.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile protokol imzaladık ama proje henüz Ankara'da inceleniyor. 7 bin metrekare büyüklüğünde bir müze olacak. Ben Aigai'de müze yapayım dedim. Olmaz dediler. Eserlerin bir bölümü kazı alanındaki depoda saklanıyor, bir bölümü de Manisa'daki müzede duruyor. Ama bu eserler saklanıyor, sergilenmiyor. Bana söz verdiler. Manisa'daki müzede 500 metrelik bir Aigai Salonu yapılacak. Eserler orada sergilenecek.”
AİGAİ KAZILARI 
On iki Aiol kentinden biri olan Aigai antik kenti günümüzde Manisa iline bağlı Yuntdağı Köseler köyü sınırları içerisinde yer alıyor. İ.Ö. 11. yy’da Yunanistan’dan gelen Aioller tarafından kurulan Aigai’nin İ.Ö. 546’da Pers egemenliğine girmeyip, bağımsızlığını koruduğu ve İ.Ö. 5. yüzyılda da Attika-Delos Deniz Birliği’ne üye olmadığı bilinmektedir. İ.Ö. 3. yüzyılda Seleukoslar ile Pergamon Krallığı arasındaki mücadelede kalan Aigai, İ.Ö. 190 yılındaki Magnesia Savaşı’nın ardından Pergamon krallığına dahil olmuştur. İ.Ö. 133’ten itibaren Attalos III’ün Pergamon Krallığı’nı Roma’ya miras bırakması sonucunda, Aigai de Roma egemenliği altına girmiştir.
BOULEUTERİON (KENT MECLİSİ BİNASI)
Agora Caddesi üzerinde, muhtemel bir deprem sonrası yıkılmış ve özellikle 12. ve 13. yüzyıllarda mimari elemanların birleştirilmesinde kullanılmış kurşun kenet yağmasından etkilendikten sonra günümüze değin el değmeden gelmiş olan Kent Meclisi Binası (Bouleuterion) 2004 yılında başlayan kazı çalışmaları sonucunda hemen hemen tümüyle gün ışığına çıkartılmıştır. Yaklaşık 150 kişi kapasiteli, 12 basamaklı küçük bir Odeon formunda olan meclis binası Geç Hellenistik dönemde inşa edilmiş ve heykellerle ve muhtemelen onlarla ilişkili onurlandırma yazıtları ile süslenmiştir.
AGORA BİNASI
Kentin en güçlü olduğu Hellenistik dönemde, kentin doğu eteğine kurulmuş olan kuzey-güney doğrultulu Agora binası doğudan taş döşemeli bir yol ile sınırlanmıştır. Yüzyıllar boyunca birçok şiddetli depreme maruz kalmasına karşın 80 m. uzunluğu ve 11 metreyi bulan yüksekliği ile oldukça etkileyici bir görünüm sergilemektedir. Üç katlı olduğu anlaşılan agoranın, alt katında doğu caddesine açılan, iki bölümlü, yan yana dükkanlar dizisi yer almaktadır.
MACELLUM
Agora doğu caddesinin hemen önünde, agora binası için inşa edilmiş bir teras üzerinde yuvarlak formlu, basamaklı bir yapı açığa çıkarılmıştır. Söz konusu yapı Helenlerin “Makellon”, Romalıların “Macellum” adını verdikleri bir balık veya et pazarı olarak hizmet etmiş olmalıdır. 8.50 m. çapındaki yapı, düzgün plaka taşlardan oluşturulan dört basamağa sahiptir. Yapının ilk sırasını oluşturan bazı blok taşların üzerinde Γ, Μ, Ν, Δ, Ζ, C, gibi yunan alfabesine ait harfler kazınmıştır. Macellumun zemini, bir ıslak mekan olarak kullanıldığı için düzgün blok taşlarla döşenmiştir. Yalıtımın sağlanması için, plaka taşlar kireç harcı zemin içine gömülmüştür.
NEKROPOLİS
Aigai kentinin nekropolisi, kentin yer aldığı tepenin kuzeydoğu eteklerinde bulunmaktadır. Çeşitli tipte mezarların görüldüğü nekropolis, Hellenistik dönemden İ.S. 3. yy’a kadar kullanılmıştır.
ŞAPEL
Kentin son dönemine ışık tutan ve “Doğu Şapel” olarak adlandırılan 12-13. yy şapeli, sade bir mimari özelliğe sahip olup, küçük bir cemaate hizmet ettiği anlaşılmıştır. Doğu-batı doğrultulu şapel tek apsislidir ve batısında bir giriş bulunmaktadır.
AİGAİ’YE NASIL GİDİLİR?
-Aigai kenti örenine ulaşmak için öncelikle Köseler köyüne gitmek gerekir. Köseler köyü Manisa’nın Yuntdağı köylerinden biridir.
-İzmir-Bergama-Ayvalık rotasından Köseler’e gidiş için Şakran beldesinden geçilir. Beldenin ortasındaki trafik ışıklarından doğu yönüne sapılırsa önce Kapıkaya köyüne ardından ikinci köy Karaahmetler’e varılır. Karaahmetler’den sonra Aigai örenini içeren Gün Dağı sağ ileride Güneydoğu’da belirir. Köseler köyünden Aigai örenine erişmek yaklaşık 2 km’lik asfalt bir yolla sağlanmıştır. Şakran-Köseler yolu 13 km’dir.
-Manisa yönünden gelecekler için öncelikle Muradiye’ye ulaşılması gerekir. Buradan Yuntdağı yönüne giden yoldan yaklaşık 30 km sonra Güzelhisar çayı geçildikten sonra ve de Yuntdağı yol ayrımından Köseler-Şakran tabelası ile yönlenerek örene gidilebilir. Bu yolun son 5 km’si boyunca Aigai öreni batıda Gündağı sırtı olarak görülecek bu arada agoraya ilişkin duvar seçilebilecektir. Manisa-Köseler yolunda kavşaklar ve yönlendirmelere dikkat edilmesi gerekir.
-Aigai örenine ulaşmak için Bergama yönünden gelen yol önce Sanayi Çarşısı içinden geçer. Bakırçayı aşan yol Yuntdağı üstünden Manisa’dan gelen yola karışarak Köseler’e varır.
-Çok kullanışlı olmayan bir başka ulaşım rotası ise Zeytindağ-Yuntdağı ve Köseler olarak tanımlanabilir.