Fuat BAŞ, ikinci romanı olan Hartlı Şeyh Eşref’te okurunu Osmanlı Devleti’nin son yıllarındaki Anadolu topraklarında gezdiriyor.

Gerçek bir hikayeden yola çıkarak kaleme aldığı eserinde, bozkırda insan yetiştiren, kalbe güzel ahlak tohumları eken bir alimin zamanla mülki erkanla yaşadığı çatışmayı, kinin, nefretin ve hırsın insanda oluşturduğu tahribatı anlatan BAŞ, kurguyla gerçeği ustalıkla harmanlamaktadır.

Bilgisizliğin karşısında hakikati savunan, Müslüman Türk düşüncesiyle yoğrulmuş bir alimin ve ailesinin sancılarını; Osmanlı Devleti’nin dönem içerisinde yaşadığı çalkantılarla iç içe anlatan BAŞ, farklı olay örgüsüyle inşa ettiği Hartlı Şeyh Eşref’te, sıra dışı, güçlü ve inançlı insanların hikayelerini belgelerle kuvvetlendirdiği bir gerçeklik düzlemi içerisinde aktarmaktadır.

Fuat BAŞ, kurguladığı hikayede ki şeyh, Müslüman Türk’ün güzel ahlaki yapısını çevresine anlatıp öğretmeye çalışıyor. Güzel ahlakın öğretilme mücadelesini ve bu yolda ödenen bedelleri çarpıcı bir gerçeklikle yoğurduğu bu sürükleyici eserinde, vadettiklerinden çok daha fazlasını sunuyor.

Öncelikle, kalemiyle edebiyatımıza kazandırmış olduğu bu kitap için teşekkür eder, prodüktivitesinin devamını dilerim. Şahsımda okuma hevesi oluşturdu. Kitap sayesinde bir bilgi daha edindim.

Yazarın kitaba verdiği ismi kısaca araştırma şansım oldu. Konu çok ilgi çekiyor. “mezarsız adem” Şeyhin mezarı yok. Şeyhin müritleri uçtuğuna inanıyor. Anladım ki, koltuk kavgası her dönemde var olmuş, olmaya da devam edecek gibi...