Haber: Hulusi Yavaşlar

Fotoğraflar: Marieta Shmavonyan

ŞEF Birgül MUTLUBAŞ yönetiminde, çoğunluğu amatör ses ve sanatçılarından kurulu “SİHİRLİ NOTALAR TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU”nun Dede Efendi ve Hacı Arif beyden Yesarî Asım Arsoy’a, Saadettin Kaynak’a, Lemi Atlı’ya, Selâhattin Pınar ve Avni Anıl’a kadar daha birçok üstadın çeşitli makamlardaki şarkıları ve türküleri, salonları dolduran halkı mest ediyor. Verdiği konserlerde zengin repertuvarı yanında değerli saz ve ses sanatçıları ile kısa zamanda İstanbul’un aranılan musiki topluluğu olarak ünlenen ‘’Sihirli Notalar Türk Müziği Topluluğu; belediyeler ile bazı kuruluşların konser davetin e yetişmeğe çalışıyor.

Şef Birgül Mutlubaş’ın yönettiği Sihirli Notalar Türk Müziği Topluluğu

COŞKULU sunumunun yanında kendisinin de bir sanatçı olduğu anlaşılan Makbule DEMİRKAN’ın sunuculuğunu yaptığı, hanımefendi sanatçı Birgül MUTLUBAŞ yönetimindeki ‘’Sihirli Notalar Türk Müziği Topluluğu’’nun geçen Cuma günü akşam, Şişli Belediyesi’nin CEMİL CANDAŞ KÜLTÜR MERKEZİ olan eski Kent Sineması’ndaki konseri, üç saate yakın sürdü. Piyasada müzisyen geçinen birçok zamane sanatçısına âdeta taş çıkartan; yıllarını musikiye vermiş, Türk sanat müziği yanında halk türkülerini, pop müziği eserlerini de rahatça çalabilen üstadlardan oluşan dokuz kişilik saz heyetinde UDÎ Hasan Deniz Bilişik, KEMANLAR: Önder Gülfidan ve Cengiz Yaman; KANUN: İlker Çensi, KLARNET: Şenol Karagöz, RITM SAZ: Evren Ölmez, ÇELLO: Deniz Zertunç ile arkalarında iki sıra halinde 5’i erkek, 10’u kadın koro heyeti sahnede yer almıştı.

Arkadaşımız Hulusi Yavaşlar, Şef Birgül Mutlubaş ve koro sanatçılarından Ahmet Petek ile birlikte

ŞİŞLİ CEMİL CANDAŞ KÜLTÜR MERKEZİ’NDEKİ KONSER

“Sihirli Notalar Türk Müziği Topluluğu’’nun korosundaki ses sanatçıları: Ahmet PETEK, Oşin ŞİRİNPINAR, Gülsel RONAEL, Gülay ÇALICIOĞLU, Meryem GÖK, Güngör ALEV, Sabir ŞENGEZER, Yasemin KETENCİ, Hüseyin ÖZŞAHAN, Hülya ÖZDEMİR, Emine Sema BAYAR, Nuray FİLİZ, Özlem KİZİR, Kudret DEMİRTAŞ, Bilal  Ozan ŞEN, Meryem Yıldız ATEŞER.

Koro sanatçısı Ahmet Petek türküleri seslendirirken

KONSER, Türkiye’nin ilk kültür – sanat radyo ve televizyonu olan KRT’de haftada bir program yapan ŞEF Birgül Mutlubaş’ın yönetimindeki on beş ses sanatçısının yer aldığı KORO’nun seslendirdiği iki güzel parçadan sonra koristlerin solo şarkı ve türkülerine geçiliyor. Zengin bir repertuvarı olduğu anlaşılan ‘’Sihirli Notalar Türk Müziği Topluluğu’’nun Koro sanatçıları, sıra ile mikrofon başında; inleyen sazların eşliğinde seslendirdikleri eserleri geçerken; salonu dolduran halk bazen el çırparak konserin coşkusuna katılıyor. Özellikle koro sanatçılarından Oşin Şirinpınar’ın söylediği ‘’Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık’’ şarkısının gazel bölümünü ud sanatçısı Hasan Deniz Bilişik söylerken; rahmetli üstad Münir Nureddin Selçuk’u hatırlıyor; şarkının hakkını verdiği için Udî Hasan Deniz ile korist Oşin Şirinpınar’ı, şarkılara eşlik eden Koro Heyeti ile Şef Birgül Mutlubaş’ı bütün salon dakikalarca alkışlıyor.

Yine Koro sanatçılarından Ahmet Petek’in as solistlere taş çıkartırcasına büyük coşku ve rahatlık içinde söylediği “A Fadimem senle kaçalım” türküsü alkışlı istek üzerine okuduğu Hüseynî makamındaki “Haticem Saçlarını Dalga Dalga Taratmış” türküsü koca salonda alkış tufanına yol açıyor.

Sihirli Notalar Türk Müziği Topluluğu Birgül Mutlubaş grubu yönetirken

ŞEF BIRGÜL MUTLUBAŞ VE MUSIKİ HAYATI

‘’SİHİRLİ Notalar Türk Müziği Topluluğu’’nun şefi Birgül Mutlubaş; musıki hayatına çocuk yaşlarda başlamış. Sesinin güzelliği ve hanımefendi kişiliğiyle Birgül Mutlubaş’ın yönettiği musıki topluluğu İstanbul’da önemli konserlerin ‘’vazgeçilmezi’’ haline gelmiş. Topluluğun ‘’aranılır’’ olmasının tek nedeninin; kendilerini musikiye vermiş ses ve saz arkadaşları olduğunu belirten Birgül Mutlubaş, sanat hayatını şöyle anlatıyor:

’’İLKOKULDA iken müsamerelerde türkü okurdum. Ortaokul yıllarımda koroda şarkı söylemeye devam ettim. İlk ödülümü, ortaokul son sınıfta, okulda düzenlenen bir ses yarışmasında birinci olarak aldım. Bu arada Halk Eğitim’deki korolara devam ettim. Rahmetli Muzaffer SARISÖZEN’in akrabası olup TRT repertuarına türkülerin derlemelerini yapan üstad Kemal Bilsel SARISÖZEN’in yönettiği koroda yıllarca solist olarak görev yaptım. Lise yıllarımda çok sevdiğim hocam, Salih ÖĞMEN yönetiminde derslere devam ederken Okul korosunda solist olmayı sürdürdüm. Lise son sınıfta öğretmenlerimin isteği üzerine il çapında yapılan ses yarışmasına katıldım. Üç yüze yakın aday arasından birinci seçildim. Zamanın valisi Recep YAZICIOĞLU, okuduğum uzun havayı ağlayarak dinlemişti. Nurlar yağsın üstüne. ‘’Yolun açık olsun, küçüksün ama yaptığın iş çok büyük’’ demişti. Evlendikten sonra müzik hayatım son buldu. Ama içimdeki musiki aşkı hiç bitmedi. Katlanarak devam etti. Küçükken, herkesin de yaptığı gibi; elimde tarak aynanın karşısında üzerime uzunca bir şal atıp, şarkılar söylerdim. Rahmetli annemi 6 yaşında kaybetmenin hassaslığıyla çok az konuşan ve sadece kendini şarkı söylerken ifade eden bir çocuk olmuştum. Annemin acısını sadece şarkı söylerken hafifletiyordum çocuk aklımla. Yıllar sonra 2000`li yıllarda ağabeyimi kaybettim. Hiç müzikle bağlantım yoktu. Bir arkadaşıma tesadüfen koroya giderken rastlamamla yeniden müziğe dönmüş oldum. Öylesine gitmiştim koroya, misafir olarak. Bu koro Sarıyer`de, Rahmetli Hocam, manevi babam Önder GÜLDÜR’ün yönettiği belediye korosuydu. Bende emeği çoktur. En zor klasik eserleri bana ödev olarak verir ve ‘’Bunları okuyacaksın’’ derdi. Ben ‘’Hayır hocam, başaramam’’  dediğim halde. Yıllarca birlikte çalıştık. Bir gün bana, ‘’Seni TRT`ye götüreceğim, Melihat Gülses`den randevu aldım’’ dedi. Ne yazık ki; bir hafta sonra acilen kaldırıldığı hastaneden üç ay sonra bir daha aramıza dönmemek üzere ayrıldı. Yanına gittiğimde, ‘’Sözümü tutamadım. Ama biliyorum ki; yolun çok açık. Ömrüm yetmeyecek ama sen istediğim yerde olacaksın’’ demişti. Ölümünden sonra üç yıl müziğe ara verdim. Küstüm bir süre. İstemedim. O benim manevi babamdı. O yokken istemedim şarkı söylemek. İçime sinmiyordu çünkü. Sonra Özdem ÇEVİK Hocam’ın yönettiği koroya arkadaşım gidiyordu. Beni de davet etti. İlk gittiğim gün, “Bitmez Tükenmez Bu Dert Ömür Diyorlar Buna”, eseri okudum ve hocam bayıldı. Önce arkadaşıma teşekkür etti beni getirdiği için, sonra da bana. “Nasıl böyle bir ses TRT`de olmaz” dedi. Ve ben yeniden Özdem Hocam`ın beni yüreklendirmesiyle musiki hayatına döndüm. Bende emeği çoktur. Çok seviyorum O`nu. Sanki Önder GÜLDÜR Hocam`ın enerjisi yüklenmiş. Baba gibi, ağabey gibi her şey o benim için. Sonraları bu müzik aşkı taşmaya, tek bir koro yetmemeye başladı. Erol KÜÇÜKYALÇIN`ın yönettiği korolarda solist olarak görev aldım. Hayatım müzikle dopdolu. Şu anda da sadece Keyf-i Meşk ve Eyüp Musıki Vakfı Koroları`na devam etmekteyim. 28 yaşındaki kızım Naz ile 27 yaşındaki oğlum Hüseyin de müzikle uğraşıyor. Beste ve güfteleri var. Radyo Alaturka Ses Yarışması ön elemeyi kazandı. Ömrüm olduğu sürece müzikle ilgilenmeye devam edeceğim. Bitmeyecek aşkım. Mutluluk kaynağım. Şarkılar, türküler benim var olma nedenim. Bu arada TRT İstanbul Televizyonu Ses Sanatçısı Sayın Cengizhan SÖNMEZ Beyefendi`nin sunduğu ‘’Bir Tutam Hasret’’ programında değerli bestekâr, söz yazarı Sayın Turhan TAŞAN Hocam`la beraber canlı yayın konuğu oldum. Bu benim için çok büyük bir onur.

EYÜP Musiki Vakfı Başkanı bestekâr, söz yazarı Sayın Nihat İNCEKARA Beyefendi’nin ve “Keyf-i Meşk Türk Sanat Müziği Korosu’’ Başkanı Sayın Yusuf DANON Beyefendi’nin de katkılarıyla “Bir Demet Gül Solo Konseri”mi başarıyla verdim. Konserime TRT ve sanat camiasından çok önemli değerler ve duayenler katıldılar ve hayatım boyunca unutamayacağım desteği verdiler.”

Şu anda yeni projelerle Türk Müziği adına kaliteli işler yapmak üzere, çalışmalarıma devam ediyorum.’’