RÖPORTAJ: AYŞENUR MAMA

Başarılı yazar Sevin Hatun Demir ile yazın hayatına ve “Denizdeki Siyah Gölgeler” adlı kitabına dair konuştuk. Keyifli sohbetimiz sizlerle…

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Sevin Hatun Demir kimdir?

2002 yılında İstanbul’da dünyaya geldim. İstanbul’da ikamet etmekteyim. Aslen Siirtliyim. Lise son sınıf öğrencisiyim. Vaktimin büyük bir çoğunluğunu okuyarak, öğrenerek ve dinleyerek geçiriyorum. Sevdiğim insanlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Onları dinlemek, onlarla muhabbet etmek ruhumu dinlendiriyor. Zaman zaman yalnız kalmayı da tercih ediyorum. 

Yazın hayatınız nasıl başladı?

Yazmaya küçük yaşlarda başladım. 10 yaşından itibaren annemin sayesinde kitap okuma alışkanlığı kazandım. Bu, zamanla daha da zenginleşerek beni yazmaya yöneltti. Yazmak, benim için bu dünyadan çıkıp kendi içimdeki dünyaya yerleşmek gibi. Sıkıldığım, daraldığım ve bunaldığım zamanlarda yazmayı daha çok seviyordum. İnsanlarla muhabbet etmektense duygularımı boş bir sayfaya aktarmak beni daha çok mutlu ediyordu. Aslında yazı, benim için çok farklı bir dünya ve ben, bu dünyadan her kopmak istediğimde kendi dünyama çekiliyorum.

Yazarken nelerden esinlenirsiniz?

Yazarken daha çok duygularımdan esinleniyorum. İçimdeki hissiyatlar, benim başkahramanım. Onlar olmadığı sürece benim yazmam imkânsız olur sanırım. Bazen hiç yaşanmamış olayları bile yaşamış gibi hissederek aktarabiliyorum. 

Ağustos ayında okurlarla buluşan “Denizdeki Siyah Gölgeler” adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?

Yıllarca okuldan, dershanelerden ve daha birçok yerden birçok ödül aldım. Son ödülümü Yalova’da il genelinde yapılan bir şiir yarışmasında Arif Verimli’den aldım. Bu başarılar, benim daha yüksek şeyler yapabilmemi sağladı. İlk adımıma şiir kitabıyla başladım. 

“Denizdeki Siyah Gölgeler” okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?

Kitap şiir kitabı olduğu için bu, daha çok okuyucunun kattığı manaya bağlı. Nesir biçiminde okuyan okuyucuyla nazım biçiminde okuyan okuyucunun çıkaracağı mesaj, aynı olmaz.

Kitabın ismi, nereden geliyor?

“Denizdeki Siyah Gölgeler” adını insanın kalbini bir denize benzeterek uçsuz bucaksız güzellikte olduğunu anlatmaya çalıştığım için kullandım. İnsanın çevresinden duyduğu ve hiç takmaması gereken sözlerin ve davranışların kalbinde yaşattığı olumsuzluklar da kitabın isminin etkenlerinden. İnsanı karamsarlığa iten ve kendini tamamıyla bu dünyadan çekmesine sebep olan bu cümlelerle tamamen uzak durması gerektiğini vurguladım.

Sizce kitap, beklenen başarıya ulaşacak mı?

Kitabın beklenen başarıya ulaşacağını inanıyorum; fakat şöyle bir şey var; başarıya ulaşmak için ilk önce benim emeklemem gerekiyor. Başarı, istenen zamanda hemen elde edilebilecek bir şey değil. O, deniz altındaki bir istiridye gibidir. Ona ulaşmak imkânsız; fakat bu imkânsızlığı gerçeğe çevirecek bir çaba sarf ederek istediğin her şeyi elde edebilirsin. 

Kitabınızı bir okur gözünden nasıl değerlendirirsiniz?

Kitabıma bir okur gözüyle baktığım ve onu incelediğim zaman şunu söyleyebilirim ki eksiklerim elbetteki var; fakat bu eksiklerimin farkına varmam, beni önümdeki kitaplar için daha da geliştiriyor. 

Yazarken örnek aldığınız, izinden gitmeyi hedeflediğiniz yazarlar var mı?

Okuduğum birçok kitap,  yazar ve şair var; fakat beni en çok etkileyen, kitaplarını kitaplığımın raflarına dizebileceğim tek yazar Emine Şenlikoğlu oldu. O, benim için çok farklı bir yazar. 

Hazırlık aşamasında olan farklı bir eseriniz var mı?

Evet, hazırlık aşamasında olan bir kitabım var. 

Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

Her şey, göründüğü gibi kolay değil. Bazı şeyler, çok zaman istiyor. Dua sabır ve zamanla umarım, kitabımı okuduğunuz vakit kendinizden bir şeyler bulursunuz.