“Ortak Kültürlerin Buluşması Projesi’’ kapsamında, Zeytinburnu Kazlıçeşme Abay Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Spor Salonu’nda, Kazakistan Kültür ve Spor Bakanlığı Astana Devlet Tiyatrosu, Kazakistan kültürünü, yaşam tarzlarını beşikten mezara sembolize ederek oynadığı ŞANIRAK (Ağaç beşikten toprak beşiğe) adlı müzikal tiyatro eserini sergilediler.

Yazı ve fotoğraflar: M. KEMAL SALLI

Kazlıçeşme Abay Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans salonunda kurulan Kazak çadırında gerçekleştirilen gösterilerin açılışını Kazakistan Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, Zeytinburnu Kaymakamı Mehmet Makas, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Yeşilyurt’un birlikte yaptılar.

 Atayurdumuzun tiyatro sanatının özgün bir örneği olan Şarınak’a ilgi yoğun olmasına rağmen, oda tiyatrosundan esinlenerek bir çadır tiyatrosu konseptinde tasarlandığından, özenle hazırlanmış, geniş kadrolu ve çok özel konulu bu güzel oyun geniş halk kitleleriyle buluşamadı. Laser tekniği kullanılarak oluşturulacak bir sanal Kazak çadırı çatısı altında, belgesel nitelikli bu değerli eser çok daha geniş izleyici topluluklarıyla buluşturulmalıdır.  

KAZAKİSTAN BÜYÜKELÇISİ Abzal SAPARBEKULİ

Gösterinin sergilendiği Kazlıçeşme Abay Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin bulunduğu bölgede, 1995 yılının UNESCO'nun tarafından Kazakistan Milli Şairi Abay yılı ilan edilmesi dolayısıyla birçok etkinlik yapılmıştı. Bu etkinlikler çerçevesinde, sahildeki eski Demirhane Caddesi'nin adı, dönemin Kazakistan Kültür Bakanı Talat Mamashev, dönemin  İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Kazak Türkleri Vakfı Başkanı Zafer Selvi ve vatandaşların katılımıyla düzenlenen törenle, Abay Caddesi olarak değiştirilmişti.  

Prof. Dr. ABDULVAHAP KARA

2003 yılında Kazlıçeşme İlköğretim olarak açılan okul, Abay Caddesi üzerinde bulunması doayısıyla, Zeytinburnu Belediyesi’nin girişimleriyle, Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu adını almakla beraber, 21 Mayıs 2003’te Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Zeytinburnu İlçemize gelerek, yeni inşa edilen Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu’nun açılış törenine katılmış ve Türkiye Kazaklarını onurlandırmıştı. Okulun bahçesinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in bizzat yaptırdığı milli şair, besteci ve filozof olan Abay İbrahim Kunanbayoğlu’na ait heykel bulunmaktadır. 

2020 Yılı Kazakistan Hükümeti tarafından Abay Yılı ilan edilmesi dolayısıyla, Zeytinburnu Kaymakamlığı desteğiyle Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim ve Zeytinburnu Belediyesinin “Ortak Kültürlerin Buluşması Projesi” kapsamında, Kazakistan Kültür ve Spor Bakanlığı himayesi ile, 16-17 Kasım tarihlerinde, ŞANIRAK (Dal Beşikten Yer Beşiğe) adlı müzikal tiyatro sergilenmiştir. 

ŞANIRAK ATAYURT KÜLTÜRÜMÜZÜN ÖZETİDİR. 

 Geniş kadrolu, zengin kostümlü, büyük bir çalışma sonunda sahneye konulan ŞANIRAK, atayurdumuzun kültürel zenginliğini yansıtan bir müzikal oyun. Kazakça’da “Şanırak”, “baba ocağı”, “aile” anlamına geliyor.  Oyunun, atayurt toplum kültürümüzün bir özeti olduğu dikkate alındığında, “şanırak”ın aile anlamı ağır basıyor. Çünkü “Şanırak”, bir obada, bir ailede yaşanan ve yaşanabilecek olayları Atayurt kültürümüz ve yaşantımız çerçevesinde anlatıyor. Oyunun tanıtım broşürlerinde ve afişlerinde de belirtildiği gibi, Şanırak’ta, “Dal Beşikten Yer Beşiğe”, yani doğumdan ölüme kadar hayatımızı yönlendiren geleneklerimiz bir oda tiyatrosu konseptinde, çadır dekoruna sığdırılmış bir müzikal olarak sahnelenmiş. 

Oyunun başlangıcında, bir genç kadının doğum yaparak dünyaya bebek getirmesi sürecinde, ailece yaşanan tatlı heyecan anlatılıyor. Doğum olayı yurt dediğimiz keçe çadırda gerçekleştiğinden, genç kadın, doğum sürecinde yaşadığı sancılarını “kur” dediğimiz çadıra gerilen iplere asılarak hafifletmeye çalışıyor. 

Kazaklarda aynı yaştakilere “kurdaş” deniliyor. “Kur”, “kurdaş” basit birer tanım değil, kültürel zenginliğimizin çok anlamlı iki göstergesidir. Kültürel zenginliğimiz, basit bir halatı, insanın sancılarını, acılarını paylaştığı işlevi ile bütünleştirerek “kur”a dönüştürmüş, ayrı bir anlam üretmiş. 

Çocuk doğunca, yakınların katılımıyla kutlamalar yapılıyor. Atayurtta bu törenlere “Şildehana” deniliyor. Bu kutlamalar sırasında iki genç aynı kıza aşık oluyorlar. Oyunun ilerleyen bölümlerinde genç kız bunlardan biriyle nişanlanıyor ve bu, iki genç arasında çok ciddi bir kapışmaya neden oluyor. Oyunun konusu bu çekişmeye paralel olarak gelişiyor.  

BEŞİK, AD VERME VE EVLENME TÖRENLERİ

Oyunda aileye, dolayısıyla topluma yeni katılan bir birey olarak bebeğe verilen değer ayrıntılı olarak anlatılıyor. Obanın yaşlı ve saygın kadılarından birisi bebeğin göbeğini kesiyor. Yine toplumun Dede Korkut’u konumundaki bir aksakallı bebeğin kulağına üç kez adını söyleyerek ad koyma töreni gerçekleştiriliyor. Bebeği aksakaldan teslim alan obanın yaşlı kadını onu özenle beşiğine yerleştiriyor.  

Oyunda atayurdumuzun kız isteme, çeyiz hazırlıkları, düğün töreni de kareografik anlatımla özenle seçilmiş müzikler eşliğinde anlatılıyor. 

Düğün öncesi, bekarlığa veda töreni diyebileceğimiz kına gecesinde genç kız  arkadaşlarına türkü söyler, buna “sınsuv” denir. Buna karşılık olarak genç kızın arkadaşları da gelin adayına “jar-jar” türküsünü söylerler. Bu türkü genç kıza bir  teselli türküsüdür; “Evden ayrılıyorsun, ama üzülme, babanın yerini tutacak bir kaynatan, annenin yerini tutacak kaynanan olacak” öğütüdür. 

Ailesi ve arkadaşları kızı gelin olarak uğurlarlar. Gelin, damatın obasına gelir ve betaşar (yüz açma) töreni yapılır. Düğünden sonra onların “enşi”lerini (miras payları) vererek ayrı eve çıkarırlar.

Babası ve annesi oğlunu evlendirerek sonbaharda yalnızlık duygusuyla derin bir düşünceye dalmışken, kıza gönül koymuş olan diğer genç, intikam duygusuyla geliyor ve damat tarafında kavga çıkarıyor. İki delikanlı kıyasıya dövüşmeye başlıyor ve yeni gelin tarafları ayırmaya çalışırken ölüyor. 

İnsanlar büyük, bir hüzünle ağıt yakarak vefat eden gelini “yer beşiğe” (mezara) defnediyorlar. Kavga edenler hatalarını anlarlar ama iş işten geçmiş, genç gelin hayatını kaybetmiştir.

Oyunun senaristi Annas Bagdat, yönetmeni E. Nurtazın’ı ve bestecisi Bolatbek Nurkasımov’u kutluyoruz. Programın sonunda oyunun senarist ve rejisörü, oyunun Zeytinburnu organizasyonundaki emeklerinden dolayı Dr. Reşide Gencer’e kaftan giydirerek teşekkür ettiler.

KAPANIŞ SAHNESİNDE BÜYÜK SÜRPRİZ: “KÖZİMNİN QARASI”

"Beşikten Mezara Kazak Geleneklerini" işleyen müzikal tiyatro Abay Okulu'nda izleyicilerle buluştu. Gelecek yıl, okula adı verilen ünlü Kazak şairi Abay’ın 175 doğum yılı dünya çapında etkinliklerle kutlanacak. Şanırak sanatçıları, oyun sonunda seyircileri topluca selamlarken, Abay’ın ünlü şiirinden bestelenen "KÖZİMNİN QARASI" (Gözümün Karası) şarkısını söylediler. 

(Atayurt kültürümüze ilişkin bilgileri Abdulvahap Kara hocamdan aldım; kendisine teşekkür ediyorum.)