ZAMBAK KARABAY

İSTANBUL

Göz erimi, ufuk, yatayda olan, kayıp olan, yitirilen, ebedi olan ile insan gözünün ulaşabileceği sınırlara göre varoluş serginin çıkış noktasını oluşturuyor. Sergi, sanatsal üretim sürecini karantina hali ve kapat(ıl)ma eylemi ile ilişkilendiriyor. Sanat yapıtının aurasını sorgularken; sanatçının üretim mekanını karantina odaları ile özdeşleştiriyor.
 
Meliha Sözeri, yaşamın şeyleşmesi, özne ve nesne ilişkilerinin izleyicinin bakışıyla yerinden edilmesi ile ilgileniyor. Sergiye hakim malzeme olan tel; varlık-yokluk eksenine yerleşiyor. Tel, parıltılı olanın ardında yer alan karanlık, hafif olanın ardındaki yük, dijital olanın ardından gelen zanaat, canlı olanın ardında bıraktığı atık ile bağ kurarken, şiirselliğin içerisinden çevreyi saran derin boşluğa işaret ediyor.

 
Sanatçının yapıtları, yer ve gökyüzü arasındaki çizgiyi izleyicinin bakışı karşısına yerleştiriyor. Gökle yerin birleşmiş gibi görüldüğü sınırsız çizgiyi gündelik hayattan sıradan nesneler ile modelleyerek, metal delikli tel malzemeyi kesip, dikip, birleştirerek kesintili çizgilere dönüştürüyor. Sergi bir çeşit yeni ufuk yani diğer bir değişle yeni çevren” öneriyor. Çünkü varlığı saran tinsel örtü, aura ufuk çizgisine göre belirleniyor. Varlığın aurası çevren ile olan mesafesine göre oluşuyor. Kristalleri parıldamayan bir avize, yansıması olmayan bir ayna, yazmayan bir daktilo hala aura taşıyıcısı mıdır? Auralı sıradan olanın ufkunda yitip gitmektedir.
 
Çevren / Horizon” başlıklı sergi; 14 Ağustos’a kadar Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda sanatseverlern izleniminde olacak.