Yazı ve Fotoğraflar: M. Kemal Sallı

MANAS DESTANI OKUMAK

Atayurdumuzda, Kırgız coğrafyasında Manas destanı söyleyen ozanlara ırçı ya da comokçu denilir. Kırgız edebiyatında ise, Manas destanı söyleyen ozanlar comokçu ve camakçı olarak ikiye ayrılmıştır. Comokçular, Manas destanını yaşayan ozanlardan öğrenen ve kendi yorumlarıyla anlatan kişilerdir. Camakçılar ise, Manas destanının bazı bölümlerini ünlü comokçulardan dinleyip ezberledikten sonra, destanı eklemeler yaparak veya kısaltarak okuyan ozanlardır.

Mana Destanı’nı kuşaktan kuşağa aktaran Manasçıların toplumda saygın bir yerleri vardı. Bugün de, Kırgızistan’da yaşayan pekçok Manasçı bu destanı ezbere okuyabilmektedir. Kırgızistan’da yapılan derleme çalışmaları sonucunda, Manas Destanı’nın onüç ayrı varyantı kitaplaştırılmıştır.

Manas destanının birinci bölümünü (Manas) ya da üç bölümünü (Manas, Semetey, Seytek) eksiksiz okuyanlara Manasçı, destanın sadece ikinci bölümünü (Semetey) okuyanlara ise Semeteyci denir. Sayakbay Karalayev, Cusup Mamay ve Sagımbay Orozbakov Kırgızların saygıyla andıkları en önemli Manasçılardandır.

Atayurttaki yaşantımızı, gelenek ve törelerimizi, savaşlarımızı, iç çekişmelerimizi ayrıntılarıyla dile getiren Manas Destanı’nın anlatımı da üstün bir sanat yeteneği gerektirir. Manasçıların anlattıkları olayların heyecanını dinleyenlere yaşatmaları gerekir. Bu yönüyle Manas Destanı, Türk edebiyat tarihinin en muhteşem tiyatro eseridir.

MANAS DESTANI BÖLÜMLERİ

Üç büyük “kol”dan oluşan destanın “Manas” adını taşıyan birinci bölümünde
Manas’ın doğumu, Kırgızlar arasındaki çatışmalarda gücünü ispatlayarak ün kazanması, Kalmuklara karşı elde ettiği başarılar, Kırgızları bir bayrak altında toplaması, yurdunu uğrulardan kurtarması, Müslüman yiğit Almambet’le tanışması, birlikte yaptıkları savaşlar, iki kez öldürülmesine rağmen dirilmesi, Mekke'yi/Kabe’yi ziyaret etmesi gibi olaylar anlatılmaktadır.

Kara Han’ın oğlu Yakup (Cakıp) Han ile (Haydar Han’ın kızı olan) karısı Çıyrıcı’nın çocukları olmaz. Baba Yakup Han’ın gözyaşlarıyla yaptığı dualar kabul olur ve bir erkek çocukları olur. Yeni doğan çocuğa dört ulu peygamber tarafından Manas adı verilir. Beşikte iken konuşmaya başlayan Manas’ın koruyucusu Hızır Aleyhisselam onun düşmanlarını (Kalmuk ve Çinliler) yeneceğini müjdeler.

Baba Yakup Han, oğlunun eğitilmesi ve ilerde yapması gerekenleri öğretme görevini Bakay’a verir. Manas çabucak büyür, kısa zamanda sözü ve kılıcı keskin bir yiğit olur. Kaşgar’da bulunan Çinlileri haraca bağlar ve ülkelerine geri gönderir.

Kökütey Han Aşı (Kökütey Han’ın yoğ/matem töreni), Manas’ın yaralanması ve ölümünün anlatıldığı dizeler, bu bölümün en duygusal sahneleridir.

Manas destanda, Kökçököz’le savaşırken, Kökçököz ve Közkaman tarafından zehirlenerek ve ortadan kaybolarak üç kez ölmektedir.

Manas’ın ölümünden sonra, Kırgızlar arasındaki iç çekişmeler artar, iktidar kavgalarıyla Kırgızlar arasındaki birlik ve dirlik giderek zayıflar..

2. BÖLÜMDE NELER ANLATILIYOR?

Manas Destanı’nın Semetey adlı ikinci bölümünde, Manas’ın karısı Kanıkey ve annesi Çıyrıcı, Manas’ın oğlu küçük Semetey’i yanlarına alarak Buhara’ya, Manas’ın kaynatası olan Temir Han’a sığınırlar. Buhara’da, dayısı İsmail’in yanında büyüyen Semetey, ancak ondört yaşına geldiğinde kim olduğunu öğrenir. Babası Manas’ın da vasiyeti üzerine Talas’a geri döner ve uzun bir uğraş sonunda iktidarı, dedesi Temir Han ile amcalarının elinden alır. Yönetimi ele geçiren Semetey, Kırgızlar arasındaki beylik kavgalarının bitmesini ve Kırgızların bir çatı altında toplanmalarını sağlayamaz. Çünkü genç Semetey, gelenek ve töreleri bilmediği için hatalar yapar ve Manas’ın yiğitlerinin kendinden uzaklaşmalarına neden olur. Semetey’in, akrabası Ümütöy’ün nişanlısını kaçırması, Kırgızlar arasında saygınlığını bütünüyle yitirmesine ve yalnız kalmasına neden olur.

Sürüp giden iktidar kavgaları sürecinde akrabalarından İlyas Han Semetey’i öldürür ve karısı Ayçörök’i de kendisine alır.

Bu bölümün ana karakterleri olarak Manas’ın karısı, Semetey’in annesi Kanıkey ile Seytek’in annesi Ayçörök öne çıkarlar. Burada, Türk kadının namusunu çiğnetmediği ve öcünü asla yerde koymadığı heyecanlı dizelerle anlatılır.

Manas Destanı’nın Semetey ve Seytek adlı bölümlerinde, Kırgızlar arasındaki kardeş kavgasının derin izleri görülür. Özgürlük savaşlarından daha çok kişisel kavgaların Kırgızların iç çekişmelerle zayıflamalarına neden olduğu anlatılır, ders alınması gerektiği öğütlenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Seytek kolu, Manas Destanı’nın üçüncü bölümüdür. Bu bölümde Manas’ın torunu Seytek’in hayat hikayesi, ibret alınması gereken olaylar dizisi şeklinde anlatılır.

Seytek, aldığı sıkı eğitim sonrasında eli kılıç tutar yaşa geldiğinde babasının katillerinden intikamını alır, iktidarı eline geçirir. Uzun zamandır esir olan dedesi Manas’ın karısını, yani büyükannesi Kanıkey’i de kurtararak ulusunu yönetmeyi haketmiş bir lider olduğunu ispat eder ve Kırgızları yeniden bir çatı altında toplar.

Üç nesle uzanan destanda Manas kurucu görevini görür, oğlu Semetey iktidarı tehlikeye sokar. Semetey’in oğlu Seytek ise işleri yeniden düzene koyar.

Bu üç büyük kol dışında, Manas Destanı içinde kabul edilmesi gerektiği savunulan Er Töşlük ve Colay Han destanları bazı bilim adamları tarafından bağımsız destanlar olarak kabul edilmektedir.

Manas yalnızca Kırgızların değil, bizim de saygıyla anmamız gereken bir atamızdır. Manas Destanı da yalnızca Kırgızların değil, aynı tarihi, aynı kültürü paylaşan insanların ortak destanıdır. Manas Destanı, ana hatlarıyla, XII. Yüzyıl sonrasında anlatıyor olsa da, binlerce yıllık tarihimizin ve kültürel birikimimizin izlerini taşımaktadır.

O dönemin koşullarında, yayladan yaylaya konar-göçer bir hayat yaşamak zorunda olan Kırgızların tarihlerini ve kültürlerini kuşaktan kuşağa aktarabilmek amacıyla oluşturdukları Manas Destanı ve onu yaşatma çabası, herşeyden önce, bir millet olma bilincinin ürünü olarak alkışlanmayı hak etmektedir.

(Kaynak: Dr. Shurubu Kayhan ve www.edebiyatogretmeni.org)