ANKARA - Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO)  "2014-2015 Anma ve Kutlama Listesi" kapsamında Türkiye, ölümlerinin 450'nci yılında matematisyen, bilim insanı, ressam Matrakçı Nasuh'u,100'üncü yılında Gaspıralı İsmail'i, 50'nci yılında Halide Edip Adıvar'ı anarken, Türk İslam Müzesi'nin kuruluşunun 100'üncü, İran'ın önerisine verdiği destekle Türk müzik kültürü için önem taşıyan Abdülkadir Meragi'nin ünlü eseri Mekasıd ül-Elhan'ın yazılışının 600'üncü yılını kutlayacak. 

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "2014 yılında çok önemli bir sonuç elde ettik. Türkiye anma ve kutlama programlarına her yıl bir veya iki kişiyle katılıyor hatta bazı yıllar hiç katılmadığı oluyordu. Artık, haklarımızı limitlerimize kadar kullanmaya çalışıyoruz ve son iki dönemde hep dörder mirasımızla yer alıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kültürel zenginlikler coğrafyası Türkiye'nin, iki yılda bir anma ve kutlama programına 4 konu bulmasının hiç zor olmadığını belirten Oğuz, "bu zenginliği hem tanımak hem de dünya ile paylaşmak istediklerini" söyledi.

"Klasik Türkçe kurulsaydı..."

Oğuz, bu kapsamda seçilen isimlerin Türkiye ve Türk kültürü için önemli olduğunu kaydederek, Ukrayna'nın da desteğiyle uluslararası bir dosya haline gelen Gaspıralı İsmail hakkında, "Biz hep onu 'dilde fikirde işte birlik' sözüyle biliyoruz ama o aynı zamanda Türk  dünyasını kalkınmasını, aydınlanmasını amaçlayan ve kadın haklarını savunan bir gazeteci" diye konuştu.

Arapça'nın BM'deki 6 resmi dilden biri olduğuna işaret eden Oğuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Gaspıralı'nın hayali gerçekleşmiş, diyalektlerin yanı sıra klasik bir Türkçe kurulmuş olsaydı, bugün BM'de Türkçe de 7'nci dil olarak bulunabilirdi. Gaspıralı'yı aslında geleceğin BM'sinin 7'nci dili olmasını arzu ettiğimiz Türkçe hayalimizin başlatıcısı olarak anlamlandırmak lazım. 250 milyona yaklaşan Türkçe konuşan ülke var dünyada ama bu dili konuşanları standart ortak dilleri olmadıkları için BM sisteminde dilimizle yer alamıyoruz. Dolayısıyla Türkiye'yi güçlü, güvenilir, geleceğin dünyasını inşa eden ülkeler arasında görme hayalimiz, Gaspıralı'nın bu düşüncesine de destek veriyor. "