NEDRET HOTUN

İSTANBUL


1933’de Paris’in banliyösünde doğan Belmondo’nun kaderi belki de dünyaya gelmeden önce yazıldı. Çünkü o heykeltraş bir babanın ve dansçı bir annenin oğluydu. Aktörün İtalyan kökenli babası Paris’e yerleştikten sonra Albert Kamu gibi tanınmış yazarlarla dostluk kurdu. Buna rağmen genç Jean Paul futbol ve boksla ilgilendi. Çıktığı bir boks maçında burnunu kırdıktan sonra spordan uzaklaştı ve sanata yöneldi. 50’lerde tiyatro eğitimi gören, birkaç sinema filminde rol alan aktör, Fransız Jean-Luc Godard’ın  Serseri Aşıklar filmiyle adını dünyaya duyurdu. Hem Godard’ın hem Belmondo’nun ünlenmesine yol açan Serseri Aşıklar eleştirmenlerin gözündeyse bir devrim niteliğindeydi. Belmondo Godard’ın yanı sıra Jean Pierre Jeunet ve Françoise Truffaut gibi Fransız sinemasının diğer usta yönetmenleriyle de sayısız filme imza attı.


70’li yıllar Belmondo’nun komedi, polisiye, aksiyon dolu filmlerine sahne oldu. Dublör kullanmadan tehlikelere atıldı. Hınzır gülümsemesi ve bakışlarıyla kimselere benzemeyen bir karakter oluşturdu.


Ülkemizde Yeşilçam sinemasında biri yakışıklı diğeri komik Ayhan Işık, Sadri Alışık ikilisini dünya sinemasında, Alain Delon ve Belmondo olarak izledik. İkili Borsolina, Be Beatıful But Shut Up ve Yarım Şans gibi filmlerde başrolü paylaştı. 1988’de Sezar Sinema Ödüllerinde en iyi oyuncu ödülünü kazandı. Sanat filmleri yerine ticari filmlerde rol aldığı için yeteneğini harcadı yorumlarına, Sefiller filmindeki 3 saatlik performansıyla cevap verdi. 2011’de Cannes Film Festivali’nde Onur Ödülü almak için sahneye çıktığında alkışlar durmak bilmedi.  Ünlü aktör için Paris’te eşi benzeri görülmemiş ulusal anma töreni yapıldı.