“Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün sanat danışmanı Sanatçı Yazar ve Çizer Ekber Yeşilyurt Atölyesi’nde her yıl onlarca ressam yetişiyor” “Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi’nde çalışmalarını sürdüren koyu Atatürk hayranı olan ve cumhuriyetçi kişiliği ile bilinen Ekber Yeşilyurt ayrıca Halkbilimci ve bir yazar Anadolu’da Baş bağlama ve Baykuşun Gözleri adlı sanat üzerine iki kitabı, iki de roman olmak üzere dört kitabı var.”

Bir insanı neler mutlu eder? Bir çocuk gülüşü, sevdiği insanlarla içtiği bir fincan kahve ya da beklediği o güzel haberi almış olmak… Kısacası mutluluğa sebep olan şey her ne ise önemlidir insan hayatında. Bazı insanları da sanatla iç içe olmak mutlu eder. İşte Ekber Yeşilyurt Atölyesi’nde uzun yıllardır bu mutluluk, hakkını verilerek yaşatılıyor. Resim derslerine devam eden atölye çizerleri kendilerini her anlamda mutlu hissettiklerini ifade ediyorlar. Günlük yaşamın stresinden bir nebze olsun uzaklaşarak kendilerini renklerin ahengine ve sihrine bırakmaları iç dünyalarında olumlu etkiler yaratıyor. yüzlerce öğrenciyi ressam olarak sanat ortamına kazandıran Ekber Yeşilyurt Büyükçekmece Belediyesi bünyesindeki atölyelerinde öğrencileri ile çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da Sinanoba Atrium Atölyesi’nde yurt dışında açacağı kişisel sergisi için çalışmalarını sürdürmektedir.

Ekber Yeşilyurt’un Atölye öğrencileri de 17 Eylül 2017 tarihinde Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi’nde Güz Sergisi açtılar. Ekber Yeşilyurt’un Sanatçı kişiliği yanında yazar olarak da kültür sanat içerikli dört kitabı ve romanı var.

İlk romanı olan "Haşhaş Çiçekleri” Anadolu’dan göç eden bir aşk hikayesi aslında. Tarık ile Elif’in aşkı. Anadolu’nun ücra köşelerinden birinde başlayan bu aşk İstanbul ve Ankara arasında devam ediyor. Sanatçının kendi yaşamından da kesitler sunduğu kurgu bir roman. Haşhaş çiçekleriyle hastalara şifa dağıtan bilge bir nine ve o ninenin hayat felsefesini kendine düstur edinmiş torunu çıkıyor karşınıza. Henüz dokuz yaşında olan küçük bir çocuğun büyük aşkına tanık oluyorsunuz. 80 İhtilali öncesi yaşanan sancılı anarşi dönemi, gençlerin bir hiç uğruna heba olmaları, zamanın önemli sosyal ve siyasal olayları anlatılıyor. Ve de hiç bitmeyen bir sevda öyküsü…

BİR DÖNEM, BİR TANIK, BİR ROMAN

Haşhaş Çiçekleri bir yol öyküsü. Koca bir labirenti andıran yolda Tarık'ın zorlu yolculuğunu okurken, ülkemizin bir döneminde yaşanan olaylara yolculuğa çıkıyorsunuz aslında. İşte bu zorlu yolculuk Iğdır'da başlıyor. Verimli topraklarıyla ve bu topraklarda yetişen bin bir çeşit meyveleri ve ürünleriyle yaşama tutunmak hiç de kolay değil Tarık için. O, küçük yüreği ile aileye ekonomik yönden katkıda bulunmak zorunda hissediyor kendini. Ama onun asıl amacı okumak, oralardan gitmek, düşlerinde bile canlandıramadığı yeni dünyalara uzanmak... Geleneklerin baskın olduğu bir aile ortamında, küçük yaşta öksüz kalan bir çocuğun baş döndürücü bir serüveni vardır romanda. Doğanın güzelliğini yaşarken doğayla da mücadele etmek zorundadır o çocuk. Attığı her adımda çocukluk aşkı onu bir gölge gibi izler. Okuyucu geçmişe döner, çocukluk sevdalarına selam gönderir. Ağrı Dağı'nın heybetiyle büyülenirken, ovanın bahar esintisi yüzünüzü okşar sanki. Tüm bedeninizle bir doğa cennetinde bulursunuz kendinizi. ''Çermik'te yıkanırsınız, billur gibi'' dağ suları'' ile susuzluğunuzu giderirsiniz, yöresel yemeklerin lezzetini damağınızda duyarsınız.

Tarık'ın kişiliğinde, bir dönemin kanlı olaylarına, kısır siyasi çekişmelerine de tanık olursunuz. Romanı okurken kendinizi o siyasi çekişmelerin odağında ama çıkmaz bir sokağında bulursunuz. Tarık bu labirentte çıkış yolu ararken kendi ülkesinin gerçekleriyle de yüzleşir. O barışa inanmıştır. Kendi değer yargılarını sorgularken zayıf düştüğü anlar olsa da umudunu hiç yitirmemiştir. Öğrenimini tamamlamaya çalışan Tarık'ın kişiliğinde bir Türkiye panoraması çıkar karşımıza. Kars bir kilometre taşıdır bu yolculukta. Siyasetle ilk kez Kars'ta tanışan Tarık kendisini bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Romanı okurken Kars'ın dondurucu soğuğunu iliklerinize kadar duyarsınız ama o soğukta bütün görkemiyle Kars Kalesi ve tarihi kalıntılarıyla Ani Harabeleri yüreğinizi ısıtır. Ankara'nın, İstanbul'un sisli ortamında dolaşırken Türkiye'nin yazgısıyla yüzleşirsiniz. ''Yalnız ve güzel yurdum'' sözünü yeniden duyarsınız sanki. Haşhaş çiçekleriyle simgeleşen bir aşk öyküsü, aslında yitik bir kuşağın aşk öyküsüdür. Bu aşk içinizi burkar roman boyunca. Aşk ve sevdalarını kuytu köşelerde, mektuplarda, kaçamak bakışlarda yaşayan gençliğin o eşsiz romantizmi burkar yüreğinizi. Bu roman, mutlu ve başarılı olmak için çırpınan ve her koşulda yurt sevgisini yüreğinde canlı tutan bir kuşağın romanıdır. Bir dönemin canlı tanıklığını yapmak ne güzel...

EKBER YEŞİLYURT kimdir?

Iğdır’da doğdu. Iğdır Lisesi’ni, İstanbul Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni İletişim Fakültesi bitirdi. Azerbaycan Respublikası Ressamlar İttifakı Hacı Zeynel Abidin Tağıyev Üniversitesi diplomasını aldı. Bu arada Folklor konusunda da uzman olan sanatçı, insanlar arasında kullanılan iletişim araçlarının en eskisi olan Anadolu Kadın Baş Bağlamaları üzerine araştırmalar yaptı ve folklor öğelerini otantik değerlerini bozmadan gelecek nesillere ışık tutmak amacıyla tuvallerine yansıttı. İlk kişisel sergisini İstanbul'da açan sanatçının eserleri ülkemizin çeşitli illerinde düzenlenen 60'a yakın kişisel ve karma sergide izlendi. Birçok yarışmalarda başarı ödüllerine sahip olan sanatçı, yaptığı folklorik ve sanatsal araştırmalarla da elde ettiği başarıların sonucunda 50'yi aşkın plaket ve ödül aldı. Herald Tribune ve Milliyet Gazetesi'nin uluslararası alanda düzenlediği "Cumhuriyet'in 75. yılında Atatürk" konulu portre yarışmasında eseri finale kaldı. 1994 yılında Ressamlar Derneği'nin kuruluşunun 45. yıldönümü nedeniyle düzenlenen resim yarışması ödülüne, 1995 Truva Kültür Sanat Resim Dalı Ödülüne, 1996 Sanatçı ve Sanatseverler Derneği Başarı Ödülüne ve 2004 Motif Vakfı Başarı Ödülüne layık görüldü. Yeşilyurt, Başbakanlık Gençlik ve Spor Müdürlüğü, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu ve Milli Eğitim Bakanlığı lisanslı hakemi olup, ulusal ve uluslararası halk oyunları yarışmalarında da seçici kurul üyesi olarak görev yaptı. (Halen bu görevini sürdürmektedir.) Association İnternationale des Arts Plastiques ( Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği), Güzel Sanat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (GESAM), Ressamlar Derneği, Bakırköylü Sanatçılar Derneği (BASAD), Türk- Japon Dostluk Derneği, Sanatçı ve Sanatseverler Derneği, Halkla İlişkiler Derneği ve çeşitli folklor dernekleri kurucu ve danışma kurulu üyesi olup Motif Vakfı'nın da kurucu üyelerindendir. GESAM bandrol komisyonu üyesi ve İstanbul temsilcisi olan sanatçının yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli koleksiyonerler de ve çeşitli müzayedelerde eserleri yer almaktadır. Fransa, İtalya, Macaristan, İspanya, Polonya, İran ve Azerbaycan'da sanatsal çalışma ve incelemelerde bulunan sanatçının; Japonya, Türkmenistan (Aşgabat), Bulgaristan (Sofya), Azerbaycan (Bakü) ve Hollanda (Roterdam)'da açılan sergilerde ve koleksiyonerler de eserleri yer almaktadır. Galatasaray Üniversitesi'nde de yüksek lisans öğrencilerine ders vermiş olup; uzun bir süre Tekel Genel Müdür Müşaviri ve Sanat Yönetmeni olarak görevini yürütmüştür. Sanatçı halen Büyükçekmece Belediyesi Başkanlık Sanat Danışmanlığı görevlerini sürdürmektedir. Sanat konusundaki yazı ve makaleleri birçok yayın organlarında yayımlanmış olan Yeşilyurt, resim çalışmalarını İstanbul /Büyükçekmece Belediyesi Atölyeleri ve kendi atölyesinde sürdürmektedir. Ayrıca sanatçının yazmış olduğu "Anadolu'da Başbağlama (kültür-sanat), Baykuşun Gözleri (kültür-sanat), "Haşhaş Çiçekleri (roman)" ve "Cennet Bahçesi” (roman) olmak üzere dört kitabı bulunmaktadır.

Haber: Aykut Ünker