İSTANBUL - Kuşatmalar zamanından Bizanslılar tarafından gemilerin Haliç'e girişini engellemek için gerilen zincirlerin bağlandığı Kastellion'un bodrumu, İstanbul'un fethinden sonra da cephanelik olarak kullanıldı.

Caminin, Bizans İmparatoru 2. Tiberyos zamanına ait bir mabet olduğu sanılırken, bir rivayete göre 714 yılında İstanbul'u almak için gelen Arap orduları burada 7 yıl kalmış, savaşta şehit edilenlerden bazıları da buraya defnedilmişti. Arap orduları Şam'a dönerken askerin önemli eşyalarından bazıları bu mahzene konulduğu için de kapısının üzerine kurşun dökmüştü. Caminin geçmişte 'kurşunlu mahzen' olarak adlandırılmasının da buradan kaynaklandığı sanılıyor.
Kurşunlu mahzen, 1725 yılında Sadrazam Mustafa Bahri Paşa tarafından camiye çevrildi. Cami içerisinde, Emeviler zamanında İstanbul'un fethi için gelip esir edilen ve burada zindan hayatına mahkum olunan ve sahabe Amr bin As, Vehb bin Hüseyre, Sufyan ibn-i Uyeyne'ye isnat edilen makamlar da yer alıyor.