Merhaba Levent Bey hoş geldiniz. Bu sene güzel bir single albüm ile karşımıza çıktınız albümden kısaca bahseder misiniz?

Çok teşekkür ederiz Elif Hanım sizlere ve tüm okuyucularınıza da merhabalar dilerim. “Bırak Beni” albümü 3 şarkılık bir maxi single. Erken müzik etiketi ile çıktı. Sevgili Sezen Aksu'nun "Bırak Beni" şarkısı ile albümün çıkışını yaptık. Söz ve bestesinin bana ait olduğu "Dip" ve "Yaz Geldi" adında iki şarkım daha var albümde. Bununla beraber "Dip" şarkısının Arapça versiyonuna da yer verdik. "Bırak Beni" ve "Dip" slow şarkılar iken; "Yaz Geldi" hareketli bir pop şarkıdır.

 

Albüm nasıl gidiyor?

Çok güzel gidiyor ve geri dönüşlerden çok memnunum. Bu albüm benim ilk albümüm, ilkler her zaman bir klavuzdur. Benim için iyi bir başlangıçta oldu. Bu albüm olmasaydı ilk çıkaracağım albüm yine bu olurdu. Bu albümle müziğe bakış açım çok değişti.

 

Albümünüz Sezen Aksu'nun "Bırak Beni" şarkısının adını taşıyor. Bu şarkıyı albüme almak nerden aklınıza geldi?

Bu şarkının hikayesi 2013 yılında katıldığım “O Ses Türkiye” yarışması ile başladı. Yarışmaya ilk katıldığımda bu şarkıyı okumuştum ki bu şarkıyı zaten çok seviyorum. Bu şarkının içinde hem Aysel Gürel hem de Onno Tunç var. Üç ustanın yüreğinin değdiği bu eser beni çok güzel yerlere getirdi. Bu albümde de olmasını çok istedim. Severek de okudum.

 

Şimdilerde "Bırak Ben"i şarkısına bir de klip çektiniz çekimler nasıldı? Klip hakkında bilgi verir misiniz?

Klip Makedonya'da çekildi ve bir gün sürdü. Serdar Erken çekti klibi. Klipte yalnız oynadım. Çok keyifliydi.

 

Nasıl bir çocuktunuz?

Keyfine çok düşkün, sosyal bir çocuktum. Hiperaktif ve yaramazdım. Dört ablam ve bir kız kardeşim var. Kızların içinde tek erkektim. Kızları anlayarak büyüyen biri oldum.

 

Ailenizin müziği seçtiğinizde tepkisi nasıl oldu?

Ailemde müzikle ilgilenen yoktu, herkes iyi bir dinleyici sadece. İlk zamanlar rahmetli babam hiç istemedi. Hiç göründüğü gibi olmadığını söylerdi. Sert ve keskin olarak istemediğini iletirdi. Ama baktı ki bir türlü engelleyemiyor yanımda olmaya başladı. Ama şimdi ailem tamamıyla destek olmuş durumda.

Müzikle hayatınız hangi yıllarda başladı ve neler yaşadınız?

Aslında müzikten önce dans ile başladı benim hikayem. Nerde müzik duysam deli gibi dans ederdim. Jimnastik başta olmak üzere küçüklükten beri spor ile ilgileniyorum. Tam olarak müzik ise, eski teyplerden boş kasetin üzerine şarkılar söylememle başladı. 2008 gibi profesyonelliğe adım attım. Kendi memleketim Hatay'da kendime bir ekip kurup sahnelere başladım.

 

Şuan sadece müzikle mi uğraşıyorsunuz?

Evet, şimdi sadece müzik var hayatımda. Eskiden bilgisayar operatörlüğü, jimnastik hocalığı, yüzme hocalığı gibi spora yönelik işler yaptım. Şimdi sadece müzik var. Yaşamımda ileriki zamanlarda dans koreografileri çalışmalarımı geliştirerek, şarkılarımı bu yönde geniş yelpazeye yaymayı düşünüyorum. Dansa zaten çok yatkın bir yapım var. Bu benim bir avantajım. İleride beni takip edenler bunu görecekler.

 

Eğer bir sanatçı olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?

Herhalde beden eğitimi öğretmeni olurdum. Memuriyet yaşamı bana göre değil. Spor da olmasaydı sanat dallarından birini seçerdim sanırım.

 

Ne zamandan beri İstanbul’dasınız?

Biliyorsunuz ki ben Hataylıyım. 7 yıl öncesinden beri bir ayağım hep buradaydı. Fakat İstanbul’a yerleşmem bir seneye yakın diyebilirim. Tamamen albümden sonra İstanbul'a yerleştim. Artık buradaydım.

 

Hatay halkının konser ve sahnelere ilgisi nasıl?

Hatay'a eskiden bilindik sanatçılar pek gelmiyordu. 7 yıl öncesine gittiğimizde rock gruplar vardı onlarda çok yeniydi. Yeni pop sanatçılar da nerdeyse hiç yoktu. O zamanlar türküler vardı şimdilerde biraz geride kaldılar. Ben Hatay'da 80 ve 90'ları getirerek yeni bir repertuar oluşturdum, sahneme de bunu yansıttım. Onlarda çok beğendiler.

 

Sizin konser ve sahneleriniz nasıl geçiyor?

Sahnede ben de kendimi tanımıyorum. Orada her şarkıda çok farklı enerjiler hissedip onları yaşıyorum. Şarkının bana yakıştığını hissediyorsam eğer çok abartmadan yada sabit durmadan bunu yansıtıyorum. Her şarkının kendine göre bir vücut dili var, sanırım ben onu yansıtıyorum. Sahnede kendimi çok iyi hissediyorum. Duygularımı yaşadığım tek yer. 80'ler 90'lar haricinde günümüzün popüler şarkılarını ele aldığım çok geniş bir repertuarım var. Onun dışında single ile Antakya'da Arapça şarkılar da okumaya başladım. Yeni yeni Arapça repertuvarlar oluşturuyorum.

 

"Arapça şarkıları sahnelerime almaya yeni Şehrim İstanbul'da ilk başladım. Şimdi her gittiğim yerde okuyorum"

Neden Arapça?

Pop şarkıcısının Arapça şarkılar söylemesi enteresan geliyor bana. Bir de benim kökenim Arap, bu yüzden söylemenin yakıştığını düşünüyorum. Ve kendimi iyi hissediyorum sevgili Elif...

Bizler sizleri 2013 yılında katıldığınız "O Ses Türkiye" yarışmasından tanımaya başladık. Yarışma da "Hadise" ile birlikte çalışmıştınız. Yarışmaya katılma fikri nasıl çıkmıştı ve bu yarışma size ne kattı?

Her şeyden önce bu yarışma benim için çok büyük bir deneyim oldu. "O Ses Türkiye" bir ses yarışması fakat haricinde bir şov programı. O dönemlerde Antakya'da sahnelere çıkarken bir proje için anlaşma yapmaya gidiyorduk. Sevgili menajerim Timur Acımış'ın ayağı kırıldı. Adana'ya gidip orada tedavi görmesi gerekiyordu. Bizde yollara düştük. Yoldayken annem, "O Ses Türkiye'nin başvuruları varmış Adana'da sana iyi gelecektir, bir başvur" dedi. Bende o gün uğramaya karar verdim. Hiç hesapta yokken doktora giderken Adana'daki seçmelere gittik. İki gün sonra bir haber geldi. Sonra İstanbul'a gelmeler sıklaştı. İyi bir adım oldu benim için. Çok profesyonel bir ekip, çok profesyonel bir sahne ve önemli jürilerin karşısında olup halka kendini duyurmak harika bir şey. Bana sadece Hadise Hanım dönmüştü ondan sonra ciddi bir şekilde şarkı seçimleri ve elemeler başladı. Orada seçilen herkesle en azından ben Hadise hanımı biliyorum; birebir ilgileniyor ve büyük emekler veriyordu. Final yani canlı yayına kadar olan bölümden sonra size olan ilgi daha çok artıyor.                                                                                         

 

 

Çok uzun süre Hadise Hanım ile kaldığım için onun ile toplantılarda, hazırlıklarda ve provalarda çok tatlı diyaloglarımız oldu. Kendisine çok teşekkür ediyorum.

 

 

Sesiniz gerçekten çok etkileyici aynı zamanda görsel anlamda da çok karizmatik olduğunuzu söyleyenler var. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Bir sanatçı halkını en çok temsil eden kişidir. Sanatçının tavrından tutun, bakışına, özel yaşamına, rutin hayatına kadar her şeyi çok önemli diye düşünüyorum. Karşı tarafın size hayran olması önce görüntü ile başlıyor sonra da aynı şekilde hayranlığın devam etmesi için üstüne bir şeyler eklemek zorundasınız. Ses, görüntü, duruş hepsinin önce çok önemli olduğunu biliyor ve bu bilinçle dikkat ediyorum.

 

Genç kızların size olan ilgisini nasıl?

Kızların ilgisinden çok memnunum. Çok iyi. Beğenilmek ve sevilmek çok güzel. Onlardan aldığım enerjiyle güzel işler yapmaya çalışıyorum.

 

 

Özel hayatı hakkında konuşmayan Levent Şahin, "Şimdilik kimse yok adı üstünde aşk bu, bu konuda büyük konuşamam" dedi.

 

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Devamlı çalışarak. Şarkıları inceleyip, söz ve beste hazırlayarak günlerim geçiyor. Başkalarına şarkı vermek yerine kendim ile uğraşıyorum.

 

Geçtiğimiz ayda Linet ve Asena ile Hatay'da güzel bir sahneniz oldu. Nasıl geçti?

Konser çok güzeldi. İnanılmaz derecede gelen bir kitle vardı. Hem benim hayranlarım vardı, hem Linet'in hayranları vardı hem de Asena'yı seven grup vardı. Ev sahibi bendim. Bir kere memleketimde olması çok güzeldi. Albümden sonra memleketimde bir konser ile gitmek çok çok güzel oldu. Bıraktığım gibiydi. Aynı sevgi selini görmek çok başka bir şeydi. Linet muhteşemdi. Asena zaten tartışılmaz. Çok güzel bir konser oldu, beklediğimizin üstündeydi.

 

Bir ünlüyle yaşadığınız ilk aklınıza gelen hikaye nedir desem, ne dersiniz?

Benim aklıma kötü bir anı geldi ondan bahsetmek istiyorum. Yıllara mal olmuş Selami Şahin ile çok üzüldüğüm bir anım geçti. Selami Şahin benim memleketlimdir ona ne olursa olsun çok saygı duyuyorum. Bir gün aynı kafedeyiz. Bir arkamı döndüm Selami Şahin ve çok heyecanlandım. Yanına gidip “bende sizinle aynı memlekettenim, yeni bir albüm çıkardım. Dinlemenizi rica ederim, buyurun bu albümüm” demiştim. Hatta bir resim de çekildik. İnanılmaz soğuk davranmıştı, bu beni çok üzmüştü. Halbuki ben oturup sohbet etmek istedim. Bana ömrüm boyunca hatırlayacağım öğütler verir diye düşünmüştüm. Çünkü o benim hayalimde öyle biriydi. Ama çok soğuk bir şekilde "hayırlı olsun" dedi. Albümümü dinleyip dinlemediğini bile bilmiyorum. Gerçekten bu içimde kalmıştı sevgili Elif. Seninle de paylaşmak istedim.

 

"Harun Kolçak muhteşem biri"

Benim için efsanedir Harun Kolçak, hakikaten çok severim. Çocukluğumda albümünü geri geri alıp dinlediğimde bana her daim çok iyi gelmiştir. Harun Kolçak iyi bir ses, iyi bir örnektir. İstanbul'a gelip kendisiyle tanışma fırsatı yakalayınca çok güzel dostluk kurup tekrar görüştük. Ayrıca bana sanat camiasında ne yapmam gerektiği hakkında da her zaman fikir verir. Onun söyledikleri bana çok iyi gelir ve her zaman sözünü dinlerim.

 

 

Yakın gelecekte ne tür projeler var?

Çok yeni bir ajans kuruldu, Puma Talent Management. Medya Duayeni Sayın Murat Saygı ve Stratejist Sayın Didem Koçak'la ortak bir şirket kuruldu. Şuan benim tüm projelerimden Puma Talent Management sorumludur. Menajerim sevgili Timur Acımış'la birlikteyiz yine bu yolda. Çok sürprizli projelerimiz var. Yılbaşından sonra beni çok fazla televizyon ve piyasada göreceksiniz. Projeler şuanda sürpriz ama müzik konusunda harika şeyler var. Onun haricinde haftaya 7 Aralık’ta Kadıköy Caddebostan Hayal Kahvesi'nde sahnem olacak. Sonrasında çok değerli mekanlarla görüşmeler devam ediyorum. Ayrıca bu aralar sosyal sorumluluk projelerinde olmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz dönemde kelebek hastaları için bir projede vardım. Sevgili Fulden Uras bu konuda kelebek çocukların hep yanında bende o projede yer aldım. Bundan sonra sadece kelebek çocukları için değil, bütün çocuklarla hangi proje olursa olun elimden geldiği kadar o projelerde yer almaya çalışacağım.

 

Son olarak okuyuculara neler söylemek istersiniz?

Allah herkese önce sevgi versin. Çünkü her şey sevgiden geçiyor. Size ve gazetenizin ekibine de çok teşekkür ediyorum. Herkese sonsuz sevgilerimi gönderiyorum. Çok güzel şarkılar yapacağımı buradan tüm sevenlerime iletiyorum. Bizi takip etsinler…

 

 

 

 

Doğum tarihi: 18. 02. 1982

Burcu: Kova

En sevdiği huyu:  Pozitif olmak

En sevmediği huyu: Çok sakarım

En sevdiği renk: Beyaz

En sevdiği çizgi film: Tom ve Jery

Uğurlu sayı: 7

Uğurlu gün: Perşembe

En sevdiği söz: Yıldırım, yüksek tepelere düşer

 

 

 

Röportaj: Elif Günay