SİVAS

Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde 1229 yılında Süleyman Şah oğlu Ahmet Şah ile eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası mimari özellikleri ile kendisine hayran bırakıyor. Başta kapılar ve sütunları ile külliyenin bir çok yerindeki, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların ellerinden çıkan, taş işçiliğinin en nadide ve ince örneklerini yansıtan motifler büyük ilgi çekiyor. 1985 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nce (UNESCO), Dünya Kültür Mirası listesine alınan eser, uzaktan bakıldığında simetrik olduğu düşünülen, fakat özünde asimetrik olan bezemelerde yer alan on binlerce motifin hiç birinin bir daha kendini tekrar etmemesi özelliği taşıyor. Bu özellik kainattaki farklı varlıkların ahenk ve denge içinde oldukların taşa nakşederek gözler önüne seriliyor. Mimari üslubu, süsleme ve örtü sistemlerinin denge ve uyumlu tasarımıyla önem kazanan eser, dünyada görülmeye değer eserler listesinde de yer alıyor. Evliya Çelebi'nin de ziyaret ettiği ve "Methinde diller kısır, kalem kırıktır" ifadelerini kullandığı eser, 'Anadolu'nun El Hamrası' olarak da nitelendiriliyor. 2017'de tarihinin en kapsamlı restorasyon sürecine alınan Ulu Cami ve Darüşşifasındaki çalışmaların 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor.

DENGE SÜTUNU, 80 YIL ÖNCE DEPREMLE DURDU

Eserin Darüşşifa kapısında ise o dönem yerleştirilen ve eserin mimari dengesini kontrol amaçlı konulan, özel işlemeli denge sütunu da dikkat çekiyor. Yapımından sonra yaklaşık 710 yıl boyunca dönmeye devam eden denge sütunu, 1939 yılında meydana gelen ve bölgede de etkisi hissedilen Erzincan depreminde zarar gördü. Yüzyıllar boyunca işlevini koruyan denge sütunu, depremde oluşan hasar sonrası 80 yıl önce dönme özelliğini kaybetti.