Yayımlanacağı tarih: 18/12/2020

Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Burhan YEMİŞ ile röportaj

Türkçenin Başkenti Karaman

Bu hafta; "70" plaka numarasına sahip, İç Anadolu Bölgesi'nin güneyinde yer alan ve geçmişten günümüze Anadolu’yu Akdeniz'e bağlayan İpek yolu üzerindeki konumuyla dikkat çeken Karaman ilimizi konu aldık.

Karaman; pek çok medeniyetlerin özelliklerini yansıtan tarihi, kültürel, turistik ve arkeolojik değerleri açısından önem arz ediyor.İç Anadolu'nun temel iklim yapısına sahip olan Karaman'ın geçmişten miras kalan özelliklerini bugünün gazete manşetlerine taşımak ve turizminin geleceği için gerçekleştirilen çalışmaları öğrenmek maksadıyla Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan YEMİŞ ile röportaj yaptık.

***

Sayın Müdürüm, bir şehri tanımak, bir şehri anlamak nedir sizce? Karaman’ı nasıl tanımalıyız ve nasıl anlamalıyız?

Karaman her şeyden önce ve her şeyi ile Anadolu’dur. Bir yanında bütün heybetiyle Toroslar vardır, bir yanı uçsuz bucaksız bereketli ovalarla kaplıdır. Yeni kurulmuş bir kentten bahsetmiyoruz. Karaman bu coğrafyanın en kadim şehirlerinden biridir. Süleymanı köyünde yer alan Pınarbaşı höyüğünde yapılan kazılar gösteriyor ki burada M.Ö. 8000 yıllarında yerleşim var, bir medeniyet var. Hititler zamanında, Frigler zamanında, Lidyalılar zamanında da hep önemli bir merkez olmuş Karaman. Yine Bizans devrinde Hristiyanlığın önemli merkezlerinden biridir. Karadağdaki Binbirkilise, Derbe, Manazan Mağaraları hep bu dönemin şahitleridir. Sonrası Anadolu Selçukluları ve elbette ki Karamanoğulları Beyliği… Karaman bir başkenttir ve o günden bugüne her zaman dilimizde gönlümüzde olmuştur. 13 Mayıs 1277’de Karamoğlu Mehmet Bey’in Fermanı’nı duymayanımız yoktur. ile de dünden bugüne önde ve öncü bir şehir olmuştur. “Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türkçeden başka dil kullanmaya...” Bu fermana her şeyden önce dil bilinci ile bakmak gerekiyor; çünkü bir medeniyetin temelindeki en aslî unsurlardan biri dildir. Bizim medeniyetimizin en temel aslî unsurlarından biri de Türkçedir. Türkçe bizim hayata bakışımızdır. Hayat karşısındaki duruşumuzdur. İşte Karaman bu fermandır. Bu bakış açısıdır. Bu duruştur.

Sonra Karaman Hz.Mevlâna’yı Anadolu’da misafir eden ilk şehirlerden biridir. Hatta yurdudur. Hazretin annesi hâlâ bu şehirde, Aktekke’de dinlenmektedir. Sonra Karaman Yûnus Emre’dir. Yûnus Emre ki Türkçemizin en temiz halidir. Karaman kimliğini Hz. Mevlâna’nın, Hz. Yûnus Emre’nin değerleriyle beslemiş bir şehrimizdir. Yûnus Emre’nin dinlendiği mekânla ilgili bir tartışma dün olduğu gibi bugün de var. Aslında buna bir tartışma demek bile doğru değil; çünkü bu O’nun, Yûnus Emre’nin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Ama şunu bilmeliyiz ki Hz. Yûnus Emre bu şehirde, Karaman’da yaşamıştır ve bu şehirdeki türbesinde dinlenmektedir. Diğer şehirlerdeki türbeler ve mezarlar ise birer makamdır. Sonra Piri Reis, Kâzım Karabekir Paşa, daha yakın zamanda Mehmet Çınarlı, Bekir Sıtkı Erdoğan ve daha nicesi. Allah onlardan razı olsun; çünkü her biri bu şehrin önemli moral değerlerindendir.

Müdürüm, Karaman’da turizm ve tanıtım desek… Ve bu anlamda bize bahsetmek isteyeceğiniz faaliyetler nelerdir?

Dediğim gibi Karaman Hititlerden başlamak üzere Roma, Bizans, Karamanoğulları ve Osmanlı medeniyetlerine beşiklik etmiş ve bu medeniyetlere ait tespit edilebilen cami, türbe, medrese, han, hamam, kale, kilise ve antik yerler gibi toplam 595 adet taşınmaz kültür varlığını bugüne ulaştırmış bir ilimiz. Bir tarih kenti. Gerek coğrafi konumu, gerek tarihi ve arkeolojik zenginlikleri ile gerekse doğal güzellikleri bakımından önemli bir destinasyon ve cazibe merkezidir. Bu zenginliğe binaen Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi 2023'te Karaman eko turizm bölgesi kapsamında ele alınmıştır.

Türkçenin başkentidir. Tüm dünyaya “Gelin Tanış olalım - İşi kolay kılalım - Sevelim sevilelim - Dünya kimseye kalmaz” diye seslenen Yûnus Emre’nin şehridir. Mevlana’nın Annesi Mümine Hatun ve Ağabeyi Muhammet Alaeddin mezarları Aktekke Camisi’ndedir. Elbette ki Karaman anlamak ve anlatabilmek için daha çok çalışmamız gerekiyor. Müdürlüğümüz Mevlâna Kalkınma Ajansı’nın desteklediği “Karaman ve İlçelerinde Yenilikçi Teknolojiler Aracılığı ile Eko-Turizmin Geliştirilmesi” projesi bu niyetle hazırlanmıştır. Projede, kültür ve doğa turizminin alt sektörü olan ekolojik turizmi geliştirilmesi ele alınmıştır. Proje ile ilimizde; bitki gözlemciliği, foto safari, trekking (yürüyüş parkurları), orientering, dağ tırmanışı, kuş kelebek gözlemciliği,yaban hayatı, bisiklet-yaylalar, mağara turizmi, su sporları, yamaç paraşütü, rafting, sportif olta balıkçılığı, kamp ve karavan, kayak, avlaklar, yöresel pazar, offroad, agro ve dağ koşusu ve yaban hayatı 21 farklı faaliyet alanında 70 parkur belirlenmiştir. Aktivitelere yönelik 70 parkurun güzergahları tespit edilmiş, haritalandırılmış, fotoğraf ve film çekimleri yapılmış, mobil uygulamalar hazırlanmıştır. Yine ilimizin tarihi, turistik ve kültürel alanlarına yönelik olarak “Fotoğraflarla Karaman” kitabı hazırlanarak dağıtımı gerçekleştirilmiştir. “Karaman ve İlçelerinde Yenilikçi Teknolojiler Aracılığı ile Eko-Turizmin Geliştirilmesi” projesi kapsamında; 70 parkura ait belgesel ve kitaplar hazırlanmıştır. Her yıl düzenlenen İstanbul EMİTT, İzmir Travel Turkey ve Van Turizm Fuarlarına katılım sağlanmıştır. Turizm altyapısı kapsamında; Karadağ Değle Örenyeri’nde çevre düzenlenmesi yapılması, Karaman Yeni Müze Hizmet Binası yapılması çalışmaları devam etmektedir. Yine Ermenek ilçemize Ahmet Nezahat Keleşoğlu Vakfı sponsorluğunda Ermenek Belediye Başkanlığına ait 4383,64 metre karelik alan üzerine Kent Müzesi yapılması çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir.

Efendim, tüm dünya bir salgın yaşıyor ve bu dönem gerçekten zor bir dönem. Bu pandemi sürecinde neler yaptınız?

Evet. Allah kısa zamanda bu salgından kurtulmayı nasip etsin inşallah. Biz de bu dönemde Bakanlıklarımızın aldığı tedbirleri eksiksiz uygulamaya çalıştık virüsle mücadele anlamında. Bu dönemde, Selçuk Ecza sponsorluğunda, Karaman Müzesi başkanlığında ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Arkeoloji bölümü ile üç farklı alanda, iki ay devam eden bir kazı çalışmamız oldu. Yine bu dönemde projeler hazırladık, virüs sonrası dönem için planlamalar yaptık, yapıyoruz.

Son dönemde turizm anlamında yemek kültürünün önemli bir yeri var. Karaman’da yemek kültürü ile ilgili neler söylemek istersiniz.

Karamanoğlu beylerinden İbrahim Bey’in yaptırdığı İmaret Camisi’nin şu an İslâm Eserleri Müzesi’ndeki muhteşem kapısında şöyle bir cümle yer alır. “Kapımız açıktır girene; lokmamız helâldir yiyene” İşte Karaman yemeğe bakışını şekillendiren bu anlayıştır. Karaman deyince aklımıza ilk gelen yemek arabaşı çorbasıdır. Arabaşı sadece bedeni değil ruhu da doyuran bir yemektir aslında. Bu şehirde kış gelince her evde arabaşı çorbası kaynar ve insanlar bir sofranın etrafında buluşur. Sonra callamız, fırın kebabımız, batırığımız vardır. Her birinin lezzeti ayrıdır ve Karaman iyi bir ev sahibidir. Misafirlerini ağırlamayı sever. Onlara aş’ın en güzelini sunmakla kalmaz, kaşını da hiç çatmaz. Eskiler boşuna dememiş misafir ev sahibinin aşına değil kaşına bakar diye.

Bizlere son olarak neler söylemek istersiniz

Dediğim gibi Karaman bir tarih kentidir. Eşsiz bir doğaya sahiptir. Ve Karaman misafirlerine kapısını kapatmayan, misafirine kaşını çatmayan cömert bir şehirdir. Herkesi Karaman’a, Karaman’la tanışmaya davet ediyorum. 
 

70 Karaman

Türk dilinin başşehri' ünvanıyla bilinen

ve Karamanoğulları'nın başkenti iken,

bugüne dek, hep tarihi, turistik, kültürel

arkeolojik yönünden önem arz eden;

İç Anadolu'yu Akdeniz'e düğümleyen

konumuyla masalsı bir atmosfer vadeden

Karaman, 8000’lerden itibaren iskan edilen

ekinsel ve doğal mirasıyla da dikkat çeker.

***

Hz. Mevlana, Mümin'e Hatun, Yunus Emre ile

Piri Reis, Karamanoğlu Mehmet Bey

ve benzeri seçkin isimleri yetiştiren

bu kentin medreseleri görülmeye değer.

Aktekke Camii'siyle Ermenek Kalesi;

Hıristiyan aleminin ilgisini çeken

“kutsal şehir” adıyla dünyaca bilinen

Derbe Kenti de görülmesi gereken bir yer.

***

Her dem vatanı için kahramanca direnen

Türk kültür ve medeniyetinini sürdüren

düzgün bir lisan kullanmasını iyi bilen

halkı, kopmak istemez güzel değerlerinden.

Adı Türklerle özdeşleşen turkuaz rengini

Karamanoğulları'dır ilk değerlendiren.

***

Zerve Pazarı'yla Selçuklu eserlerinin,

Bıçakçı Köprüsü ile Göksu Nehri'nin ve

Yer altı şehirlerinin özelliklerini;

Toros dağlarının atmosferiyle süslenen

doğasıyla tarih izlerini kaybetmeden

Karaman'ımıza sahip çıkalım lütfen.

Hande Hamdiye Ağırman