Denizde yaşayan balık nasıl ki okyanusun büyüklüğünün farkında değil, biz insanlar da kâinatın büyüklüğünün farkında değiliz. Kâinatla ilgimiz, yıldızlı bir yaz gecesinde şöyle bir gökyüzüne bakıp, milyonlarca yıldızın ışıl ışıl parlamasını seyretmekten öteye gitmez!? Bilim ilerledikçe, kâinatın ne kadar büyük olduğu ve kapsadığı galaksileri öğrenmek, insanları hayretler içinde bırakıyor. Lise yıllarda okuduğumuz astronomi derslerinde, uzayda ancak 8-10 adet galaksi tespit edildiğini biliyorduk. Galaksi deyince, uzay boşluğunda milyarlarca yıldız ve gezegenin bir arada oluşturduğu yıldızlar topluluğuna verilen isimdir. Bilindiği gibi bizim güneşimiz ve dünyamızın içinde bulunduğu yıldız topluluğuna Samanyolu Galaksisi adı veriliyor. İçinde yaşadığımız galaksinin büyüklüğünü anlatabilmek için bazı ölçüler vereyim. Galaksimizin kapsadığı yıldızlar, gezegenler ve kuyruklu yıldızlar, uzayda bir elips disk şeklinde yer almaktadır. Bu diskin bir ucundan diğer ucuna olan mesafe yaklaşık 150 milyon ışık yılıdır. Işık yılı nedir? Işık saniyede 300 bin kilometre kat eder. Bunun dakika, saat, gün, hafta, ay ve yıllık ulaştığı mesafe hesaplanırsa, rakamlar yetersiz kalır. Işığın bir yılda ulaştığı mesafeye, bir ışık yılı denir. İşte Samanyolu Galaksimizin boyutları 150 milyon ışık yılıdır. Işık bir yılda 9,5 trilyon km. kat eder. Uzay o kadar büyük ve geniş ki, galaksiler arasında da çok büyük mesafeler vardır. Son araştırmalara göre, uzayda bir milyon galaksi mevcuttur. En uzak galaksinin dünyamıza mesafesi ise 5 miyar ışık yılıdır. Bilim adamları 10 bin galaksiyi inceleyerek, koordinatlar ve renklerinden uzaklıklarını hesaplamaktadırlar. Mesafeleri belirleyen bilgisayar algoritması oluşturuldu. Evren, her saniye genişlemeye devam ediyor. Büyük patlama, Big Bang'ten hemen sonra ortaya çıkan kozmik ses dalgaları, evrenin ilk 300 bin yılına ait galaksilerin yerleşim planının ipuçlarını vermektedir. Kâinatta bir nokta kadar dahi olmayan dünyamızda, insanlar birbirini yemekle meşguller. Savaşlar, açlık ve sefalet karşısında zenginlerin kılı kıpırdamıyor. Yazık, insanlığımıza ve geleceğimize yazık!?