Köşeleri boş yere işgal etmeyelim! Ülkemiz gazetelerinde bir takım yazarlar var ki adeta köşeleri zapt etmişler! Söylemek istediklerini halka bir türlü akıcı bir Türkçe ile anlatmıyorlar. Sürekli imalar, dolambaçlı laflar… Bir de bu “önemli” yazarlarımız üç satır yazıp beş satırlık boş yer bırakmıyor mu? Doğrusu “pes” diyorum. Yani savunacak bir düşünceniz yoksa o hafta yazmayabilirsiniz. Okurlar boş satırlara bakmaktan bıktılar. İnsanlara verecek çok değerli düşüncelere sahip değilseniz bırakınız sayfanızdaki yerinizde bir haber yayınlansın. Ama her hafta yazma zorunluluğunuz varsa, bu durum sorumlu olduğunuz gazetenin bir yönetim anlayışıysa, lütfen biraz okuyun, öğrenin… İnsanların zamanlarını boş yere çalmayın! Okurlarınızın akıllarını gerçek olmayan şeylerle ele geçirmeye kalkışmayın! Bilmediğiniz konularda tartışmak yerine biraz kitap okumaya ve araştırmaya yönelseniz hem kendinize, hem de halkınıza faydalı olacaksınız. Bir de bu “araştırmayan” aydın- yazar kesimiyle tartışmak da zor. Çünkü belli bir düşünceye sabitlenmiş olduklarından kabuklarını kırıp gerçek dünyaya ulaşmaları neredeyse imkansız! Bunlara ek olarak bir de taraftarlar var. “Güç kimdeyse biz oradayız” diyorlar yani. Aniden fikir değiştiryorlar, bükemedikleri elleri sıkmaya kalkıyorlar. Dünya’da ve Türkiye’de basın-siyaset ikilisi her zaman birbiriyle etkileşim içinde olmuştur. Herkes özgür bir basın istiyor. Tabii ki ben de… Bu, tarihte mümkün olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Fakat durum böyle diye bundan faydalanmanın, gazeteci ya da yazar olmak yerine “alkışçı” olmanın anlamı var mıdır? Kişi gazeteci olmaktan ziyade önce insan olmaya istekli olmalıdır. Eğer; ahlaklı, karakterli, insancıl, araştırmacı, yeni fikirlere açık, diğer insanları yargılamaya meraklı olmayan bir insan olabilmişseniz gazetecilik ve yazarlık yolunuz sonuna kadar açıktır. Yoksa, siz hangi parti daha fazla oy almışsa onun yanında yer alırsız, hangi medya gurubu daha zengin ise oraya yanaşmaya çalırsınız… İşte tüm bu olumsuzlukların sonucunda da ne yazık ki Türkiye’de bir takım işgalci gazeteciler ve köşe yazarları ortaya çıkmıştır. Elbette ki çok değerli yazarlarımız da vardır. Zaten onlar bu söylediklerimi üstüne almayacakları gibi bana tebrik yazısı da gönderceklerdir. Buna inanıyorum… Peki bu “görüntüde” yazar olan kesimimiz ilgili köşeleri zapt ediyor da ne oluyor? Halk, yanlış olan her şeyi cezalandırdığı gibi; kendisine bir şey katmayan, yeni şeyler öğretmeyen köşe yazarlarını da cezanladıracak, okumayacaktır… Bunun için; kendimizi alemin kralı zannetmeyelim, dürüst olalım, doğru yolda ilerleyelim… Bu vesile ile de beni okuyan, yorumlarını eksik etmeyen, benimle tartışan, akıl yürüten tüm okuyucularıma teşekkür ediyorum. Lütfen, doğru bildiklerinizi söylemekten ve eleştiri yapmaktan sakınmayınız…