Koronavirüs salgınının gün geçtikçe artmasıyla birlikte alınan tedbirlere ve kısıtlamalara yeniden maruz kaldığımız zamandayız. Aslında kara günlerin sonuna  geldiğimizin göstergesi olarak  yapılan aşı çalışmalarıyla her gün yeni bir ilerleme sağlanırken, diğer taraftan da hala tedirginiz. Aşı bizi koronavirüsten koruyacak mı, yoksa bağışıklık sistemimize daha büyük zararlar mı verecek?

Sadece Türkiye'de değil, dünya çapında da aşıya karşı şüpheler ve aşı olmak isteyenlere olumsuz yönlendirmeler var. İngiltere'de yapılan araştırmalar sonucu  koronavirüs aşısı yaptırmayacağını söyleyenlerin sayısının yüksek oranda olduğu belirtiliyor. Aşı karşıtlığının yükseldiğine dikkat çeken Guardian gazetesi, koronavirüsün kontrol altına alınması çabalarına bu karşıtlığın engel olacağını ileri sürdü. Avrupa’da da durum farklı değil. Halkın çoğunluğu kişi bedenine yerleştirilecek mikroçiplerden tutun genetik kodlarının değiştirilmesine kadar sayısızca komplo teorilerine inanıyor.

Aşı ile ilgili tüm soruların cevabı bilim insanlarında..!
Uygulanacak aşının genetik kodlarla oynayacağı ve DNA’ya yönelik etki yapacağı aşı karşıtlarının ve komplo teorisyenlerinin iddiaları arasında yer alıyor. Bilim insanlarının cevabı ise bu iddiayı reddediyor.
Yeni teknoloji ile üretilen aşılar, mRNA aşısı yani virüsün genetik materyalini taşıyan bir parçaya sahip. Türkiye ve İngiltere’nin de  onay verdiği aşılar (Moderna ile Pfizer ve BioNTech) viral proteinlerin bir kısmını vücudun üretmesi için kandırıyor. Vücudumuzdaki hücrelere virüste yer alan proteine benzer bir protein üretmeyi öğretiyor ve böylelikle bağışıklık sisteminin tepki vermesini sağlıyor. Şuana kadar  bilim insanlarının yaptığı aşı açıklamalarında mRNA aşısının insana enjekte edilmesi ile insan hücresindeki DNA’ya yönelik bir etki yapacağı ön görüsüne rastlamadık.
Diğer bir iddia ise;  Microsoft'un kurucusu Bill Gates'in aşı vasıtasıyla insanlara mikroçip yerleştirmeyi hedeflemesi yönünde. Salgın süresince Gates’in özellikle aşı çalışmalarına vermiş olduğu desteğin de bu iddiaları kanıtladığına inanılıyor. Mayıs ayında Amerika’da yapılan bir ankete göre; Bill Gates'in aşı vasıtasıyla insanlara mikroçip yerleştirmek istediğine  yüzde 28 oranında Amerikalının inandığı ortaya çıktı.

Peki, bu iddialar kim tarafından öne sürülüyor?

Türk Bilim insanları DNA’mızla oynayacak aşıya izin mi veriyor?
..
Tüm dünya liderleri toplu bir karar alıp Bill Gates’in mikro çip serüvenine dahil  mi oldu?
..

Koronavirüs salgının ortaya çıktığı ilk zamanları hatırlayacaksınız birçok araştırmacı yazar ve akademisyenler bu virüsün biyolojik bir silah olabileceğine dair analistlerde bulunuyordu. Üretilen bu virüsün Amerika Birleşik Devleti ve Çin arasında süregelen ticari savaşın ve ekonomik sarsıntılar sonucu dünyayı dengeleme projesi olma ihtimali gündemdeydi. Hatta  bazı araştırmacılar daha da ileri giderek Covid-19 aşısının aslında var olduğunu, yeterli  sayıda nüfusun azalmasının ardından ortaya çıkacağını iddia ediyordu. Bu  benzer iddaaları şimdi bir umutla beklediğimiz  aşı müjdesi geldiğinde de duymaya devam ediyoruz.


Dünyayı etkisine alan koronavirüs salgınında komplo teorisyenlerini dinlemektense, alanında uzman bilim adamlarını dinleme taraftarıyım. Eğer çoğunluğun  hatta uzman kişilerin dahi göremediği, farkına varamadığı veya bilime ters düşen bir kaçak var ise hepimiz aydınlanalım.


Komplo teorisyenleri , nedenleri ve sonuçları ile birlikte ve bu konuda gerçek belgelere dayalı kendilerinin deneyim ettikleri bir bilgi var ise lütfen net bir şekilde paylaşsınlar. Medya kanallarında gündeme gelme adına veya gerçekleri söyleyen ‘Halkın Kahramanı’ modeli olma isteklerini bir kenara bıraksınlar. Herkesi tatmin edecek Bilim Kurulu ile ve gerekirse de devletin üst kademeleriyle görüşerek bu girdaptan hepimizi kurtarsınlar.


Yeterli donanım veya belge yok mu?


Tıbbi bilginiz veya sağlık alanında uzman biri değilseniz; araştırmacı yazar, analist uzmanı veya bir tarihçiyseniz lütfen susun! Yurdum insanının aklı ile oynamayın…!


Dünyada birçok ülke ile birlikte Türkiye ‘de nice kayıplar verildi. Ailesini, sevdiklerini, arkadaşlarını kaybedenler veya kaybetmekten hala korkan insanlarımız içinse davanız, daha fazla merhamete davet ediyorum sizleri…


Sağlıklı ve mutlu günler dilerim…