SEKİZİNCİ HARİKA

Antik çağın ender uygarlığı olan Kommagene medeniyetinin 234 yıl barış içinde yaşadığı topraklar olan ve bugün kültür turizminin en önemli değerlerini barındıran Adıyaman Kâhta’ya uzandı yolumuz. Sekizinci Harika’nın yazarı Mahmut Arslan ile Nemrut’a astral yolculuk yaptım. Bu yolculuğa hepiniz davetlisiniz.

 Kâhta’da Kommagene Krallığına ömür adayan Mahmut Arslan Kimdir? 

- Kültür turizminin en önemli değerlerini barındıran Nemrut Dağı'nın eteklerinde yer alan Adıyaman Kâhta’da dünyaya geldim. "Kâhta" ismi “Dağın Eteği” anlamına geldiği ve Komageneliler'den önce bölgede hakim olan Persler tarafından kullanıldığı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Bu güzel coğrafyada doğmanın gururu ile lise yıllarından başlayarak turizmin, arkeolojik bilimsel çalışmaların içinde oldum.  Zaman içinde bizlere miras bırakılan bu tarihi değerlerin ülkemiz ve insanlık tarihi için önemini daha iyi kavramaya başladım. Bu tarihi mirasın korunması, dünya kamuoyuna hak ettiği şekilde tanıtılması, bilimsel iyileştirme çalışmalarının önünün açılması için çabalar sarf ettim ve bir yerde başarılı da oldum. 

Kâhta Kommagene Festivalinin hikayesi ve turizme katkılarınız nelerdir?

 - Önceleri turist rehberliği, turistik otel inşa ederek turizme katkı sağladım. 1990’li yıllarda turizmin sıfırlanmasıyla tesisimi devredip Kâhta’da turizm müdürlüğü görevine atandım. Antiochosun vasiyetine uyarak Uluslararası Kâhta Kommagene Festivalini hayatta geçirerek önce iç turizmi ve devamında dış turizmi bölgeye kazandırdım. Su sporları, hava oyunları/yamaç paraşütü sportif faaliyetleri bölgeye kazandırdım. Sekizinci Harika, Atalarım ve daha çok yayınlarla Kommagene’yi dünya kamuoyuna tanıtmaya çalıştım. Ulusal ve uluslararası belgeseller çekerek, kliplere yer vererek ve TV’lerde, yazılı medyada sık sık programlara katılarak katkı sağladım.  Bilimsel çalışmaların başlamasına öncülük ettim ve içinde oldum.  Uluslararası vakıfları ikna ederek projelere destek sağlamalarının önünü açtım. Tahribatta, tahrifatta karşı çıkarak ulusal ve uluslararası duyarlı kesimleri harekette geçirdim ve başardım. 

Üyesi olduğum Aturjet  Fijetin Altın Elma ödülünü uzun bir çabanın sonunda ki 9 yıllık bir süre Nemrut'ta kazandırdım. Bu ödülü Adıyaman Müzesine teslim ettik ve sergileniyor. Bu çabalardan dolayı 38 ödül aldım. En önemlisi yöre ve bölge halkı ile kültür mirasımıza sahip çıkan kesimlerin gönlünü kazandım.

Halen gerek Kommagene gerekse Anadolu'nun tarihî mirasına sahip çıkma çaba ve hevesiyle çalışmalarım devam etmektedir.   Yaşam felsefem " sahip çıkmadığınız değer sizin değildir." O zaman sahip çıkacağız.  Tabii bu arada basınla da iç içeyim. Bir süre AA yurt muhabirliği, yerel basın köşe yazarlığı, dergilerle, ulusal basınla sayısız söyleşi yaptım. Turizm şuralarının daimi üyesiyim.

Nemrut İsmi Nereden Geliyor? 

 - Kommagenelilerin anıtsal alanının bulunduğu 2206 metre takımdaki dağın adı Belli Dağı’dır. Halen yerel halk bu isimle bahseder. Çağırır.  Bu dağ coğrafi haritada Ankar dağı olarak geçer. 1260’larda Memluklular bölgeye egemen olunca ve anıtsal alandaki heykelleri de görünce, Şanlıurfa da geçen Hz. İbrahim ve Nemrut ( ‘gaddar’ kan dökücü) olarak adlandırılan Kralla ilgili olayı temel alarak" bunlar da Nemrut'tan kalmadır" demişler.  Bölgeye gelen seyyah tarihçilere de böyle bilgi verince yazılı belgelere Nemrut Dağı olarak geçmiştir. Bilindiği gibi Urfa da geçen olay net olmamakla beraber M.Ö.2000 yıllarında geçtiği sanılmaktadır. Kaldı ki Kommageneliler M.Ö.162 ve M.S. 72 yolları arasında hüküm sürmüştür. Yani, Nemrut lakaplı kraldan 2000 yıl sonra Kommagene tarihi Grekçe alfabe ile taşlara bütün detayları ile işlenmiştir, sarihtir.

Nemrut Dağı’nın suyu nereden geliyor?

-Nemrut Dağı anıtsal alanı için gerekli su ihtiyacı alana sadece 3 km kuzey doğusundaki kaynaktan temin edildiği bilim adamlarının hemfikir olduğu bir gerçektir. Günümüzde halen bu kaynaktan anıtsal alandaki yaşam/ihtiyaçları için kullanılmaktadır

 Antikçağın en sanatkâr toplumu Kommagene de Sanat

-Kommagene uygarlığının bizlere miras bıraktığı tarihi varlıkları incelediğimizde sanatta çok ileri gittikleri görülmektedir. Antik çağın en sanatkâr toplumlarının başında geliyor Kommagene. Pers ve Grek sanatı ön plandadır. Kommagene de sanatçılar için krallık mülkünden araziler ayrılmış ve dokunulması yasaklanmıştır. Kuralları da kutsal yasa( NOMOS) olarak taşa işlenmiştir. Sanatçılar kralın arkadaşları olarak kabul edilir. Philoi ismi ile anılır ve en saygın sınıftır.

Kommagene neden Barış Ülkesi?

-Kommagene’nin anlamı "herkesin topluluğu" demektir. Bir yerde Genler Topluğudur. Yerli halk, Persler ve Makedonlar ve bunlarla kan bağları olup bu coğrafyada yer edinenlerin birlikte 234 yıl savaşmadan yaşadığı bir Antik çağ uygarlığıdır.  Doğuda Persler Batıda Romalılar gibi iki süper güç olmasına rağmen barışı koruyabilmişlerdir. Doğu ile Batı arasında bir barış köprüsü görevini yerine getirme işler. Her iki tarafla kan bağları kurarak barışı devam ettirmişlerdir.

Örneğin, Antiochosun annesi ve eşi Antiochoia kurallarının kızlarıdır. Antiochosun iki kız kardeşi Pers prensleri ile evlidir. Zaten soyağacı bu iki şecereye dayanmaktadır. Barış içinde yaşamanın, halkına getirdiği zenginlik ve itibar bugün bize miras bırakılan tarihî değerlerden önemini göstermektedir

Kommagene Krallığı ile ilgili ilk kitabınızın adı nedir? Kitaplarınız hakkında bilgi verir misiniz?

-Kommagene ile ilgili ilk kitabım siyah beyaz ve İngilizce.  Üniversitede 1977 yılında yazdığım Kommagene-Nemrut kısa tarihi ve bir turist rehberi niteliğindeydi.  İkinci kitabım Sekizinci Harika 1983.

1. baskı. 2000 de Nemrut. 2004 te Atalarım Tiyatro kitabımı yayınladım.( Antiochos ataları ile gurur duyduğunu taşa işlenmiştir) Kommagene dönemindeki Şölenleri ve Antiochosun mesajlarını konu alan bir tiyatro düzenlemesi. Tamamına yakını kitabelerdeki metinlerin kendisi.

2012 de sekizinci Harika 3.baskisi ve en son 2020 de 4.baskiyi yaptım. İngilizce baskısı tamamlandı. Baskıya hazır matbaada bekliyor. Pandemi hafiflerse hemen baskısı yapılacak ve raflarda olacak.

Kitaplarımın yanı sıra çok sayıda güzel belgesellerin çekimini sağladım, yaptım. Zirvedeki uygarlık belgeseli bana aittir. Seslendirmesini de yaptım. Meşhur Robin Williams ile Biblicial Treasures of Turkey Belgesele Kommagene yi de tarih öncesi inanç hazinesi olarak yer verdim.  Ulusal ve uluslararası belgeseller çekerek kliplere yer vererek tanıtıma katkı sağladım. Sekizinci Harika, kitabımın İngilizce baskısı hazır.

Antiochos,un gelecek nesillere vasiyeti nedir?

-Zamanın akışı içinde; her kim, bu ister bir kral, ister bir hükümdar olsun, bu ülkenin yönetimini devir aldığında,  bu kanunu bize ibadeti korur ve sürdürürse, benim hayır dualarımla tüm rahmetli atalar ve tanrılar ondan razı olsun. Bu kanuna karşı gelen ve tanrılara saygısızlıkta direnen ise her türlü felaket başına gelsin. ”der, Antiochos l Theos

Aldığınız ödüller 

-38 ödül aldım. Başta Türkiye'deki Büyük Elçiler ve elçiliklerin kültür ataşelikleri, üniversiteler, ODTÜ başta olmak üzere, çok sayıda üniversite. TGC, kültürel faaliyetler gösteren vakıflar. Uluslararası vakıflar, WMF, GHF, GAP idaresi. NATO temsilciliği ( Ankara) Ödüllerimin bir kısmı da takdir, şilt, plaket ve onur ödülleridir.

Nemrut ve Kommagene Medeniyeti için gelecek nesillere köprü oldunuz. Ömrünüz uzun olsun. Yapmak istediğiniz başka projeleriniz var mı? Son olarak ne söylemek istersiniz? 

-Kommagene ve diğer uygarlıklara ait değerlerin öncelikle korunması için; Ulusal ve uluslararası düzeyde çaba sarf etmek, hak edilen korumaya kavuşturmak. Antiochos,un babası Mithridates için Arsameia dağın derinliklerine inşa ettiği anıt mezarın yarım Kalan kazılarının tamamlanması için çaba sarf etmek, mezar odasının açılması ülkemizi dünya kamuoyunun gündemine oturacak ve Anadolu'nun belki en büyük arkeolojik keşfi olacaktır.  Dolayısıyla Bölge Turizmi 12 aya yayılacaktır. Tarihî mirasımızın korunması, arkeolojik, bilimsel çalışmaların hızlandırılması ve hak edilen turizm potansiyelinin arttırılması için çok Mesai yapacağım. İçim çok rahat.

Son olarak şunu söyleyeyim, ülkemiz insanının refah seviyesini yükseltecek tarihi mirasa sahibiz. Bu değerlere sahip çıkmamız lazım. Sahip çıkmadığınız değer sizin değildir. Geleceğimiz Turizmdedir.

 Teşekkürler Mahmut Arslan…