Aile, millet varlığımızın temelidir, asil dayanağıdır.

Kişilik okuldan önce aile içinde oluşturulur.

Suç ve kötü alışkanlıklarla mücadelede ilk siper ailedir.

Aileye sahip çıkmak bir milletin kendisine sahip çıkması demektir.

Ya da önceleri öyleydi 

Bir aile kavramı vardı ki, dünya da eşi benzeri görülmemişti.

Aile vardı, birlikteydi. Dahası, büyük aile vardı. Dede, babaanne.

Hatta, onların da anne babaları. Dört kuşak bir arada. 

Torunun torunları ziyarete gelirdi.

Mahalle, köy birlikleydi. Mahallenin, köyün büyüğü vardı. Adil, merhametli. Herkesi bir baba gibi seven. Gerçek anlamda büyük.

Eğitim çocuklukta başlardı. Büyükanalar gelinleri, dedeler torunları hayata hazırlardı.

Evde çocuğun göbek bağını kesecek büyük ana.

Kulağına ezan okuyup isim verecek dede bulunurdu. Eğer dedenin ömrü vefa etmediyse mahallenin büyüğü o evin dedesi olurdu. 

Emeklemeye başlayan çocuk önce kollarından tutup ayağa kaldırılır. Yürümeye alıştırılır. Büyüklerin mutluluk kaynağı olur.

Yürür. Konuşmaya alıştırılır. Önce "Allah" öğretilir. Sonra Peygamber (sav).

Daha sonra dede, anne, baba öğretilir.

Kaşık tutmaya başladığında sofranın baş köşesine oturur.

Ekmeğin başının besmele olduğu anlatılır. Doyunca elhamdülillah demeyi öğretilir.

Biraz büyüdüğünde, paylaşmak öğretilir. Hele hele kardeşleri veya daha küçükler sofraya oturmaya başladığında sorumluluk verilmeye başlar.

Kardeşini yedirecek, doyuracak, koruyacak, kollayacak.

Tam burada atılır birlik beraberliğin temelleri. Sevgi, saygı ve ailenin önemi.

Buradan geldiğimiz nokta şu.

Önce doğduğumuz yerlerden koptuk. Aileden ayrıldık. 

Hatta gelinler ayrı evlere geldi. Çocukların bakıcısı oldu. Torunlar özel gün partilerinde aldığınız hediye kadar sevilir oldu.

Önceden çocuklar sevilirdi, şimdilerde pahalı oyuncaklar. 

Teknolojik cihazlar, beyaz ekranlarla oyalanır, aldatılır oldu.

Sonra ortaya kimsenin memnun olmadığı bir nesil çıktı. Kimse memnun değil.

Onlarda kendilerinden ve ailelerinden memnun değil.

Her varlığı kendilerine hak bilen, sadece kendini düşünen.

Eğer o mutluysa dünya güzel.

Değilse, her şey kötü.

Çözüm.

Yeniden birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz.

Alışmalıyız.

Millet olmanın temeli aile olmaktan geçer. Birlik olmaktan geçer.

Hatasız dost arayan dostsuz kalır. 

İnsanları ve ailemizi hatalarıyla birlikte kabul edip ortak paydada birleşmekten başka çaremiz yok.

Kocaman aileleri parçaladık. Şimdi yalnızlıktan şikâyet ediyoruz.