KKTC’de 27 Nisan Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini Sayın Mustafa Akıncı kazandı. Bilindiği gibi bu seçim; 21 Nisan günü yapılan seçimde hiçbir aday yeterli oyu alamayınca, en çok oy alan iki aday arasında yapılmıştı.
Yeni seçilen Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’yı en içten dileklerimizle kutluyor ve kahraman soydaşlarımızın 41 yıldır mamur bir belde haline getirdikleri KKTC’de, yeni atılımlarla daha güzel günler için, üstün başarılar diliyorum.
Uzun yıllar Başbakan ve son beş yıldır da Cumhurbaşkanı olarak, KKTC Bayrağını yükseklerde tutan Sayın Dr.Derviş Eroğlu’na, her faniye nasip olmayacak yüksek hizmetlerin ardından sağlıklı ve mutlu uzun ömürler dilerim. Derneğimizin de Şeref Üyesi olan Sayın Eroğlu’na, İstanbul’u teşriflerinde Derneğimizin ve gönüllerimizin hep açık olduğunu bu vesile ile arz ederim.
Değerli okuyucularım, 1950’lerden beri devam edegelen, Kıbrıs Türkü’nün ayakta kalma mücadelesinin dayanılmaz şartlarında yaşayan ve bu amansız mücadeleye büyük katkılar yapan kuşak, artık kendi köşelerine çekilmektedir. Sayın Dervişoğlu’nun da bu kuşağın son temsilcileri arasında müstesna bir yeri vardır.
Yeni Cumhurbaşkanımız kazandığı zaferin ardından nedense anavatan-yavruvatan söylemine, dilimizdeki sıcak ve yüksek işbirliği havası yerine kriz anlamını öne çıkardı. Daha sonra iki Cumhurbaşkanının görüşmesi ile durum normale dönse de bu çıkışın uzun süre hafızalarda kalacağı aşikar. Zira, değerli okuyucularım, ana ile yavru arasında doğanın mucizeyi andıran bu bağı yaşlanınca ortadan kalkar mı? Ve bu bağı zedeleyen ana da olsa, yavru da olsa toplumda hoş karşılanır mı?
Tabii Anastasiadis bu fırsatı değerlendirerek hemen bir güven artırıcı önlemler paketini açmış. Gazete haberlerine göre bu önlemler; Beşparmaklardaki mayınların temizlenmesi, Güneydeki camilerin yönetiminin Evkaf’a bırakılması, KKTC Futbol Federasyonun Rum Federasyona bağlanmasının desteklenmesi ve GKRY’nin Türkçe bilen memur istihdamı olarak açıklandı. Hemen ardından toprak talebi ile Kıbrıs Türkü’nü azınlık seviyesine düşürecek isteklerin ön şart olarak açıklanacağı gelecek.
Bekleyip göreceğiz.
