SERDAR YAKAR’DAN ÜÇ ESER

Şâirler ve edipler diyârı Kahramanmaraş’ın velût kalemi Serdar Yakar, kültür hayatımıza üç eser daha armağan etti.

KAHRAMANMARAŞ’TA ŞİİRLERİNİ KİTAPLAŞTIRAMAMIŞ                                                                                                               

MAHZUN ŞÂİRLER:

İç kapakta ‘Birinci Kitap’ notu bulunduğuna göre, Kahramanmaraş’ın ‘Mahzun’ olmaktan kurtarılacak başka şâirleri de var demektir. 13,5 X 21 santim ölçülerindeki 392 sayfalık eserde, her sayfada bir şâir olmak üzere 326 şâirin, şahısları hakkında kısa bilgilerle birlikte şiirlerine yer verilmiş. Takdir edilir ki bu kadar şiirin içerisinden örnek olarak sunulacak şiirin seçimi çok zordur, hattâ imkânsızdır. Zevkler ve renkler tartışılamayacağına göre en iyisi gözleri kapatıp rastgele bir sayfa açıp oradaki şiiri ‘tadımlık’ olarak okuyucuya sunmak. Öyle yapıldı. Tesâdüfe bakınız ki kitabın adındaki ‘mahzun’ kelimesine uygun bir şiirle karşılaşıldı: 

İHTİYARLIK

Artık iş kalmadı yârenler bizde 

Tökezler olduk da yazıda düzde 

Şâirdik, hatiptik, yazardık sözde

Ekmeği yemeye ağzımda diş yok

Dedik efendiler bizlerde iş yok

Sağ yanım titriyor sol yanım tutmaz 

Nabzım tekler durur muntazam atmaz

Ayağım bir türlü ileri gitmez

Ağzım her an kuru gözümde yaş yok 

Artık bundan böyle bizlerde iş yok

Bir secdeye varsam başım dolanır 

Ne yesem ne içsem midem bulanır

Hayra yoyulacak hayal yok düş yok 

Aklı olan her yaş kendini tanır 

Yuvamız bomboş da uçacak kuş yok 

Yaşıtlarım birer birer ölüyor 

Yeşil yaprak kara toprak oluyor  

Azrail de başucumda soluyor

Üstüme dikmeye ağaç yok taş yok  

Arkamdan vermeye yemek yok aş yok

Âşık Hüsne bunu böyle söylüyor

Enip aşkın deryasını boyluyor

Ev yok, evde eğlenecek bir baş yok 

Kendim kollayacak gövde yok baş yok 

Bağrıma basacak evlât yok eş yok

HÜSNE KAYA (GÜRLEMİŞ) 

Elbistan’ın Güblüce köyünde 1913’de doğdu. Küçük yaşta babasını kaybetti. Aile Maraşa taşındı. Acılarla yüzleşti, şiirler söyledi. Kalaycı Ahmet Çavuş’la evlendi. Çevrede sevilip sayıldı. Çor çocuk sâhibi oldu. 13 Mart 1999’da vefat etti.

KAHRAMANMARAŞ’TA CUMHURİYET DÖNEMİ ÖNCÜ ŞÂİRLER:

13,5 X 21 santim ölçülerindeki 280 sayfalık eserde; Necip Fâzıl Kısakürek, Abdürrahem Karakoç, Câhit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Bahaeddin Karakoç, Ahmet Tevfik Paksu,Alâeddin Özdenören, Ertuğrul Karakoç, Gülten Akın, Kenan Seyithanoğlu, Âşık Mahzunî, Mehmet Zarifoğlu, Nuri Pakdil, Rüştü Şardağ ve Âşık Hüdaî boşta olmak üzere Kahramanmaraşlı 80 şâir ve Ozan’ın şiirlerinden seçme örnekler, kısa hayat hikâyeleriyle birlikte sunuluyor. 

Kahramanmaraşlı Rüştü Şardağ tarafından Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirinden Rast makamında bestelenen ve Öncü Şâirler’de yer alan, bir zamanlar millî marş gibi söylenen şarkının sözleri: 

Bu kadar yürekten çağırma beni 

Bir gece ansızın gelebilirim

Beni bekliyorsan uyumamışsan

Sevinçten kapında ölebilirim

Belki de hayata yeni başlarım 

İçimde küllenen kor alevlenir

Bakarsın hiç gitmem kölen olurum

Belki de seversin beni kim bilir

Kal dersen dağlarca severim seni

Bir deniz olurum ayaklarında

Aşk bu özleyiş bu hiç belli olmaz

Kalbim duruverir dudaklarında

KAHRAMANMARAŞ’TA ESER VEREREK YAŞAYAN GÜNYÜZÜ ŞÂİRLERİ:

Serdar Yakar’ın hazırladığı üçlemenin sonuncusu, ilk ikisiyle aynı ölçüde ve  328 sayfadır. Hâlen hayatta olan ve Kahramanmaraş’ta yaşayan günümüz şâirlerinden 261 kişinin şiirlerinden birer adet örnekle kısa hayat hikâyeleri ihtiva ediyor. 

Kahramanmaraşı’ın gözde ilçesi Onikişubat Belediyesi’nin kültür hizmeti olan kitaplar Ekim 2020’de yayınlanıp, Kahramanmaraş’ın yüzakı olarak sanatseverlere sunulmuştur. 

Yine gözler kapatılarak rastgele açılan bir sayfada yer alan Elbistan doğumlu nâşir, şâir, muharrir ve eğitimci Celâlettin Kurt imzalı şiir: 

                                        DE BANA USTAM

Yıllardır gönlümün sırça köşkünde

Umarsız bir aşkı bekledim durdum

Bir muştu bekledim gelen zamandan

Öteler adına hayâller kurdum

Aşk ruhta güçlenir, beslenir diye

Ruhuma an-be-an hüzünler vurdum  

Yıllardır gönlümün sırça köşkünde

Dil vermez ikrârım efkâr içinde

Gizlerim sırrımı demem o yâre  

Bin bir hicrân ile dolsa da içim

Râzıyım bu hâle bitse de çâre 

Yana yana esrik olmuş yüreğim

Yarılsa, olsa da hep pâre pâre

Dil vermez ikrârım efkâr içinde

Öyle bir girmiş ki o yâr gönlüme

Girsem yüreğine çıkasım gelmez  

Değmese de elim, ak ellerine

Gelse vuslatından bıkasım gelmez

Bana vuslat gerek hasreti n’idem

Bir araya aşkın yakası gelmez

Öyle bir girmiş ki o yâr gönlüme

De bana n ideyim, de bana ustam

Bu sevdayla işte düştüm ortaya

Âhımı dinlesen, dumanım çıkar

Gümânım ulaşır yıldıza - aya 

İşlenir buluta tüm hüzünlerim 

Hüznümün, berâtı düşer ak suya

De bana n ideyim, de bana ustam

Ne olur ustam akıl, fikir ver bana

Böyle gider ise kalmaz mecâlim

Sır sâhibim sensin, dinle sırrımı 

Sen bilmezsen kimse bilmez ahvâlim

Çözülüp iyice serap içinde 

Deli divâneye dönmeden hâlm 

Ne olur ustam akıl, fikir ver bana

ONİKİŞUBAT BELEDİYESİ  Cumhuriyet Mahallesi, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bulvarı, 14064. Sokak Nu: 134/A Onikişubat, Kahramanmaraş. Telefon: 0.344-212 46 46 Belgegeçer: 0.344-212 46 54 e-posta: [email protected]  // www.onikisubat.bel.tr  

SERDAR YAKAR

Kahramanmaraş’ta 10 Mart 1965’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. Marmara Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu.

İlk yazı çalışmaları lise yıllarında Erciyes Dergisi’nde yayınlandı. Üniversite öğrencilik yıllarında Hurûc Dergisi’ni çıkardı. Millî Gazete’de ‘Gençlik’ ve ‘Kültür Sanat’ sayfaları hazırladı. ‘Kadın ve Aile’ ve ‘Gülçocuk’ dergilerinde Yazı İşleri Müdürü, Timaş Yayınları’nda Editör olarak çalıştı.

Kahramanmaraş Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü, Yazı İşleri Müdürlüğü, Terminal Müdürlüğü, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Kütüphaneler Müdürlüğü yaptı. Bir süre Belediye Memurları Sendikası (BEM-BİR-SEN)’in şube başkanlığını üstlendi.

Yazı çalışmaları; İslam, İlim ve Sanat, Altınoluk, Kadın ve Aile, Gülçocuk, Sur, Mavera, Yedi İklim, Şehir ve Kültür, Ukde Haber, Kahramanmaraş’ta Bugün, Kahramanmaraş Manşet, Kahramanmaraş’ın Sesi, Kimlik, Cesur Haber, Yorum gibi gazetelerin yanı sıra Uzunoluk, Kurtuluş, Dört Mevsim Maraş ve Alkış gibi dergilerde yayınlandı.

Bir gurup arkadaşıyla birlikte kurduğu Ukde Yayınları bünyesinde Ukde Haber Gazetesi ve Kurtuluş Dergileri’ni çıkardı. Kitap yayıncılığı yaptı. Birlik TV’nin kuruluşunda yer aldı. Haber 7’nin Kahramanmaraş temsilciliğini üstlendi. Mahallî yayın yapan Yunus TV’de haftalık Ukde Sanat Edebiyat programları hazırladı.

2003 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans programını tamamladı. 

Ortak ve müstakil olarak yayınladığı 50’den fazla kitabı var.

Hâlen Onikişubat Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü olarak görevdedir. 

KUŞBAKIŞI

ÂŞIK EDEBİYATINDA ŞİİR SANATI HASRETÎ’DEN ÖRNEKLERLE

Türk Halk Bilimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Durbilmez, 20. yüzyıl halk şâirlerimizden Âşık Hasretî’den aldığı örneklerle Şiir Sanatı’nı inceliyor. 

Edebiyat, sözün özünü söyleme sanatı; şiir, özün özünü söyleme sanatıdır. Edebiyat sanatkârı ve edebiyatçı olmak için zengin bir donanıma sâhip olmak gerekir. Zengin bir birikime sâhip olmadan sözün özünü söylemek de, özün özünü söylemek de kolay değildir. Söylenen öz sözden derin mânâlar çıkarabilmek ve söylenen özün özünü anlayıp tahlil edebilmek de aynı şeklide zengin bir birikim ister. Şiir tahlili yapan edebiyat uzmanı; zerrede güneşi, katrede ummanı görebilen sanat bilgesi, sanat bilginidir. Çünkü şiir; güneşi zerreye, ummanı katreye sığdırabilme sanatıdır. Şâir ise güneşi zerreye, ummanı katreye sığdırabilen sanatkârdır.

Durbilmez Hoca’nın eserinde; şiir sanatı hakkında düşünceler, âşık edebiyatı şiir sanatını oluşturan gelenekler, şiir sanatında âhenk unsurları, şiir sanatında estetik düşünce ve üslûp özellikleri, şiir sanatında şekil ve tür özellikleri ve şiir sanatında öne çıkan konularla ilgili incelemeler ve incelenen şiir metinleri yer almaktadır.

Âşık edebiyatı şiir sanatını oluşturan gelenekler incelenirken müzik / ezgi eşliğinde icra, mahlas alma, usta-çırak ilişkisi, dolu içme / rüya motifi, atışma / tekellüm ve nazım-nesir karışımından oluşan bir gelenek olan hikâye anlatma hakkında bilgiler verilmektedir. Âşık edebiyatının uygulamalı eğitim süreci daha çok ‘usta-çırak ilişkisi’ içinde yer aldığı için, çırak olma, yetişme ve çırak yetiştirme; ustamalı şiir söyleme, ustamalı hikâye anlatma, ustamalı âşık makamları eşliğinde söyleme, nazire söyleme, usta / başka âşıklardan bahsetme gibi uygulamalar da usta-çırak ilişkisi içinde değerlendirilmektedir.

Şiiri nesirden ayıran en belirgin özellik, şiirin olmazsa olmazları arasında ahengin bulunmasıdır. Ahengi sağlayan unsurlardan ayak, kafiye, redif, durak, kelime ve ses tekrarları, aliterasyon, asonans vs. örneklerle incelenmektedir.

Şiir sanatındaki ‘sözün büyüsü’nü anlayabilmek için estetik düşünce birikiminde edebî sanatlar, mazmunlar, imgeler, dil özellikleri ve metinlerarası ilişkiler hakkında değerlendirmeler, örneklerle ortaya konulmaktadır.

Şiir sanatında nazım şekilleri ve nazım türleri önemli bir yer tutmaktadır. Şekil özellikleri incelenirken nazım birimi, hâne sayısı, vezin ve nazım şekilleri başlıkları altında değerlendirmelere yer verilmektedir. Tür özellikleri ise gelenek içinde öne çıkan nazım türleri bakımından değerlendirilmektedir.

Âşık edebiyatı şiir sanatında zengin bir konu çeşitliliği bulunur. Bununla birlikte ferdî konulardan daha çok toplumu yakından ilgilendiren konular öne çıkar. Özellikle ‘din ve tasavvuf’, ‘millî duygular’, ‘insan ve toplum’ ve ‘aşk’ konulu şiirlerin daha fazla söylendiği / yazıldığı, ‘sistematik tahlil’ yönteminden yararlanarak incelenen şiir varlığından anlaşılmaktadır.

16 X 23,5 santim ölçülerindeki 346 sayfalık eser, Aralık 2020’de yayımlandı. (Tanıtım bülteninden)

AKÇAĞ BASIM YAYIM PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ: Tuna Caddesi Nu: 8/1 Kızılay-Ankara. Telefon: 0.312-432 17 98 Belgegeçer: 0.312-432 28 52 www.akcag.com.tr  e-posta: [email protected] 

SİBİR HANLIĞI KRONİKLERİ

13,5 x 21 santim ölçülerinde 3 cilt hâlinde yayınlanan eser, 89+93+235=417 sayfadır. Yesipov, Stroganov ve Remezov tarafandan hazırlanan kronikler. Fetih Ünal. Murat Özkan, Mesut Karakulak, Zafer Sever ve Hârun Arslantürk tarafından tercüme edilerek ve notlandırılarak yayına hazırlanmıştır. 

Türklerin kadim yurtlarından biri olan Güneybatı Sibirya toprakları, Rusların hâkimiyeti altına girdiği 16. asrın sonlarına kadar birçok Türk-Moğol ve Fin-Ogur kavimlerine ev sâhipliği yapmıştır. Cengiz Han'ın kurduğu Türk-Moğol Devleti'nin ortaya çıkışıyla bu bölgede sonraları ‘Sibir Hanlığı’ adıyla bilinen yeni bir Türk devletinin temelleri atılmıştır. Önce başkent Çinki'den (Çimgi/Tümen), Muhammed Han'ın tahta geçişi ve tam müstakil bir yönetime kavuştuktan sonra ise başkent Sibir'den (İsker/Kaşlık) yönetilen Hanlık, yaklaşık üç buçuk asır varlığını devam ettirmiştir. Ne var ki Hanlığın ilk devirlerine ait bilgiler son derece yetersiz olduğu gibi Sibir hanlarının en tanınmışlarından olan Küçüm'ün hanlık yaptığı döneme ait yerel ve Türkçe kaynaklar da yetersizdir.  Sibir Hanlığı hakkında esas veriler Rus kaynaklarına dayanmaktadır. Bu bağlamda Rus Sibir kronikleri (Sibirskie Letopisi) önem arz etmektedir.

Sibir kronikleri; Volga atamanlarından Yermak Timofeyev ve yoldaşlarının Sibir Hanlığı topraklarına yaptığı seferleri, Sibir Hanı Küçüm'ün kuvvetleriyle girdiği savaşları, başkent Sibir (İsker) de dâhil olmak üzere Hanlık topraklarının işgalini ve târihî Türk yurdunun Rus hâkimiyetine geçiş sürecini anlatan el yazma eserlerdir.

ÖTÜKEN NEŞRİYAT A. Ş. İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433 İstanbul

Telefon: 0.212- 251 03 50 Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: [email protected]  www.otuken.com.tr  

Anne-Baba Rehberliğinde (Oyunlar Eşliğinde) 

ÇOCUKTA DAVRANIŞ EĞİTİMİ

Veli Tâhir Erdoğan’ın telif ettiği eser 3 ana bölümden oluşuyor: 1-Devranış Eğitiminde Temel Kavramlar, 2-Davranış Eğitimine Giriş, 3-Davranış Eğitimi. 

Davranış Eğitimi, 11 bölümde inceleniyor: Bilgi ve Gaye Eğitimi, Mahrûmiyet Eğitimi, Sonuç Eğitimi, Kural Koyma Eğitimi, Mahremiyet Eğitimi, Ödül ve Cezâ Eğitimi, Oyun ve Oyuncak Eğitimi ve Değerler Eğitimi. Eğitimin temel kavramları da Ruh, Nefis, Fıtrat, Mizaç, Huy, Kişilik, Karakter, Ahlâk, Özellik, Terbiye, Eğitim, Aile, Anne-Baba. 

Müellif, Davranış Eğitimine, çocuğun özelliklerinin belirlenmesi ile başlıyor. Bunların olumlu olanları geliştirilecek, olumsuzlar ise detaylı bir şekilde açıklanan yöntemlerle değiştirilecek. 

İnsan vardır, en kalabalık ortamlarda bile seçilir: Öndedir, ileridedir. Koku ve bilgi gibidir, kendisini gizleyemez. Güçlü şahsiyeti ile ne yapar - eder; varlığını, cevherini gözleri kamaştıracak şekilde ortaya koyar. Kimilerini de en tenhada bile görmek, varlığından haberdar olmak mümkün değildir. 

Anneler, babalar çocuklarını oyuncak hamuru gibi şekillendirmeyi, kendileri gibi olmalarını isterlerse neticeden çoğu zaman memnun kalmayacaklardır. Şiddet kullanarak neticeye ulaşmayı denediklerinde ise kayıptadırlar. İlgisizlik de ancak kayıplara kapı açmaktır. 

Erdoğan Hoca, mükemmeliyetçi, olmak isteyen anne-babalara özel ve müessir tavsiyelerde bulunuyor: Çocuk, kendisi kalarak yetiştirilmeli ve geliştirilmelidir. Yetiştirirken kullanılacak dil önemlidir.

Davranış eğitimiyle en mükemmel neticeye ulaşılabilmesi için farklı senaryolar sunan eser, Şubat 2021’de okuyucuya sunuldu. 

BİLGEOĞUZ YAYINLARI:  Alemdar Mahallesi Molla Fenarî Sokağı Nu: 35/B Cağaloğlu, İstanbul. Tel: 0.212-527 33 65 Belgegeçer: 0.212-527 33 64 Whatsapp hattı: 0.553-129 86 86 E-posta: [email protected]   WEB: www.bilgeoguz.com  

KISA KISA… KISA KISA…

1-ALLAH’I ARARKEN: Claire Jopert - Zeynep Aysu. Nar Çocuk Yayınları. 

2-GÜLBEŞEKER TÜRK TATLILARI TARİHİ: Priscilla Mary Işın / Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık.  

3-DERVİŞİN TESELLİ KOLEKESİYONU / DOĞUDAN BATIDAN 99 TESELLİ: Mecit Ömür Öztürk / Hayy Kitap. 

4-DÜNYANIN SONUNDAKİ SAAT – SİHİRLİ BASTONUN TUHAF MÂCERÂLARI:  Yunus Meşe / Rağbet Yayınları. 

5-NORMAL İNSANLAR: Salli Rooney – Emran Serdan / Can Yayınları.