KİTÂBİYAT-103

Abone Ol
DERKENAR
KARANFİLLER AĞLAMASIN!
18 Aralık 1990 gecesi Ermeniler, Rus desteğiyle Azerbaycan’da sınır köylerinden birini basıp, bir aileyi çocukları ve yaşlı fertleriyle birlikte katlettiler. Azerbaycan Türkleri, 19 Ocak günü Bakü’nün merkezinde bulunan ve adı sonradan ‘Azadlık Meydanı ’ olarak değiştirilen Gızıl Meydan’da toplanıp olayı protesto ediyorlardı. Türk’lerin toplanmasından ve hiddetinden ve korkan Ruslar, 20 Ocak 1990 günü, T-72/80 ve BMP Tankları ile kalabalığın üzerine saldırdılar. Rus tanklarının geldiğini gören meydan dışındaki Türkler; taş, sopa ve baltalarla tankların üzerine yürüdüler. Ruslar takviye alarak saldırılarının vahşetini artırdılar. Yüzlerce genç şehit edildi. Bir o şehidin cesedi sonraki günlerde Hazer Denizi’nden toplandı. Tarihin yazdığı en büyük facialardan biri yaşanıyordu. Vahşet, iki gün sürdü. Karanfile benzetilen vatansever Azerbeycan cevanları ekin biçer gibi biçildi. Şâirler: ‘Ağla karanfil ağla’ mısralarıyla ağıtlar yaktılar. Karanfiller sessizce kara toprağa girerken, meydanda bulunamayan diğer karanfillerle şehit olan karanfillerin yakınları ağladılar. Bütün Azerbycan, bütün Türkiye ve Türk dünyası, ellerini açtılar , ‘Karanfiller bir daha ağlamasın’ diyerek dua ettiler. 
Apşeron kan denizi oldu. Sovyetler Birliği o kan denizinde boğuldu, yok oldu. Zafer, hürriyetini kazanan Azerbaycan halkının oldu. Turan Yurdu’nun bir ülkesi daha hür bayraklarla donandı. Ezan sesleri Azerbaycan göklerini şenlendirdi, kulakların pasını sildi. 
O günün hâtırasına; gönlü Türklük aşkı ile dolu şairler; ‘Karanfil’ üzerine şiirler yazdılar. Şiirler bestelendi ağıt oldu, türkü oldu, şyarkı oldu… Kalbi Türk Dünyası için çarpan kalem erbabı ise ‘Karanfillerin’ romanını yazdı.  
Şiirleri romanları okuyanlar, türkü, şarkı ve ağıtları dinleyenler; Şehitler Harabanı’ndati ebedî istirahatgâhında yatanların ruhlarını şâd ediyorlar. 
Karanfiller artık ağlamıyor. Hür vatan topraklarında yatmanın huzurunu yaşıyorlar. 
KARANFİL
Klasik ders kitaplarında, kuru ve kalıplaşmış cümlelerle yer alan tarihî olaylar, yalnızca geçer not almak için okunduğundan bir müddet sonra unutular. Aynı tarih olayları bir romana konu olmuşsa, okuyanların hâfızasına yerleşir kalır.  
‘Karanfil ’ isimli roman, bu işlevi başarı ile gerçekleştiriyor.  Romanda işlenen konu, Azerbaycan Cumhuriyeti’ne bağlı Muhtar Cumhuriyet Nahçıvan’da geçiyor olmakla birlikte, kısa geri dönüşlerle, tarihteki olaylara da yer veriyor. 1944 yılında yaşasaydı Hüseyin Nihat Atsız ve 23 arkadaşı ile birlikte tabutluklarda mağdur edilen Irkçılık-Turancılık Dâvâsı (?!) sanıkları arasında bulunacağı muhakkak olan Osman Gazi Kandemir, güçlü kalemi ile uyuşuk beyinleri harekete geçiriyor. 
Hatırlanacağı üzere 1992 yılında 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece,  Rus silahlı kuvvetlerinin 366. alayının desteğindeki Ermeni katiller, Azerbaycan toprağı olan Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasına silahlı baskın düzenlediler. Baskında 106’sı kadın, 63’ü çocuk yaşta olmak üzere, silahsız 613 Türk’ü katlettiler.   
Roman, bu katliamdan kısa bir süre sonra, yüzbaşı iken ordudan firar eden ve kaçak olarak market işleten Seyfi’nin İstanbul’dan kalkıp Nahçıvan’a gitmesiyle başlıyor. Kendisi önceden seçilmiş, takibe alınmış, uygun biri olduğuna kanaat getirildikten sonra ‘bize yardım et’ ricası ve teklifiyle ikna edilmiştir. Seyfi, İstanbul’da iken kendisine söylenen ‘Kafkas İslam Ordusu’ra ilgi ve hayranlık duymuştur.  Bu sebeple, görev kabul eder ve gizlice Aras Nehri’ni geçerek Nahçıvan’a gider. Nahçıvan’da, rüyalarına da giren aksakal Mirza Bey, O’nun torunu Reyhan ve kaldığı evdeki diğer kişilerle tanışır; kaynaşır ve Bakü’ye gidip gençlere askerî eğitim vermek için uygun zamanı bekler. Geçen süre içinde, bulunduğu kasabada gerek hâlâ etkisini sürdüren KGB uzantılarına, gerek iç hainlere yönelik kararlı davranışlarıyla adından söz ettirmeye başlar. Bir süre dağlara çekilen Seyfi, yanına aldığı gözü pek birkaç gençle Laçin’de Ermeni askerlere karşı eylemler düzenler. Bölgedeki Ermenilerin korkulu rüyası olur.
Ebulfez Elçibey’in Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Bakü’ye geçer; dört bir yandan gelen gençlere askerî eğitim verir. Fakat Azerbaycan’da iç siyasetteki kaos ve belirsizlikler; öte yandan da Rusya’nın nüfuzu ve baskısı devam edince Seyfi’ye ülke dışına çıkmak mecburiyetinde kalır. Türkiye’ye geri dönmek veya Kırgızistan’a gitmek arasında, Kırgızistan’a gitmeyi tercih eder. Günü geldiğinde Azerbaycan’a dönmeyi ve orada başlayıp yarım borakmak mecburiyetinde kaldığı görevini tamamlamayı arzu etmektedir.  
Roman, bu eksen etrafında zenginleştirilen, renklendirilen heyecanlı bir hava içerisinde devam eder. Satırlar arasında Türk’ün asil karakterini ortaya koyan mertlik, kahramanlık, yardımseverlik, fedakârlık temaları kullanılır. Neticede ortaya; konusu, kurgusu ve örgüsü ile aksiyon filmlerini aratmayan bir mâcera romanı çıkar.  Romanda gönül duyguları, sevgi ve aşk da ihmal edilmemiştir.  ‘Karanfil’, yüksek bir anlatım gücü ve akıcı üslupla kolay okunan bir romandır. O’nu asıl değerli kılan, satırlar arasında verdiği mesajlar ve doğru tarihî bilgilerdir. Okuyucu, bu tarihî bilgilerden; Azerbaycan’ın Moskova’nın hâkimiyetine girişini, 1918’de başlayıp 1991 yılında SSCB’nin dağılmasına kadar devam eden bağımsızlık mücadelesini, 1992 yılındaki Hocalı katliamını Elçibey’in Cumhurbaşkanı seçilmesini ve ardından Suret Hüseyinov darbesiyle görevden ayrılmak mecburiyetinde kalmış olduğunu öğreniyor. Bu akış içinde, Turan ülküsü peşindeki Enver Paşa’yı; O’nun kardeşi olan ve 1918’de Azerbaycan’a gelip Rus ve Ermeni birliklerini püskürten Nuri Paşa’yı; yine onun komutasındaki Kafkas İslâm Ordusu’nu ve bu ordunun başarılarını öğrenecekler. İlaveten, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte bağımsızlığını kazanan bir ülkedeki insanların -sanki sudan çıkmış balık misâli- nasıl boşluğa ve şaşkınlığa düştüklerini okuyorlar. Bir asır boyunca esaret altında kaldıkları için hürriyetin henüz ne anlama geldiğini idrak edememiş ve KGB’nin oluşturduğu baskı ve korku psikolojisini üzerlerinden atamayan insanların kararsız davranışları hakkında da bilgi sâhibi oluyor. Osman Gazi Kandemir’in yazamadıkları da var elbette. Onları burada bile yazmak mümkün değil. Bilenler biliyorlar. Azerbaycan’da hâlâ, yazılamayan, yazılması mümkün olmayan gelişmeler yaşanıyor. ‘Nerede yaşanmıyor ki?’ Diyenler de haklılar. 
Bize ait tarihî bir roman olan ‘Karanfil’, Ankara’da 2013 yılında, 14 X 21 santim ölçülerinde, 504 sayfa hacimle yayınlandı. 
KURGAN EDEBİYAT / BERİKAN YAYINEVİ: Cumhuriyet mahallesi, Tuna Caddesi Nu: 3, Bulvar Pasajı Nu: 10 Kızılay, Ankara 
Telefon: 0 312 232 62 18 
Belgegeçer: 0 312 232 14 99  
e-posta: berikan@berikanyayinevi.com.tr   
www.berikanyayinevi.com.tr  
OSMAN GAZİ KANDEMİR
Sivas’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini aynı şehirde yaptı.
1982 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. 1988 yılında Türkiye Oorta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Uzmanlığı, 1992 yılında Kara Harp Akademisi ve 1997 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisini bitirdi.
Kurmay Subay olarak yurt içinde Bölük, Tabur, Alay ve Tugay Komutanlığı ve karargâh subaylıkları, yurt dışında İtalya/Napoli’de bulunan NATO Karargâhında görev yaptı. 2011 yılında emekli oldu.
Hikâye ve denemeler yazarı Kandemir evli ve iki erkek çocuk babasıdır. İngilizce biliyor. 
ZEYTİNDAĞI
Falih Rıfkı Atay’ın Zeytindağı isimli kitabı; insanın kanını donduran tarihî bir süreci, ‘bir cihan devletinin çöküşünü’ o zamana göre en duru Türkçeyle okuyucuya sunuyor. Kitapta Mehmetçiğin Yemen’de, Aden’de, Kanal’da, Gazze’de, Arap Çölleri’nde nasıl kırıldığı mağlubiyetten sonra bir vagon dolusu mecidiye altınını, bile nasıl bıraktığımız anlatılıyor. 
Cemal Paşa’nın emir subayı olarak, o günlerde en yakınında olan Falih Rıfkı, Zeytindağı isimli kitabıyla tarihimize bir ibret belgesi bırakırken, her biri bir destan olabilecek, askerlerin günlükleri ve adeta kumar masasında kaybedilen Ahmetlerin, Mehmetlerin hikâyeleri tüyler ürpertiyor.
13,5 X 21 santim ölçülerindeki 176 sayfalık kitabın son baskısı 2013 yılında yayınlandı.
POZİTİF YAYINCILIK
Eyüp Sultan Mahallesi, Osman Gazi Caddesi, Esma Sıkağı Nu: 7/A Samandıra, Kartal, İstanbul.
Telefon: 0 216 564 25 00 
Belgegeçer: 0 216 564 26 36
EN KAHRAMAN RIDVAN
Sadece Türkiye’nin ve dünyanın değil, bu macerayla anlaşılacağı üzere, bütün galaksinin en korkusuz, en kahraman insanı Rıdvan’dır! ‘En Kahraman Rıdvan!’ başlıklı serinin Omnistan adlı yedinci kitabında Rıdvan, her zamanki gibi huzur içinde hayatını yaşarken, birdenbire milyonlarca ışık yılı ötedeki bir gezegeni türlü belalardan kurtarıyor. Lügatlerinde bile ‘cinayet’in yer almadığı gezegen Omnistan’da yaşanan cinayetlerin sırrını, tuhaf bir tesadüf sonucu kendini Omnistan’da bulan Rıdvan çözecektir. 
Bülent Arabacıoğlu’nun polisiye-bilimkurgu türünde çizgi roman çalışması 2014 yılında yayınlandı. 
MÜREKKEP BASIN YAYIN DAĞITIM PAZARLAMA LTD. ŞİRKETİ: Asmalımescit Mahallesi, Şehbender Sokağı Nu: 4 Kat: Daire: 3 Beyoğlu - İstanbul 
Telefon: 0 212 245 53 38 
Belgegeçer: 0 212 245 53 39 
e-posta: uykusuzdergikitap@gmail.com  
www.murekkep.com  
SULTAN GALİYEV
Sultan Galiyev ve Koloniler Enternasyonali, 1917 Bolşevik Devrimi ile, devrimi takip eden yıllarda eylem ve kuramlarıyla bir dönemin adı olmuştur. Bolşevik Devrimi içinde ilk muhalefet hareketi olmanın ötesinde, Türk halklarının geleceği, sömürge ülkelerin Batı karşısında konumları ve Bolşevik Tarihi içinde de Sultan Galiyev adı uzun zaman kendinden söz ettirdiği gibi halen de söz ettirmektedir.
Erol Kaymak’ın yazdığı kitap 2014 yılında yayınlandı. 
İRFAN YAYINCILIK: Divanyolu Caddesi, Klodfarer Caddesi Nu: 40 Sümer Apartmanı Daire: 7 Eminönü, Fatih, İstanbul.
Telefon: 0 212 518 38 66 
Belgegeçer: 0 212 516 32 54 
www.irfanyayinevi.com  
e-posta: irfanyay@gmail.com 
TÜRKİYE’NİN YAKIN TARİHİ
Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye’nin gündeminden düşmeyen anayasa tarihimizden seçimlere, Birinci Dünya Savaşı’nın acı sonuçlarından İkinci Dünya Savaşı’ndaki denge politikasına, Enver Paşa’nın komutanlığından İsmet İnönü-Adnan Menderes çatışmasına, komşu ülkeler Irak, Suriye, İran ilişkilerinden ABD, Rusya ve Avrupa Birliği politikasına, askerî darbelerden eğitim sistemimize kadar birçok konuda yakın tarihimizin dönüm noktalarını farklı bir bakış açısıyla ve sıradışı analizleriyle ele alıyor. Türkiye’nin Yakın Tarihi isimli 240 sayfalık kitap, 20. yüzyılda Türkiye’nin geçirdiği değişimin arka planını merak edenler için uygun bir eserdir.
TİMAŞ YAYINLARI: Alayköşkü Caddesi Nu: 11 Cağaloğlu, İstanbul. 
Telefon: 0.212-511 24 24 
Belgegeçer: 0 212 512 40 00 
e-posta: timas@timas.com.tr /  www.timas.com.tr
YENİŞEHİR’İN YENİDEN FETHİNE DÜŞÜLEN SAMİ EFENDİ HATTIYLA CELİ TA’LİK TÂRİH MANZUMESİ
Osmanlılar tarihle hattı ve şiiri aynı sayfalarda ustaca kullanarak resmî belgeleri bile sanat eserine dönüştürebilmiştir. Bilgi üstünkörü sunulmamış, estetik bir gayeyle hem göze, hem de gönle hitap edecek biçimde paylaşılmıştır. Elbette ustalık, incelik ve bilgelik gerektiren böyle bir tavır ancak büyük bir medeniyetin meyvesidir.
Kubbealtı Yayınları şiirin ve hattın birleşimiyle şölene dönüşen eseri meraklılarına sundu. Bu klasik eser Yunanistan’daki Yenişehir’in Siltan İkinci Abdülhâmid Han döneminde Yunanlardan geri alınması üzerine düşürülen bir tarih manzumesinin padişaha takdim edilmesi maksadıyla hazırlanmış. ‘Osmanlı celî ta’lik ve sülüs ekolünün Kutbu’l-hattâtîn’i mevkiinde bulunan aşılmaz Üstat Sami’ imzasını taşıyan bu manzume Türkçe sarı zırnık mürekkebiyle siyah zemin kağıt üzerine yazılmış. Sultan’a takdim edilen orijinal ebatlarıyla aynı boyutta yayınlanan eserin sayfalarını çevirdikçe anlaşılıyor ki, atalarımız güzel söyler, güzel yazarmış. 
Muhittin Serin’in yayına hazırladığı eser, Türkçe ve İngilizce dillerinde, 23 X 31,5 santim ölçülerinde 2014 yılında basıldı.
KUBBEALTI NEŞRİYAT: Peykhâne Sokağı Nu: 3 Çemberlitaş, İstanbul. 
Telefon: 0 212 516 23 56 
Belgegeçer: 0.212-638 02 73 
e-posta: kubbealti@superonline.com //  www.kubbealti.org.tr     
KISA KISA / KISA KISA…
1-YÂRİM ANADOLU: Ülkü Özel Akgündüz. 
Zaman Kitap: Çobançeşme Mahallesi, Kalender Sokağı Nu: 21 Yenibosna 34530 İstanbul
Telefon: 0 212 454 14 54
Belgegeçer:
0 212 639 34 99
www.zamankitap.com 
e-posta: bilgi@zamankitap.com     
2-99 GÜZEL İSİM / ESMÂÜ’L-HÜSNÂ: Ahmet Efe. 
Boğaziçi Yayınları: Prof. Dr. Kâzım İsmail Gürkan Caddesi, Nu: 12 Ortaklar Han Kat: 1 Cağaloğlu, İstanbul
Telefon: 0 212 520 70 76
Belgegeçer: 0 212 526 09 77 
www.bogaziciyayinlari.com.tr  
e-posta: yayin.bogazici@gmail.com  
3-AYDINLANMANIN DİYALEKTİĞİ: Max Horkheimer, Theodor W. Adorno. Türkçesi: Elif Öztarhan.
Kabalcı Yayınevi. Gülbahar Mahallesi, Cemal Sâhir Sokağı Nu: 16 Çelik İş Merkezi D Blok Mecidiyeköy, İstanbul. 
Telefon: 0.212-34754 51
Belgegeçer: 0.212-347 54 64 
e-posta: yayinevi@kabalci.com.tr  www.kabalci.com.tr  
4- AYDINLARA DÜŞEN VAZİFE: Yusuf Akçura. Kasım 2012, 112 Sayfa. Kaynak Yayınları.
Bulgurlu Mahallesi Bağcılar Caddesi Nu:1 Üsküdar, İstanbul 
Telefon: 0 216 522 11 44 
Belgegeçer: 0.216-650 94 42 
e-posta: kitap@kulturyayinlari.com //  www.kulturyayinlari.com     
5-HAYAT GÜZELDİR: Mustafa Kutlu. Dergâh Yayınları. Binbirdirek Mahallesi, Klodfarer Caddesi Nu: 3/20 Altan İş Merkezi Sultanahmet – İstanbul. 
Telefon: 0 212 518 95 78 
Belgegeçer: 0 212 518 95 81 
e-posta: bilgi@dergahyayinlari.com
www.destek@dergahyayinlari.com