Bir gün önce her kanaldan seçimlerin 2019 da olacağına ilişkin beyanlar gündemdeyken, biz inşaatta ustalarla işimize bakıyoruz. Mağlum hepimiz gazeteciyiz ya, son model telefonlar cebimizde.   Biri 24 Haziranda seçim varmış dolar geriledi blab bla gibisinden tosur tosur sesler çıkardı.. Diğerleri de işi gücü bıraktı yallah spekülasyona…

Ulen asma tavan, ahşap derken kaldım tek başıma.

Ben bu yaşıma geldim böyle kıvırtan ortam görmedim yeminle.

Bir gün yatıyoruz garba gitmişiz bir gün şarka…

Bir gün ustaydık bir gün spekülator.

Spartakus gibiyiz hepimiz.

Yeter ki gündem değişsin. Herkes en iyisini bilip tez yazmış gibi.

Gündem de tenis topu sık sık da değiştiği için maşallaaaa çok tecrübelendik.

İyi de usta takımı için emekçi vay vay destek derken neden ilgi alanıdır bu. Doların varsa bu  değişikliklerle enterese olursun.

Bir engelli gazetesi ile araba satın alabilmış adam tanıdım.

Yok … artık bu dünyada beni hiç bir şey şaşırtmıyor 

Başlar ayak da olur pankreasta.

Onlarsız kaldığım yerde düşündüm. 1 Nisan değil. Uykuda hiç değilim. Onların genelda halası dayısı ölür baştan gelmezler. Bu klasik gelmeme sebebidir. İşi kaytarmanın yeni sürümü mü bilemeden düşündüm. Bir ara beni de ayakta oturuma sokmaya çalıştılar. Yemedim.  Çünkü aynı havayı soluduğumuz için tek ortak noktamız; ‘Şaşkınlığımız’dı.

Düşündüm; Bayramda işimi bitirip yorgun beden ve ruhumu Kıbrıs’ın denizinde tekrar şarj edecektim. Bazı öğrencilerim üniversite sınavına girecekti. 

İşte o tarihler de buralarda ve başka mecburiyetimiz olmamalı ve oy vermeliydik.

Ülkemin yaşayacağı acele ve önemli bir karara ne kadar basit bir mantıkla algılayışıma da şaşırdım. O gün çevremde herkes spekülasyon içindeydi. Şaşkındı.

Noldu bir gecede de yine takılmış film gibi yine seçim kurulu lafları ortaya çıktı. Muhtara git askıda mısın bak. Yeni mi taşındın aman bak adın var mı. Sandığın başında bekle oylar çalınmasın. Aman elektrik kesilmesin.

Geydi di mi?

Geydi çok geydi.

Olaylara kişilerin verdiği tepkiler, benim tepkilerim normal olan hangisi ? İkileme düştüm. Hemen Google efendiye sordum.

Efendim kişilik bozukluğu nedir?

Kişilik bozuklukları; kişinin kendi kültürüne göre, bek­lenenden önemli ölçüde sapmalar gösteren, süreklilik arz eden bir iç yaşantılar ve davranışlar örüntüsüdür Çekirge…

Türleri var mı efendim?

Var Çekirge. 

Bir A Kümesi var.

Paranoid kişilik bozuklukları- Şizoid kişilik bozukluğu- Şizotipal kişilik bozukluğu

Bir B Kümesi var.

Antisosyal kişilik bozukluğu- Sınırda (Borderline) KB- Histrionik KB- Narsisistik KB 

Bir de C Kümesi var Çekirge…

Çekingen kişilik bozukluğu -Bağımlı KB- Obsesif Kompülsif KB…

Peki hocam nasıl anlayacağız bozulmaları?

Mesela Çekirge, Paranoid KB, yeterli bir temele dayanmaksızın, başkalarının kendi­lerini sömürdüğünden, aldattığından ya da kendileri­ne zarar verdiğinden kuşkulanırl. Yeni tanıştıkları kimselere güvenmez, uzun süre on­ları gözlemler, bir aldatılmayla karşı karşıya gelme­mek için son derece ihtiyatlı davranır. İnsanlarla ilişkilerine hiç güvenmeyerek ve kuşku ile başlar, zamanla belli bir oranda güven duysalar bile kimse­ye tam olarak güvenmez, küçük bir olaydan birine olan güvenlerini kaybeder. 

Anladım sağolun efendim… Allah razı olsun.

Sağolun da hangi taraf kişilik bozukluğunda anlatmadı ya.

Yumurtayı suya koyarsın yüzerse bozuk anlarsın. Yemek bozulur kokusu felakettir şekil değiştirmiştir anlarsın. Ya bu?

Kim kişilik bozukluğunda, hangi taraf, neye göre,  kim güvenini kaybetti. 

Hocaaammm durun gitmeyin ! Kafam iyice bozuldu. Aha… kafa bozukluğu… bunu net anladım. Bakiim Arif hoca ne diyor

Biz onlara genel olarak ‘Kişiliği bozuk" diyoruz. Ancak hangi durumda, neden, ne yaptıkları   çok açık değil. Kimi şüpheci, kimi agresif, kimi çekingen oluyor ama hemen hepsinin normalin dışında davrandıkları bir gerçek.’

Oldu da bitti maşallaaa

Sağ gösterip sol sallaaa

Yaz dostum; altı üstü beş metrelik….