KİMSİNİZ

Abone Ol

Hayatımız boyunca çeşitli sınavlara girdik. Kendimizden önce birilerinin, bizleri seçmesini bekledik. Oysa öncelik kendimizde olmalıydı. Kendimizi seçmediğimiz her süreçte başkaları için ziyan olmaya devam edeceğiz. Kimi zaman fark etmesek de tavır ve davranışlarımıza doğru yön vermemiz gerekir.

Temel soru şu olmalı “Kendinizi nerede görüyorsunuz?” Biz kendimizi hangi statüde görüyorsak, insanların da bizi orada görmesini istiyoruz demektir. Gerçekte kim olduğumuzu belirleyen hem geçmişte kim olduğumuz hem de bilgi ve birikimimizdir. Peki ya o bilgi ve birikim yeterli midir?

Statümüz insanların bize olan davranışlarını şekillendirir. Statümüz ne kadar kuvvetli ise karakterimiz ile o kadar sirayet eder. Bizleri bir sonraki adıma yaklaştırır. İnsanların statülerine bakılarak yorum yapılması ve dış görünüşü baz alınması, bu dünyadaki en tehlikeli gözlem türüdür. Bir insan o gün canı istedi diye salaş giyinebilir. Bu onun kalitesiz ya da düşük olduğu anlamına gelmez. Ya da takım elbise giyebilir. Bu da onun nasıl görünmek istediğine bağlıdır.  Kaç kişi bunun farkında ya da kaç kişi karşısındakini kostümüyle değerlendirmiyor. Bunun en net kanıtı ise psikologların, “İnce dilimlendirme” dediği: Kişilerin tanıştıktan saniyeler sonrasında birbirlerine karşı fikir sahibi olmalarıdır.

İnce dilimleme ile güvenilirlik derecesi, statü derecesine, cinsel tercihine, zekasına, rahatlığına, baskınlığına, başarısına, rolüne ya da maceracı yapısı. Her biri saniyeler içinde karar verilecek hususlar arasında bu anlamda dikkat çekici örnekler mevcuttur. Örneğin, Takım elbise giyen başarılıdır. Kadındaki görünen dövme kadını çekici yapar. Markalı ürünler kullananlar yüksek statülü algılanır. Zaman zaman hak veriyor olsam da karar mekanizması bu yönde çalışmamalı!

Psikoloji çok etkili bir faktördür. Bahsettiğimiz şu birkaç detayı bile düzenlesek birçok insan üzerinde etkili olacağız demektir. Hem oldukça ürkütücü hem bir o kadar konforumuzu arttıracak. Bu noktada şu soru çıkıyor ortaya. İnsanların bize olan davranışlarına biz mi şekil vereceğiz? Elbette…

Kesinlikle bizler şekil veriyoruz. Kişi kendisine nasıl davranılsın istiyorsa o şekilde davranışlar sunar. Bunu yeri gelir bilerek yeri gelir bilmeden sergiler. Enerjisini neye harcadığı, kim olmak istediğinde gizlidir.

En güzel tavsiye şu olacaktır. Kim olmak istediğinize dikkat edin! Sonunda beğenmemeniz durumunda işin işten geçmiş olmasın.Dikkat edin!