Erdoğan hükümetleri pek çok radikal karara imza attı. Bunların en önemlilerinden biri de paradan 6 sıfırın kaldırılmasıydı. Kıdem tazminatı Avrupa ve ABD’de çalışılan yılda 15 gün olarak uygulanmaktadır. Türkiye’de ise çalışılan her yıl için, bir ay (30 gün) olarak dikkate alınmaktadır. 3-5 bin personel çalıştıran işyerleri, kıdem tazminatını tam hakkıyla ödeyebilse pekçok işyeri iflas edebilir. Vatandaş ve kamuoyunun tepkisinden de anlaşılacağı gibi, çalışan işverene güveniyor ama hükümetlere güvenmiyor! Özal zamanında başlatılan Konut Edindirme Yardımı (KEY) kesintilerinin bir türlü ve zamanında geri ödenememesi, kamuoyunda devlete karşı güvensizlik oluşturdu. Hükümetler bu paraları geri ödemede, nakit seçeneğini tercih ettikleri için sorun oluştu. Nakit yerine Hazine Bonosu seçeneğini tercih etselerdi, ödemeler zamana yayılmış olur, Hazine de sıkıntıya girmezdi. Halen uygulanmakta olan işsizlik fonu birikimleri, önemli bir yöntem. Bu fonda katrilyonlar birikti ve işsizler fondan yararlanabiliyor. Mevcut çalışanların geçmiş yıl kıdemlerinin sorumluluğu işverenlerdedir. Kimse onları sıfırlamayı düşünemez. Yeni bir uygulama başlatılıp, bordro üzerinden, belli yüzdelerle her ay kıdem tazminat fonu kesintisi uygulanırsa, bu işvereni de rahatlatır. Yıllar içinde bu kesintiler birikerek, emekliye ayrılacak çalışanın rahatlıkla ve toptan alacağı meblağlara dönüşebilir. Hükümetin bu konuda daha cesur davranmasını diliyoruz.