Çalışanlar, kıdem tazminatının bir fonda toplanmasına karşı çıkıyor.

Tazminatı işverenden almayı daha uygun görüyor.

Devletin denetimindeki fonların çarçur edileceğini düşünüyor.

Kıdem tazminatının, işveren için nasıl yıkıcı bir afet olduğunu düşünemiyor...

Örnek: 2006 yılında asgari ücret 531.-TL. idi...

Eğer bordrolar üzerinden hesaplanarak, aylık olarak ödenseydi, iş adamı bu rakam üzerinden, aynı yıl içinde, aylara bölünerek ödenebilirdi...

Diyelim ki 2017 yılına gelindi...Asgari ücret 1.800.-TL oldu.

2006'dan beri kıdem tazminatı ödenmeyen çalışanın parası, son maaşı üzerinden ödenecektir. Bu artış karşısında işveren, 10 yıl önceki maaşın 3,4 katı fazla bir para ödeyecek...

İşveren her ay bordro üzerinden, belli taksitler halinde KIDEM TAZMİNATLARINI öderse, kendisini daha güven içinde hissedecektir..

Devlet bu fonda biriken paraları tabii ki kullanacaktır. Ama bu fonların faiz getirileri, çalışanların kıdem tazminatlarını rahatlıkla ödeyebilir..

Bu nedenledir ki çalışanlar endişe duymamalıdır...

Ayrıca önemli bir ayrıntıyı da belirtmek istiyorum.

Avrupa ülkelerinde ve A.B.D. de yıllık kıdem tazminatı, 15 günlük ücrettir... Oysa ülkemizde yıllık kıdem tazminatı, 30 günlük maaş üzerinden uygulanmaktadır...

Ekonomisi zayıf, birikimi olmayan bir ülke için, kıdem tazminatını 30 gün üzerinden ödeyebilmek, önemli bir özveridir..

Ülkemizde sermaye birikimi yapılamıyor..

Önemli kuruluşlarımızın, yabancılara satılmasının nedeni, sermaye yetersizliğimizden ileri gelmektedir...

Yeni yasanın, işçi ve işverene hayırlı olmasını dileriz...