Sanatçı Gülşah Hanende
Gülşah Hanende Edirne de doğdu. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Konservatuvarı Türk Müziği Şan bölümünden mezun oldu. Çocuk yaşlarda okul müsamerelerinde ve tüm okul hayatı boyunca şarkı söyledi. İlk uzun havayı 8 yaşındayken okulunun yıl sonu gösterisinde söylemişti. Daha sonra önce özel gece ve düğün gibi etkinliklerde solistlik yaptı. Daha sonra kaliteli canlı müzik yapılan mekanlarda sahne almaya başladı. Aynı zamanda Halkla İlişkiler ve Tanıtım öğretmenidir. Keman çalmak ve şarkı söylemek en büyük hobisidir. Şarkıların insan ruhuna işleyip yaraları onardığını düşünmektedir. Hissederek şarkı söylemek ve hissettirmek tek amacı olduğunu belirtmektedir. Antalya, Adana, İzmit, Çanakkale, Tekirdağ ,İstanbul gibi Türkiye’nin birçok ilinde sahne aldı. Sözü ve müziği gelmiş geçmiş en iyi sanatçı Sezen Aksu ya ait Keskin Bıçak’ı ilk tekli çalışması olarak 16 Nisan da dinleyenlerin beğenisine sundu. Gülşah Hanende’nin yorumu ile cover projesi Keskin Bıçak NetD ve tüm dijital platformlarda. Dinleyicilerinden tek bir isteğini şöyle ifade etmektedir : “ “Beni dinlemeye gelin”. Gülşah Hanende Noon İstanbul Prodüksiyon şirketi ile Prodüktör ve Aranjör Ozan Arapoğlu yönetiminde yepyeni projeler için hazırlıklarını sürdürmektedir. Başarılı sanatçı Gülşah Hanende yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü yorumculuğu , özgün eserleri , güçlü iletişimi ve sesi , vizyonu , sanatçı , bestekar ve söz yazarı yönü , eğitimini de aldığı bu alana olan yatkınlığı , sahne hakimiyeti gibi özelliklerinin yanı sıra pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Gülşah Hanende tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir. @gulsah.online
Tırnak Mania – Born Pretty Kurucusu Güzellik Kozmetik Kişisel Bakım Uzmanı Selin Tınmaz
Selin Tınmaz 3 Şubat 1983 İzmir doğumludur. İlköğrenim ve lisenin ardından iş yaşamına girip yurt dışına gitti. Sonrasında eğitimini de ihmal etmeyerek kaldığı yerden devam etti. 9 Eylül iktisat idari bilimler fakültesi İktisat bölümünü tercih etti. Halen Üçüncü sınıf öğrencisidir. iki yıl İtalya’da ailesinin işi dolayısıyla yaşadı. Mesleğe orada karar verdi ve Türkiye’ye döndüğünde bu işi gerçek anlamda Türkiye’ye getirmek ve satışını yapmak istedi. Girişimci ruhu ile 13 yıl önce Türkiye’ye ilk protez tırnak malzemesi getiren firmayı kurdu. Tırmakmania adında born pretty markası ile çalışmaktadır. O süreçte kişisel pek çok eğitime katıldı. Alaylı yetişmenin yanında önemli eğitimler alarak bu alanda yeni isimlere eğitimler veren seviyeye ulaştı. Geçen yıl Karşıyaka çarşı içinde tırnak stüdyosunu kurdu. Bu yıl da Bostanlı sahilde güzellik merkezini kurdu. Şu anda hali hazırda 1 malzeme 2 adet de salonu mevcuttur. Bostanlı da ki salonunda protez tırnak kalıcı makyaj cilt bakımı bölgesel incelme ve lazer epilasyon gibi güzelliğe dair pek çok uygulama mevcuttur. Selin Tınmaz yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü çalışma tarzı , özgün uygulamaları ,vizyonu , güçlü iletişimi , güzellik uzmanı ve kozmetik uzmanı yönü , Protez Tırnak’taki ilkleri ve tek oluşu , girişimciliği , kişiye özgü çözüm reçeteleri , titiz işletmeciliği gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Selin Tınmaz tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Sunucu İrem Ceylan
İrem Ceylan 1999’da Konya’da doğdu. İlköğrenim ve lisenin ardından yapmayı çok istediği iş olan medya ve iletişime yönelik. İletişim Tasarımı Bölümünü tercih ederek buradan başarıyla mezun oldu. 2 Yıl Boyunca Reklam ajansında görev yaptı. Şuan da ise Alanya’nın yerel tv ajansı olan digi z tv de program sunuculuğu yapmaktadır. İrem’le Hayatın İçinden programını hazırlayıp sunmaktadır. Programda . Her hafta birbirinden özel ve farklı konu ve konuklarla İrem Ceylan izleyiciye ulaşmaktadır. Her cumartesi 19.00’da ekrana gelen programın yanı sıra İrem Ceylan farklı içerik ve çalışmalar da yapmaktadır. İrem Ceylan eğitimini de aldığı bu mesleğe dair yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü sunum tarzı , özgün yüzü , haberci ve tasarımcı yönü , güçlü iletişimi , vizyonu gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. İrem Ceylan tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Sanatçı Sebinur
İstanbul doğumludur. İlköğrenimini Londra’da tamamladı. Türkiye’ye döndükten sonra küçük yaşta İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı sınavlarına girdi ve kazandı. Viyola ve Piyano eğitimi aldı. Sahneyle Fatih Erkoç Orkestrası ile tanıştı. Devamında, Aysel Gürel ve Boğaziçi Orkestraları’yla birçok mekanda 7 dilde ve her tarzda şarkılarıyla sahne aldı. Bu esnada ikinci üniversite eğitimini almaya devam ediyordu. Marmara Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği yanı sıra İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitimini de tamamladı. Müziğin yanı sıra halen yabancı dil öğretmenliği mesleğine devam etmektedir. İlk olarak kadına şiddet ve çocuk gelinlere farkındalık yaratma amaçlı söz ve müziği kendisine ait olan ‘Alime’ şarkısını dinleyicilerle buluşturdu. Ardından Ada Müzik Yapım Şirketi çatısı altında sözleri Aysel Gürel ve müziği Ayla Çelik’e ait olan ‘Eski Mahalle’ , söz ve müziği Tuna Kiremitçi’ye ait olan ‘ Sana Dair’, söz ve müziği kendisine ait olan ‘ Ben Çikolata’ adlı eserlerini sanatseverlerle buluşturdu. 4 Ekim 2024 tarihinde söz ve müziği Erhan Güleryüz’e ait olan ‘Sen’ şarkısının yeni versiyonuyla dinleyici karşısına çıktı. Eser, her zaman olduğu gibi ‘Ada Müzik’ çatısı altında yayınlandı. Düzenleme; Berkay Demiralp, Mix & Mastering; Özgür Özkan Mete, Gitar ezgileri Erçin Bendivar’a aittir. Klip yönetmenliğini Gurur Bozkurt üstlenmiştir. Klip, Ada Müzik Stüdyoları’nda ve Beyoğlu sokaklarında çekilmiştir. Sebinur yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü yorumculuğu , özgün eserleri , güçlü iletişimi ve sesi , vizyonu , sahne hakimiyeti , sanatçı , bestekar ve söz yazarı yönü gibi özelliklerinin yanı sıra pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Sebinur tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Model İlayda Dorum
İlayda Dorum 2003 yılında doğdu. 16 yaşında modelliğe şans eseri harçlık çıkartmak için girdiği bir işyerinde keşfedilerek yurt dışı odaklı bir hazır giyim markası için modellik teklifi alarak adım attı. Yaklaşık iki yıldır profesyonel olarak bu mesleği icra etmektedir. Fotomodellik, küçük yaşlardan beri hayatında yer alsa da, son dönemde podyumda da kendimi göstermeye başladı. Rusya, Hollanda ve Almanya’daki tekstil platformlarında da İlayda Dorum ile karşılaşma olasılığınız oldukça yüksek.İlayda Dorum’u moda dünyasında özel kılan bir diğer detayı da kapsamlı saha deneyimine sahip bir gönüllü olarak, birçok yardım kuruluşunda aktif görev almakta ve toplumsal faydaya katkıda bulunmak için özveriyle çalışmasıdır. Sahada edindiği tecrübelerle insanlara doğrudan destek sağlamakta, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederek projelerde etkili rol oynamaktadır. Küçük yaşlarda tiyatro tecrübesi edinmiş model, “modellik bir nevi oyunculuktur” diyerek ilerleyen süreçte kamera önü oyunculuğa da adım atmayı hedefliyor. Modellik, başlangıçta yapmayı düşündüğü bir meslek olmasa da, bu mesleğe disiplini ve emekleri sayesinde adım adım evrildiğine şahit oluyoruz. İlayda Dorum yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü modellik tarzı , özgün yüzü , güçlü iletişimi, vizyonu , okurseverliği, müzikseverliği, ve yardımseverliği gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı , düzgün fiziği ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. İlayda Dorum tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Heykel Sanatçısı Parisa Nami
Parisa Nami 1988 de doğdu , lisansını İran’da mimarlık fakültesinde sanat bölümünde bitirdi , 4 yılda mezun oldu ve iyi bir öğrenci olarak okulu birincilik ile bitirdi , hemen ardından yüksek lisansa başladı , İran’da birçok karma sergiye katıldı , İran’da 10 sene heykel bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Üniversitede yaklaşık 1000 kişi öğrencisi oldu , 8 seneden beri özel dershanesinde öğrencileri eğitmekle meşguldür, hayatının devamını Türkiye’de heykel sanatçısı olarak devam etmektedir. Doktora çalışmasıyla akademik çalışmalarını da sürdürmektedir. Sanat kariyerine Türkiye'de heykeltraş olarak devam eden Parisa, burada doğanın ve insan ruhunun derinliklerine inen eserler üretmektedir. Heykel sanatı, onun için doğanın keşfedilmemiş yönlerini ve kaybolmuş parçalarını bulup yeniden bir araya getirme arayışıdır. Ahşap ve tunç gibi doğal ve tarihsel materyalleri kullanarak, sanatıyla doğanın yaşlı bedenine aşk ve güzellik katmakta, yalnız ruhlara ise yeni bir yaşam sunmaktadır. Parisa Nami, şu anda doktora öğrencisi olarak akademik kariyerini sürdürmekte ve sanatıyla doğa arasındaki bağları daha derinlemesine araştırmaktadır. Onun eserleri, doğanın parçalanmış güzelliklerini yeniden bir araya getirerek, izleyiciye hem estetik hem de duygusal bir deneyim sunmaktadır. Bu özgün yaklaşım, Parisa'yı heykel dünyasında farklı ve saygıdeğer bir konuma taşımaktadır. Parisa Nami yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü çalışma tarzı , özgün eserleri , vizyonu , güçlü iletişimi , sanatçı yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Parisa Nami’nin Manifestosu
Doğa, Parisa Nami için her daim bambaşka bir güzellik oldu. Doğadan elde ettiği ağaç parçaları ve tunç Parisa Nami’nin sanatına malzeme olup onun sanat ruhuyla vücut bulup heykele dönüştü. Aşk ile güzellik ile hayat oldu.
Tiyatro Oyuncusu ve Tiyatro Yazarı Pınar BOYAR
1974 yılında İzmir’de doğdu. 2000 yılında Dokuz Eylül üniversitesi, GSF Sahne Sanatları Bölümü, Tiyatro Oyunculuk Ana Sanat Dalından mezun oldu. İstanbul ve Antalya da tiyatro ve sinema oyunculuğu yapıyor. Öykü, şiir, masal, çizgi film ve tiyatro metinleri yazıyor. ‘Yastığın Rüyası’ adlı çocuk oyunu, Antalya Panda Sahne’de oynanmaktadır. ‘Kız Çocuğu Güz’ adlı şiiri, Milliyet Sanat Dergisinin Temmuz 2000 sayısında; Genç Şairler Antolojisi, bölümünde yayınlanmıştır. Tiyatroda; 2011 yılında, ‘En iyi Kadın Oyuncu’ (Direkler Arası Seyirci Jürisi) 2012 yılında ise ‘En iyi Komedi Kadın Oyuncu’ (Nejat UYGUR-EMSAD) ödüllerini almıştır. Halen Panda Sahne’nin, Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin oyununda Ayfer, karakterini canlandırmaktadır. Kırmızı Kalem Sanat’ın yapımıyla ortaya çıkan Kutsal Kaynak’ın yönettiği ‘Kirli Kukla’ adlı tek kişilik oyunun yazarı ve oyuncusudur.Bir diğer sahnelenen oyunu ise yazıp yönettiği Gugucuk adlı kukla oyunudur. Rüya Senaristi 2024 Mart sayısında, 'Kuyu' adlı şiiri yayımlanmıştır. Bugüne kadar Görev Aldığı Projeler Tiyatro Oyunu Olarak 1993’ten 2024’e Kirli Kukla , Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin (Ensamble Ödülü), Büyük Aşıkların Sonuncusu, Kürklü Merkür, Kafatası , Para , Kurnaz (Avukat Pierre Pathelin), Oyun Oyun İçinde Öteki Dünyaya Götürecek Değilsin Ya! Azizname , Aşk Grevi , Mutfak Cadıları (En İyi Komedi Kadın Oyuncu Ödülü ), Gayri Resmi Hürrem (En İyi Kadın Oyuncu Ödülü), Hadi Aldat Bakalım Karanlıkta Komedi (Ensamble Ödülü) Kadeş Gelini Benim Doktor Oğlum Deli Dumrul Fırtına Odada Savaş İvan İvanoviç Var Mıydı? Yok Muydu? Martı , Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Gılgameş , Geyikler Lanetler, Mahmud İle Yezida, Lozan Televizyon Dizisi Olarak Baba Ocağı , Bez Bebek, Kardelen, Kara İnci, Emret Komutanım, Çemberimde Gül Oya , Şubat Soğuğu, Şıh Senem , Deli Yürek ,Hayat Bağları Sinema Filmi Olarak Yolsuzlar Çetesi , Oğlan Bizim Kız Bizim, Tutmayın Beni , Kümes, Herşey Yolunda, Sözün Bittiği YerTelevizyon Filmi Olarak Tuzak (Havva'nın Gözyaşları) Kısa Film Olarak Kumru, Kirli Fanus , Kayıp , Sessizlik , Özgürlük Heykeli , Derin , Özür Dilerim Benim Güzel Düşmanım. Hem Panda Sahnede hem Kırmızı Kalem Sanat Merkezinde, oyunculuk, yönetmenlik, yazarlık ve eğitmenlik yapmaktadır… Panda Sahnede yazıp yönettiği ‘ Yastığın Rüyası ‘ adlı bir çocuk oyunu oynuyor. Kırmızı Kalem Sanatta ise onbir yıldır devam eden ‘Ayan Beyan’ Doğaçlama ekibine dahil oldu bu sezon. Öykü, şiir tiyatro oyunu, kukla metni ve masallar yazmaktadır. Pınar Boyar yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü oyunculuk tarzı , özgün yüzü , güçlü iletişimi ve kalemi , tiyatro yazarı yönü , vizyonu , sanatçılığı gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Pınar Boyar tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Resim Sanatçısı Şevval Başalan
Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun olduktan sonra lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar ve Resim Bölümü’nde tam burslu, yüksek lisans eğitimini ise Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde “Acının Sanatçı Psikolojisi ve Dolayısıyla Sanat Eserlerine Etkisi Üzerine Bir Araştırma” tezi ile tam burslu olarak tamamladı. Formasyon eğitimini de Marmara Üniversitesi’nde tamamlayan sanatçı, Haliç Üniversitesi’nde Sanat Terapisi Eğitimi ve Gedik Üniversitesi’nde Bilinçaltı Uzmanlık Eğitimi aldı, sanatçı aynı zamanda farklı spor branşlarında eğitmenlik yapıyor. 3. Kişisel sergisi “Katharsis” Piramid Sanat’ta açıldı. Hürriyet Sanat’ın manşet röportajında ise sürecini şöyle anlatıyor: “Sanatım benim arınma eylemim, maneviyatımdır. dönüşüm ve gelişim alanı... Ürettiğim işlerde bilinçaltımın, ruhumun, hayatımın sansürsüz somut ifadesi görülüyor.Tüm bu sanatsal ve ruhsal süreçler benim katarsisim; Ruhumun, iç sesimin ve bilinçaltımın yansıması olan ‘Katharsis’, kendi dünyamla, iç benliğimle ve hayatla yüzleşmemi sağlarken, izleyicinin de benimle karşılaşmasını, beni tanımasını ve kendi dünyasından kalıntılar bulmasını sağlıyor.” İlhamının kaynağının sorulması üzerine Başalan, Milliyet Sanat Gazetesi’ne şunları söyledi: “İnsanlar çalışmalarımı çok karamsar buluyor. Aslında çalışmalarım karamsar değil. İnsanları rahatsız etmesinin nedeni gerçeği yansıtması ve bunun üzerine düşünürken insanın kendi hayatıyla karşılaşmasıdır. Mesela “Gözlerini Açmak” isimli çalışmam… Öyle bir dünyada yaşıyoruz. Maalesef haberleri izlediğimde olumlu bir haber göremiyorum. Bu ülkede pek çok kadın şiddete maruz kalıyor. Şiddet sadece fiziksel olarak değil ruhsal ve psikolojik olarak da var. Bunu gördükçe aklımı kaybetmemek için sanatıma sığınıyorum.” 6 Aralık 2020’de Berlin Gazetesi Der Tagesspiegel’de Nicola Kuhn, Şevval Başalan üzerine ‘Die Mutigen’ başlıklı bir sunum yayınladı. 2024 Mayıs – Ağustos ayları içerisinde son sergisi Ziyafet’i gerçekleştirdi. Sanatçı disiplinlerarası çalışmalarını kadın hakları ve özgürlükleri çerçevesinde İstanbul’daki atölyesinde devam ettirmekte. Şevval Başalan yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü resim tarzı , özgün eserleri , güçlü iletişimi , vizyonu , sanatçı yönü , sosyal konulardaki duyarlılığı , yenilikçiliği gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Şevval Başalan tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Şevval Başalan, Ziyafet Sergisi
Küratör: Öykü Eras
“Bir kadın yaşadıysa bu dünyada cennet ve cehennemi, kazanmıştır tüm zaferlerini. Bir kadın düşmesinden değil, şahlanışının ihtişamından korku salıyorsa etrafına, ilmek ilmek dokumuştur ruhunun kabuk tutmuş her yerini! …ve bir kadına çelme takacaksan eğer, emin ol onu yerle bir edeceğinden! Çünkü senden önce kalkarsa eğer, sever seni hak ettiğin yerden…”
Şevval Başalan
8 Mayıs Çarşamba günü ile 8 Ekim Salı tarihleri arasında Piramid Sanat’ta kapılarını sanatseverlere açmış olan “ZİYAFET”, Adem, Havva ve Lilith'in mitolojik hikayelerini modern bir perspektifle yeniden ele alıyor. Havva, yaratılış mitlerinde genellikle itaat ve kabullenme simgesi olarak tasvir edilirken, Lilith bağımsızlığın ve isyanın kadim figürü olarak öne çıkıyor. Şevval Başalan, "ZİYAFET" sergisinde bu iki figür arasındaki diyaloğu merkeze alarak, izleyicilere kadın kimliği ve toplumsal kodlar üzerinden derinlemesine bir sorgulama fırsatı sunuyor. Sergideki eserler, Havva’nın itaatkar figürü ile Lilith’in başkaldırı dolu karakteri arasındaki çarpıcı zıtlığı vurgulayarak, kadınların yaşadığı çatışmaları ve direnişi simgesel bir dil ile ele alıyor.
Özellikle kadın cinayetlerine ve erkek şiddetine dikkat çekmek isteyen Şevval Başalan, ziyaretçileri sadece eserleri izlemeye değil, aynı zamanda kişisel ve toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamaya davet ediyor. Bu cesur sergi, izleyicilere, mitolojik ve tarihi öyküler aracılığıyla günümüzde hala devam eden cinsiyetçilikle yüzleşme olanağı tanıyor. Sergi boyunca Şevval Başalan ve konuk eleştirmenler, sanat tarihçileri eşliğinde gerçekleştirilecek olan sohbetler ve panel tartışmaları da düzenledi. Sanatı, kadın hikayelerini ve derinlemesine diyalogları keşfetmek isteyenler için ziyafet muhteşem bir fırsat sundu.
Sergiye dair daha fazla bilgi ve etkinlikler için http://piramidsanat.com adresini veya @piramidsanat instagram adresini ziyaret edebilirsiniz.
Sunucu Rana Küllük
Rana Küllük 3 Şubat 1998’de doğdu. Aslen Sivaslıdır. Bahçeşehir Amerikan Kültür Koleji mezunudur. Gelişim üniversitesinde Adalet Okudu. Lisanslı bir basketbolcudur. Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldı. SAKM ile birlikte asıl kariyerine başladı. Şu anda Business Chanel Türk tvde sunuculuk yapmaktadır. Rana Küllük yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü sunuculuk tarzı , özgün yüzü , vizyonu , güçlü iletişimi, oyuncu ve sporcu yönü , başarılı diksiyonu ve sunum tarzı gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı , düzgün fiziği ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle Rana Küllük gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Yapım Koordinatörü , Genel Koordinatör , Oyuncu ve Model Şilan Bakır
23 Yaşındadır. 18 yaşından beri dizi , film ve medya iletişim sektöründe çalışmalar yapmaktadır. İlköğrenim ve lisenin ardından iş yaşamına girmiştir. Tiyatro ve sahne sanatlarında eğitimleri vardır. Voleybol, kros koşu , kick box ve futbol sporlarında derecelere uzanan başarılı bir geçmişi vardır.
Hukuk fakültesi öğrencisi olmakla birlikte yukarıda ki belirtilenler dışında birçok projede farklı departmanlarda yer aldı.
Yerli Prodüksiyon ve kamera önü projelerini hayata geçirilmesinde gösterdiği gayretle anılmakta.
Yer aldığı bazı projeler şunlardır : Son Şans (2024) Çocuk Kalbi (2024) Safir (2023) Hannas 2 (2024) Babasının Kızı (2023) Sen İnandır Araf 6: Ölüm (2023) Bozuk Para (2023) Özür Dilerim (2023) Merkez (2022) Araf 5: Aile (2022) Mazlum Kuzey & Kuddusi 2 La! Kasada Para Var! (2019) İki (2017) Şeytanın Çocukları: El-Ebyaz. KFC , Yıldızlarda Kayar Popstar , Yalancı Sevgilim , Seyyar , Yeşilçam , Mahrem, Payitaht Abdülhamit.
TAFF Pictures , NTC Medya , 25 Film , HANN Medya, gibi büyük yapım şirketlerinde çalıştı. Projeleri Show tv , Atv gibi ulusal kanallarda Disney Plus ve Netflix gibi dijital platformlarda yayınlandı. Şilan Bakır yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü oyunculuğu ve çalışma disiplini , özgün projeleri , vizyonu , güçlü iletişimi , oyuncu , model ve koordinatör yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Şilan Bakır tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Sanatçı Selahattin Yalçınkaya
1965 yılında Malatya’da doğdu. İlköğrenimini FEYZULLAH TAŞKINSOY İlkokulu ve KONAK Orta Okulu’nda tamamladı. Ardından MALATYA Lisesinden mezun oldu. Halk Eğitim ve Malatya Musiki Cemiyeti’nde koro faaliyetlerinde bulundu. 1987 yılında Gazi Üniversitesi Bolu Meslek Yüksek Okulu Kooperatifçilik bölümünden mezuniyetini takip eden yıl Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı ses eğitimi bölümünü kazandı ve eğitimini burada başarıyla tamamladı. Konservatuar öğrencisi olduğu 1989 yılında TRT’nin düzenlemiş olduğu Amatör Ses Yarışmasında Türkiye birincisi seçildi. 1991 yılında Kültür Bakanlığı’nın açmış olduğu sınavı kazanarak Diyarbakır Devlet Korosu’nda Ses Sanatçısı olarak göreve başladı. Uzun yıllar bu Koro’da görev yaptı. Bir süre Ankara Devlet Korosunda korist ve solist olarak görevde bulundu. 2007 yılı sonunda Ses Sanatçısı olarak görev yaptığı Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korosuna naklen atandı. Kültürel değerlerimizin yaşaması ve yaşatılması, gelecek nesillerimize doğru ve düzgün aktarılması doğrultusunda faaliyetlere katkı sunan önemli çalışmalar yaptı. 40 yıllık büyük bir sanatsal ve kültürel geçmişi olan Samsun Musiki Cemiyeti’nin Şefliğini yaptı. Selahattin Yalçınkaya için Türk Müziğini yüceltmek ulvi görevlerin başında gelmektedir. Türk Müziğini yaymak ve özellikle genç kuşaklara sevdirmek yönettiği cemiyetin en önemli amaçlarından birisi oldu. 2010 ve 2022 yılları arasında Elazığ Devlet korosunda şef yardımcısı ve ses sanatçısı olarak görev yaptı. 2015 yılında doğduğu evi Banazı Musiki Derneği olarak kullanmaya başladı. Adını Yeşilyurt Kültür Sanat ve Musiki olarak devam ettirdiği bu dernekte başkanlık ve hocalık görevine devam etmektedir. 2023 ve 2024 Sanat sezonundan itibaren İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosunda Ses Sanatçısı olarak görevini büyük bir zevk ve onurla sürdürmektedir. Ferda Hanımla evli olup, Batuhan, Bengisu ve Tunahan adında üç çocuk sahibidir. Selahattin Yalçınkaya bugüne kadar çok önemli pek çok etkinliği bizzat düzenlemiş önemli etkinliklerde sanatçı olarak yer almıştır. Selahattin Yalçınkaya yetenekleri, çok yönlü birikimi, kendine özgü yorumculuğu, özgün eserleri ve projeleri, vizyonu, güçlü iletişimi ve sesi, sanatçı bestekar ve söz yazarı yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi ve karizmasıyla da dikkat çekmektedir. Selahattin Yalçınkaya tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Oyuncu TUBA ERDEM
Batman’da doğdu. İlköğrenim ve lisenin ardından Maltepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümünü tercih etti. Yan dal olarak Güzel sanatlar fakültesi sahne sanatları bölümünü bitirdi. Dans etmeyi, şarkı söylemeyi sevmektedir. Çok özel bir sese sahiptir. Bir yıl boyunca tango eğitimi almıştır. Halen dansla ilgilenmektedir. Sahnede olmayı başka bir kişiliğe bürünmeyi sevdiği için tercih etmiştir. Sadri Alışık Kültür Merkezi’nden kamera önü oyunculuk eğitimi , oyunculukta nefes ses ve diksiyon eğitimi ile ayrıca uygulamalı tiyatro eğitimi almıştır. İlk olarak TERSİNE DÜNYA-ORHAN KEMAL Bahçelievler halk eğitim evinde bitirim Leyla karakterinde rol aldı. ANNİE WOBBLER-ARNOLD WESKER- Tek kişilik 60 dakika süren oyunu kendi yönetip oynadı. Yakında vizyona girecek olan YÜCEL YAPIM-”İBLİSİN DEHŞETİ” adlı sinema filminde başrolü oynadı. TİYATRO FÜG-İSTANBUL “Sözün Bittiği Yerdeyiz” adlı iki kişilik oyunda Lavinya karakterini oynadı. Tuba Erdem yetenekleri, çok yönlü birikimi, kendine özgü oyunculuk tarzı, özgün yüzü, vizyonu, güçlü iletişimi, tiyatrocu yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tuba Erdem tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Spiker ve Sunucu Dilara Erentöz
İzmirli Olan Dilara Erentöz ilköğrenim ve lisenin ardından üniversite eğitimi için Biyoloji bölümünü tercih ederek buradan başarıyla mezun oldu. Ardından asıl yapmayı istediği iş olan medya ve iletişime yöneldi. Türkiye’nin bu alandaki saygın eğitim kurumlarından Sadri Alışık Kültür Merkezi’nden Tiyatro ve Diksiyon eğitimi aldı. Sonrasında iş yaşamına başladı. Ulusal ve Uluslar arası pek çok özel etkinlik ve protokol sunumunu gerçekleştirdi. Beyaz Televizyonunda O da Burda İsimli programı sundu programda farklı alanlardan pek çok ismi konuk olarak ağırladı. Yine Beyaz Tv’de Beyaz’da Konuştukça isimli programını sundu. Yeni yayın döneminde spor içerikli bir program planlamaktadır. Dilara Erentöz bir süre modellikte yaptı. Farklı önemli kurum ve kuruluşların yüzü oldu. Çeşitli ödül törenlerinde törenin sunuculuğunu üstlendi. Bazı törenlerde Kırmızı Halı sunumlarını gerçekleştirdi. Dilara Erentöz yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü sunum tarzı , özgün yüzü , güçlü iletişimi ve sunumu , vizyonu gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı , düzgün fiziği ve güzelliğiyle dikkat çekmektedir. Dilara Erentöz tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Sanatçı Nesli Özsoy
Gazino sahnelerinin tanınan ismi Nesli Özsoy Türk müziğinde önemli bir yere sahip. Özellikle 80’li yılların önemli kabarelerinde rol alan ve gazino sahnelerinin aranılan ismi olan Nesli Özsoy, Aslen İzmirlidir. Babasının işi nedeniyle Ankara’da yaşadı. Annesinin sesi çok güzeldi. Annesi İzmir Radyosu’na seçilmiş genç kızlığında ama dayısı müsaade etmemiş. O ses ondan Nesli Özsoy’a geçmiş. Ankara’da Türk sanat müziği konservatuvarına gitti. O dönemler Ailece müzik dinlenilen gazino kültürü yaygındı. Bir gün ailecek gittiği gazinoda sahnedeki sanatçı, şarkı söylemesini rica etti. Bir iki Türk müziği şarkısı okudu. Sanatçının menajeri Nesli Özsoy’u çok beğendi ve ailesinin izniyle İstanbul’a getirdi. O dönem Gazino Kadrosunda Neşe Karaböcek, Gülistan Okan, Selçuk Ural, Müjdat Gezen, Perran Kutman vardı. O kadro ile Çakıl Gazinosu’nda çıktı. Mehmet Teoman da o sıra kabareler yapıyordu. Nesli Özsoy’u tanımak istemiş. Anlaştıktan sonra gazinolardan Mehmet Teoman’ın kabare ve müzikal ekibine geçti. Bir süre sonra da Mehmet Teoman ile evlendi.” Mehmet Teoman Önce Nükhet Duru ile berabermiş. Sonra Ayşegül Aldinç ile 3 ay evli kalmış. Ardından da Nesli Özsoy ile 3 yıla yakın evli kaldı. Mehmet Teoman, evli erkek, baba gibi kalıplara sığamaz. Çok özgür bir adamdır. İyi bir koca değil ama çok iyi bir dosttur. Çok çapkındı. Nesli Özsoy evliyken de onu yakaladı ve ayrıldı. Çocukları olduğu için her zaman görüşüyorlar... Sahnede duruşu, şarkı söyleyişi... Pek Çok Konu da Mehmet Teoman’dan öğrendikleri vardı. Onunla olduğu sürede gazinolarda çalışmasına izin vermiyordu, ‘Nesli gazino sanatçısı değil, kabare yıldızı’ diyordu. İlk şarkısı ‘Vurdum Duymaz Dünya’yı onunla beraberken yayınladı.” Nesli Özsoy Bülent Ersoy , Huysuz Virjin gibi çok önemli isimlerle aynı sahneyi paylaştı. Tak Takıştır , vurgunum , İçtikçe içsem , seninle son defa , yaz bitti , köprü altı , sevsinler seni , yar diline , keyif akşamı , yalnız seninle , nerde benim düşlerim , yaşamak , aşık , aşığım sana , ben geçmişim bu yollardan , sevgili adamım , s.o.s , tophane , gönül , yanardağ , özledim gibi dillere düşen şarkıların sahibidir. Kabarelerden ve Tak takıştır albümleri ses getirmiştir. Çeşitli sanatçılardan şarkıların yer aldığı bir zamanlar albümünün 6.sında yer almıştır. Her fırsatta müziğin hayatı olduğunu ifade eden o derece büyük bir müzik sevgisine sahip Nesli Özsoy yaş aldıkça güzelleşmesini de çok sevdiği müzikten hiç kopmamasına bağlıyor. Nesli Özsoy son dönemde Hollywood efsanesi yaşlı olarak doğup, büyüdükçe gençleşen bir insan olan Benjamin Button’a benzetilmektedir. Nesli Özsoy eşsiz yeteneği , kendine özgü yorumculuğu , gazino ve kabarelerden gelen sahneye olan hakimiyeti , Assolistliği , gibi özelliklerinin yanında her daim bahsedilen güzelliği ve şıklığıyla dikkat çekmektedir. Nesli Özsoy tüm bu nitelikleriyle Türk Müziğine damga vurmuş çok kıymetli bir isimdir.
Sanatçı Ergül Ulu
22 Nisan 1982 İstanbul doğumludur, Banka ve sigortacılık bölümü mezunudur. Bedia muavvit tiyatrosunda Ahmet YAZICI’nın öğrencisi olarak üç yıl tiyatroda drama ve diksiyon dersleri aldı, “Kanlı NİGAR” “Yedi kocalı Hürmüz” gibi oyunlarda başrol oynadı, müzik hayatı çok küçük yaşlarda okul yıllarında başladı, okul hayatı boyunca koroda solist olarak görev aldı ilk halk konserini 15 yaşında Kartal’da türev’in yaptığı etkinlikte engelliler için gerçekleştirdi. Sahnelere ilk adımını bu şekilde attı. Daha sonrasında Büyükçekmece ve Üsküdar musiki cemiyetlerinde şan ve solfej dersleri aldı. Türkiye’ye mal olmuş çok iyi seslerle çalışma fırsatı oldu. Bunlar hayatının en güzel tecrübeleriydi, Cengiz KURTOĞLU, Hakkı BULUT, Hakan TAŞIYAN. Bu önemli isimlerden bazılarıdır. Ergül Ulu’nun Kendine ait bir çok eseri vardır. Bunları en kısa zamanda sevenleriyle buluşturmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Söz – müzik kendisine ait olan “İSTANBUL” adlı eseri “Mavi Deniz Müzik” şirketi imzasını taşımaktadır. Şarkının klibi de dikkat çekmiştir. O tarihlerdeki Albümün kapak fotoğraf çekiminin tasarım kıyafeti ünlü modacı Oktay SEVEN, tarafından hazırlanmıştır. Fotoğraf çekimindeki tasarım kıyafeti ise modacı Leyla ULUK, tarafından hazırlanmıştır. Ergül Ulu’nun son eseri ise Ahmet Selçuk İlkan’a ait olan Ben Aşkı Ölümsüz Bilenlerdenim adlı eseridir. Klibi Ünlü Yönetmen Ali Eşitmez tarafından çekilen şarkı kısa bir süre içerisinde Müzikseverlerle buluşacaktır. Hayvan Hakları konusunda da duyarlılığını her fırsatta dile getiren sanatçı son günlerde özellikle bu anlamda herkesi sorumluluğa davet ederek yaşam hakkını öne çıkarmıştır. Ergül Ulu müzikteki yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü yorumculuğu , özgün eserleri , güçlü iletişimi , vizyonu sanatçı ve söz yazarı bestekar yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Ergül Ulu tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
