Üzülerek ifade etmek isterim ki son yazılarımda kaleme aldığım Bosna katliamı, Doğu Türkistan Katliamı gibi geçmişte yaşanmış ve halen sürdürülmekte olan Kerkük katliamı da Türklere yapılan soykırım teşebbüslerinden biridir. Justin Mc.Carthy’nin “Ölüm ve Sürgün” adlı eserinde belirttiği gibi, “1821 ile 1922 arasında çoğu Türk olan beş milyondan fazla müslüman, kimi savaşlarda öldürülerek kimi sığıntı durumunda iken açlıktan ve hastalıklardan canını yitirerek ölmüşlerdi”. İşlenen cinayetler, görülüyor ki, sırf bir nefret patlaması değil, hesaplı kitaplı siyasal eylemler niteliğindeydi.(1) Bugünkü Irak Osmanlının 400 yıl hükmettiği ve en son kaybettiği ülkeydi. Osmanlı vilayet sistemi içinde BASRA-BAĞDAT-MUSUL vilayetleri ile Süleymaniye müstakil sancağından oluşuyordu.(2) Hicaz’da Araplar İngilizlerle işbirliği yaparak Osmanlı’ya karşı ayaklanırken, Irak bölgesinde halk son ana kadar Osmanlı’nın yanında oldular.Hatta bugünkü Barzani ve Talabani gibi aşiret liderlerinin dedeleri de Osmanlı Padişahları tarafından Yıldız Sarayında ağırlanırdı.(3) Mondros mütarekesi hükümlerine ve uluslararası savaş kurallarına aykırı olarak işgal edilmiş olan Musul-Kerkük-Süleymaniye bölgesi 28 Ocak 1920 tarihli Meclis-i Mebusan tarafından kararlaştırılan Türk yurdunun sınırları içindeydi. Yaklaşık 1000 yıldır Türklerin yaşadığı bu coğrafyada Türkmenler Irak’ın kuzeyinden itibaren çoğunlukla Telafer, Musul, Erbil, Altunköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Kifri, Karatepe, Hanekin, Mendeli ve Bağdat’ın güneydoğusunda bulunan Bedre’ye kadar uzanan bir şerit üzerinde yerleşmişlerdir. Bugün Irak topraklarında yaşıyan ve öz Türk olan kardeşlerimiz malesef sınırlarımız dışında kaldıkları son 80 küsur senedir.çok zor şartlar altında yaşadılar. Lozan’da ve Haliç Konferansında çözülemiyen Musul sorunu ve Irak hududu Milletler Cemiyetinde (İngiltere’nin baskısı ile) Türkiye’nin aleyhine karara bağlandı.05 Haziran 1926’da Ankara anlaşmasıyla Türkiye sonucu kabul etti ve Musul Vilayetini İngiliz yönetimine devretti.1930’a kadar Manda yönetimi ile idare edilen ve 1932’de bağımsız olan Irak’ta sık sık yaşanan darbelerle çalkantılı bir dönem yaşandı. O günlere kadar şehirlerin yerleşik ve zengin halkı olan Irak Türkmenleri giderek mal varlıklarını kaybetmiş, ekonomik ve siyasi olarak güçsüzleşmiştir.İngilizlerle başlıyan zulüm, darbeci ve diktatör Arap yöneticiler, yaşadıkları bölgede zaman içinde yönetimleri ele geçiren Kürtler ve son olarak ta ABD işgal kuvvetleri tarafından devam etmiştir.Türkmenler sürekli ezildiler ve hatta çeşitli tarihlerde acımasız katliamların hedefi oldular. 01- Kaçakaç Katliamı, Telafer - 1920 02- Levi Katliamı, Kerkük -1924 03- Gavurbağı Katliamı, Kerkük - 1946 04- Kerkük katliamı, 14-17 Temmuz 1959 05- Tazehurmatu Katliamı-1, 1979 06- Türkmen Liderlerin Katliamı, 16 Ocak 1980 07- Tazehurmatu Katliamı-2, 25 Mart 1991 08- Altunköprü Katliamı 28 Mart 1991 09- Erbil Katliamı, 31 Ağustos 1996 10- Tuzhurmatu Katliamı 22 Ağustos 2003 11- Telafer katliamı-1, 09 Eylül 2004 12- Telafer Katliamı-2, 21.02.2005 13- Musul katliamı, 24 Eylül 2005 14- Yengice Katliamı, 10 Mart 2006 15- Karatepe Katliamı, 04 Haziran 2006 16- Kerkük Terör Katliamı, 13 Haziran 2006 17- Tavuk Katliamı, 8 Haziran 2007 18- Amirli Katliamı, 7 Temmuz 2007 19- Tazehurmatu Katliamı-3, 20 Haziran 2009 20- Telafer Katliamı-3, 9 Temmuz 2009 (4) 14 Temmuz 1959’da Kerkük’lü Türkmenlerin çocuklarıyla katıldıkları Kralllığın devrilmesinin ve Cumhuriyetin kuruluşunun birinci yıl dönümü kutlamaları sırasında Kürt destekli Irak ordusu Türkmenleri vahşice öldürmeye başlamışlardır. Saldırganların “kahrolsun Türkiye” gibi bazı sloganları unutulmamalıdır.İnsan kasabı Kürtler ellerinde Baltalar, silahlar, iplerle kapı kapı dolaşıp savunmasız Türkmenleri evlerinden alıp canavarca bir vahşetle işkenceler edip, cesetlerini arabaların arkasına bağlayıp, sokaklarda sürüklemiş ve parçalayıp öldürmüşlerdir. Parçalanmış cesetleri ağaçlara ve elektirk direklerine asıp günlerce bekletmişlerdir. 50. yıldönümünü acı ve üzüntülerle karşıladığımız kanlı 1959 Kerkük katliamı sırasında, sadece Türkmen oldukları için şehit edilen Ata Hayrulla, İhsan Hayrulla, Selahettin Avcı, Osman Hıdır, Züheyir Çaycı, Şakir Zeynel, Nihat Fuat Muhtar, Cihat Fuat Muhtar, ve Emel Fuat Muhtar (5) gibi sonrasında ve özellikle ABD işgali sırasında katledilen yüzlerce masum Türkmen kardeşimizi rahmetle anıyor , çektikleri sıkıntıların bir an evvel sona ererek insanca yaşayabilmelerini temenni ediyorum. NOT…: 14-20 Temmuz arası “IRAK TÜRKMENLERİ ŞEHİTLER HAFTASI” ‘dır. KAYNAKÇA……..: (1) Justin McCarthy……….Ölüm ve Sürgün (2) Kemal Tayfur…………..Atlas Dergisi (3) “ “ “ “ (4) Irak Türkmen Cephesi (5) Türkmeneli Gazetesi