Endüstriyel Kenevir sadece bir tarım bitkisi değildir! Petrolün ve doların panzehridir!

Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. Yine bir dönümlük kenevirden, 4 dönüm ağaca eş kağıt üretilebilir. Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürebilir. Kenevir 4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda. Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir. Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz. Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa, tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir. İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır; hatta “KANVAS” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir. Kenevir ayrıca ip, halat, çanta, ayakkabı, şapka yapımı için de ideal bir bitkidir. Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi'de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.

Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur. Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz. Plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır. Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur. Binaların yalıtımı için de kullanılabilir; dayanıklı, ucuz ve esnektir. Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmez; yani tamamen doğa dostudur.

AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma, glokom, artrit, romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılan kenevirin etken maddesi olan THC’nin sentetiği, gerçeğinin yarısı kadar iyileştirebiliyor. Bazı doktorlar bilinçaltı temizliği için kenevirin tek yöntem olduğunu söylüyor. Eski yıllarda, eski medeniyetlerde bu gerekçe ile yoğun olarak kullanılıyordu. Kenevir bataklık kurutmada çok etkilidir. Ayrıca bu çok faydalı bitki İlaç yapımında, Kâğıt yapımında, Yakıt yapımında, (bio yakıt) Kumaş yapımında, Otomotiv sektöründe, Petrol ve petrokimyanın kullanıldığı her alanda alternatif, Kozmetik ve sabun yapımında kullanılmaktadır… 

Amerika’da 18. yüzyılda üretimi zorunluydu ve üretmeyen çiftçiler hapse atılıyordu. Ancak durum şimdi tam tersi. NEDEN? W. R. Hearst, 1900’lü yıllarda Amerika’da gazete, dergilerin ve medyanın sahibiydi. Ormanları vardı ve kağıt üretiyordu. Eğer kenevirden kağıt yapılırsa, milyonlarını kaybedebilirdi. Rockefeller, dünyanın en zengin adamıydı. Petrol şirketi vardı. Bio yakıt olan kenevir yağı da, elbette onun en büyük düşmanıydı.

Mellon, Dupont şirketinin ana hissedarıydı ve petrol ürünlerinden plastik üretmek için patente sahipti. Ve kenevir endüstrisi, onun pazarını tehdit ediyordu.

Sonra ise, Mellon ABD Başkanı Hoover’in hazine bakanı oldu. Bu bahsettiğimiz büyük isimler yaptıkları toplantılarda, kenevirin bir düşman olduğuna karar verdiler. Ve onu ortadan kaldırdılar. Medya aracılığıyla, marihuana sözcüğüyle birlikte keneviri, insanların beynine, zehirli bir uyuşturucu olarak kazıdılar.
Kenevir ilaçları piyasadan çekildi, bunun yerini bugün kullanılan kimyasal ilaçlar aldı.
Kağıt üretimi için, ormanlar katledildi.
Tarım ilaçları ile zehirlenme ve kanser arttı. Ve derken dünyamızı plastik çöplerle, zararlı atıklarla donattık…

Bugün üretimi yasak olan kenevir,18. yüzyılda Amerika’da zorunlu olarak yetiştiriliyordu. Kenevir üretmeyen çiftçi hapse bile atılıyordu. Bugünse üreten hapse atılıyor…

Bugün kenevir üretimi yapmak yasaklı olduğu için, yasadışı kenevir üretimi üzerinden kara para kazanan çok sayıda insan var, yasadışı örgütler var. İnsanların bazen hayatlarına bile mal olan bu ticaret yüzünden kontrol edilemeyen çıkar ilişkileri var, uluslararası kaçakçılıklar var. Varlığının faydaları çok, yasaklanması nedeniyle ise ülke bazında ve global olarak inanılmaz derecede zarar var.

Oysa Kenevir eskiden olduğu gibi DEVLET KONTROLLÜ olarak ekilip Hasat yapılabilse Hem çiftçimiz ve hem de Ülkemiz ekonomimiz çok şeyler kazanacak 

.