Hayatlarımız gün geçtikçe daha hızlı akıyor, farkındalığımız yükseldikçe ilgimizi, sevgimizi, enerjimizi bekleyen yeni alanlar önümüze açılıyor. İşini, evini çekip çeviren, sevdiklerine vakit ayıran bizler, üretmek ve katkı sağlamak mücadelelerimizin içinde kendimizi unutuyoruz.

Kültürümüzün herkesi düşünmek, yardım sever olmak, misafirperver olmak, verici olmak gibi parçaları, kendimizi öncelemek ihtiyacının önüne geçiyor. Negatif seslerimiz, kendini öncelemeyi bize bencillik ya da kalenderlik gibi gösterebiliyor ve geri duruyoruz.

Kendimize gereken zamanı, sevgiyi ve saygıyı vermemek, bizleri önce enerji alanlarımızda etkiliyor daha sonra da bu etkiler ruhsal ve fiziksel olarak kendini göstermeye başlıyor. Diğer yandan kendini önceleyememek, kendimiz dışındaki insanlara daha çok değer verdiğimizi, sevip saydığımızı gösteriyor ki kulağa oldukça fedakârca gelen bu yaklaşım, kendini sevemeyen ve sayamayan birinin başkalarını da gerçekten sevip sayamayacağı perspektifinden bakıldığında ne kadar da ışığını kaybediyor. Bir diğer perspektif ise kendine verdiği değer, saygı ve sevgisi az olan insanın, davranışlarını diğer kişilerin görüş ve tepkilerine göre hayata geçirmesi, o yönde seçimler yapması, kendini bilmeden tüketmesidir.

Hedeflenen yaklaşım; kişinin, kendini bir bütün olarak görmesi ve bütünsel olarak kendi ihtiyaçlarını giderip kendiyle güçlü bir ilişki kurmasıdır. Unutmayın, herkes kendini öncelemeyi hak eder ve buna layıktır. Negatif seslerinizin, sizi bu konuda aldatmasına izin vermeyin. Kendiyle güçlü bir bağ kuran, kendini ertelemeyen, isteklerini bilen ve onlar için kendine vakit ayıran birey; çevresine kendi içsel enerjini tüketmeden, yaşam sevinciyle bağlanır.

Buraya, kendinize vakit ayırmaya nereden başlayacağınıza dair bir çalışma bırakıyorum.

  • Gün

Kendinize yalnız olduğunuz bir alanda, kısa bir süre ayırın ve hızlı bir şekilde durmaksızın “Neyi özlüyorum?”, “Neye ihtiyaç duyuyorum” sorularına cevap veren bir liste hazırlayın. 

Bu adımda önemli olan kendinize düşünecek fırsatı vermeden içinizden her ne geçerse yargılamadan, mana vermeye çalışmadan yazmanız ve bitirdiğinizde okumamanız, kusursuzlaştırmaya, rasyonel bir hale getirmeye çalışmamanızdır. 

  • Günden 7. Güne

Listeyi yaratmaya devam edin. Niyetinizi bu yöne ektiğiniz için aklınıza bir şeyler gelmeye başlayacak, olaylara bakış açınız değişecek, kuvvetle muhtemel rüyalarınız etkilenmeye başlayacaktır. Aklınıza geldikçe, hissettikçe listenize eklemeler yapın. Daha önce yazdıklarınızı okumayın, liste üzerinde oynama yapmayın.

8. Gün 

Kendinize sessiz bir ortamda daha uzun bir zaman ayırın. Dikkatinizi nefesinize odaklayın, bir süre sadece tüm dikkatiniz nefesinizde, yavaşça nefes alıp verin. Ardından listenizi okuyun ve hiçbir değişiklik yapmadan listeyi bırakıp tekrar nefesinize odaklanın. Okuduğunuz listenin, sizde yarattığı etkiyi gözlemleyin. Çalışmanın bu noktasında bazı duygularınız gün yüzüne çıkmak isteyebilir, kaçınmayın. Hislerinizi özgür bırakıp birkaç dakika, size bilgelik aktarmalarına izin verin. Ardından tekrar nefesinize odaklanın ve nefes alışverişinizi yavaşça dengeleyin. Listenize su sorulara cevap arayarak tekrar bakın ve bu kez gerekli silme ve düzeltmeleri yapın. 

Bu listenin sizin hayatınızdaki önemi nedir?

Hangi maddeleri hayata geçirmek istersiniz?

Hayata geçirmenizin üzerinizde ne gibi etkisi olur?” 

Listeden en az bir maddeyi 15. Güne kadar hayata geçirmek için niyet edin. 

Özlem duyduğunuz bu maddeyi hayata geçirirken önünüze hangi engeller çıkabilir onları nasıl aşabilirsiniz?

Hangi kaynaklarınızı kullanıp kendinize alan açabilirsiniz?

Ne zaman ve nasıl yapacağınızı hayal edin. 

8. Günden 15. Güne

Harekete geçin. Kendinize verdiğiniz sözü tutun. Unutmayın ki, bilgiliyi bilgeden ayıran sadece harekete geçmek ve olası sonuçları pozitif içsesin süzgecinden geçirerek yeniden hayata aktarmaktır.

Bu döngüyü liste tamamlanana kadar devam ettirip neler hissettiğinizi bir günlüğe kaydedebilirsiniz. Farkındalığı artıran güçlü bir çalışmadır.