21 Mayıs 2007 tarihinde Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in önerisiyle Kazakistan Cumhuriyeti Anayasası'nda birçok değişiklik yapılmıştı. Yapılan değişiklik ile ülke başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçiş yönünde önemli bir adım atılmıştı. Bu bağlamda devlet başkanının yetkilerinin bir kısmı Parlamento'ya devredilmiş, devlet başkanlığı görev süresinin 7 yıldan 5 yıla indirilmiş, Hükümet kurma görevinin iktidar partiye verilmesi kararlaştırılmıştı. Bu değişiklikten sonra parlamento erken seçim kararı almıştı. Bu karara istinaden seçim geçen hafta (18 Ağustos) yapıldı. Seçim sonucunda beklenen oldu. Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in partisi tek başına parlamentoya girmeye hak kazandı. Hem de ne kazanmak... Nazarbayev'in Lider olduğu Nur Otan partisi, 98 sandalyeli meclisin tümünü kazandı. Oyların yüzde 88'ini Nazaryabev'in partisi alırken, başka hiçbir parti yüzde 7'lik barajı geçemedi. Böylece Nur Otan (Nur Vatan) Partisi ülke yönetiminde tek söz sahibi olacak. Diğer taraftan bu seçimde Kazakistan'da bir ilk daha yaşandı. Kanımca toplumsal barışa katkıda bulunacak bu yeniliğe göre, Kazakistan Parlamentosu'na değişik etnik grup temsilcileri arasından 9 milletvekili seçildi. Söz konusu seçim, Parlamento ve şehir meclis üyeleri seçimlerinden sonra Kazakistan Halklar Asamblesi tarafından 20 Ağustos 2007 tarihinde yapıldı. 130'dan fazla farklı etnik grup temsilcileri arasından seçilen 9 milletvekili, Parlamento'daki toplam 98 milletvekili ile birlikte Kazakistan Halklar Asamblesi'nin önerisi üzerine yeni Hükümet kurma sürecinde de aktif olarak yer alacaklardır. Seçimlerin sonuçları ile ilgili olarak uluslararası gözlemcilerin fikirleri de farklı oldu. Demokrasi konusunda aynı anlayışa ve zihniyete sahip olmaları nedeniyle, eski Sovyet ülkeleri temsilcilerinin değerlendirmelerinin genel anlamda olumlu oldu. Rusya, seçimlerin şeffaf yapıldığı görüşünde. Rusya Birinci kanal açıklaması şöyle: "Cumhurbaşkanı yanlısı Nur Otan Partisi, Meclis'in büyük yetkiler elde etmesi için önayak olanlardan biri idi. Öyle görünüyor ki, bu Partinin korkacağı pek bir şey yok. Ülke ekonomisi, yılda % 10'dan fazla oranla büyüyor. Kazakistan, kişi başına gayri safi yurtiçi hâsıla açısından Rusya'ya yetişmektedir. Bu, muhalefet açısından istenmeyecek bir oluşum. Sonuç olarak Meclis, erken seçime gitti. Sıradaki 2009 parlamento seçimlerini beklemeden kendini feshetti. Ve Nazarbayev, çok hızlı gelişen Kazakistan için 2 yılın fazla uzun süre olduğunu düşünerek, seçimi destekledi. Dolayısıyla, bugünkü seçimler, erken seçim olmuştur. Fakat buna rağmen, gözlemciler, seçime hazırlık çalışmalarının çok yüksek seviyede olduğu görüşünde". Rusya Federasyonu Parlamentosu'nun üst kanadı Duma Gözlemci Heyeti Başkanı Vladimir PEHTİN "Bu seçimlerin, Rus heyeti ve Rus parlamenterler heyetinin başkanı olarak katıldığım Kazakistan'daki üçüncü seçim olduğunu söylemek istiyorum. Bu açıdan seçimlerle ilgili yapılan kabul edilen tenkit ve yasarlara uyuluyor" ifadesinde bulundu. Kazakistan açısından AGİT temsilcilerinin seçimle ilgili görüşleri ise çok büyük bir önemliydi. Çünkü Kazakistan 2009 AGİT Başkanlığı adaylığı için başvurmuş bir Orta Asya ülkesidir. AGİT'in yorumu "bazı uluslararası standartlara uyulmasa da demokrasi yönünde önemli adım" şeklinde oldu. AGİT Kısa Süreli Gözlemcilerin Koordinatörü, AGİT Parlamenterler Meclisi Heyet Başkanı Consilio Di Nino, 19 Ağustos'ta düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Seçim gözlemlerinin büyük bir kısmı, olumsuz değil olumlu karaktere sahipti" diye konuştu. Consilio Di Nino'ya göre, seçimler iyi organize edilmişti. Uluslararası gözlemciler, Kazakistan'a ülke yetkilileri tarafından "objektif ve dürüst şekilde gözlem yapmak üzere davet edilmişti. Biz de kendi görevimizi yerine getirdik" dedi. Zaten bu seçimde AGİT'en pek sert bir açıklama beklenmiyordu. Zira kadife devrimler sonrası Kazakistan'da yapılan devlet başkanlığı seçimini ağır bir dille eleştiren AGİT'in tavrı AB'nin Orta Asya'ya yönelik oluşturduğu yeni politika ile birlikte yumuşamıştı. AB bilhassa Kazakistan'la ilişkilerini geliştirerek buradaki zengin enerji kaynaklarından yararlanmanın hesabını yapmaktadır. Bu nedenle Kazakistan'la bir gerilim yaşamak istemiyor. Kazakistan'da yapılan parlamento seçimi sonucunda Cumhurbaşkanı Nazarbayev konumunu daha da güçlendirmiştir. Bu kendisine hem iç hem de dış politika oluşturmasında büyük katkı sağlayacaktır. Nazarbayev'in izlediği sağlıklı ve istikrarlı politikalar sayesinde Kazakistan'ın kaydettiği gelişme ve aldığı yol açıkça görünmektedir. Nazarbayev, ekonomik ve sosyal sorunlara öncelik vererek, ülke ekonomisini istikrara kavuşturmuş, halkın refah seviyesini yükseltmiş ve tüm bunların ardından demokrasiyi geliştirip sağlamlaştırma konusunda da önemli adımlar atmayı başardığı yadsınmaz bir gerçektir. Ülkenin içinde bulunduğu şartlarına gereğince batı demokrasileri standartlarında bir seçimin yapılması pek mümkün değildir. Ancak seçimin daha rahat bir ortamda yapılması ve bazı muhalif partilerin parlamentoya girilmesine imkân tanınması ülkede demokrasi kültürünün yerleşmesi açısında faydalı olurdu. Umarım ki, bu da bir sonraki seçimde gerçekleşir.