Beşiktaş, Gençlerbirliği galibiyetiyle devre arasına 30 puanla giriyor. Fakat bu çok sancılı bir 30 puan!
Bunun nedeni sezon başından beri 3. bölgede sıkıntı yaşayan Beşiktaş'ın oraya kadar getirdiği topu hedefe ulaştırmakta çok zorlanması. Siyah beyazlıların gol yollarında yaşadığı bu sorunun en temel sebebi; takımın oyun ezberinin olmaması, bazı oyuncuların fizik olarak yetersiz ve birbirini hala çözememiş olması. Özetle her hafta başka bir 11'le sahaya çıkan takımın oyun hafızası yok. Beşiktaş, tamamen bireysel yeteneklerle ve gidişata göre bir oyun planı sergiliyor. Bildiğimiz gibi oyuncu profiliyle örtüşmeyen sistem ve haliyle bu ezber oyun Beşiktaş'ın ligin ilk maçlarında çok puan kaybetmesine neden oldu.
Kadrolar açıklandığında gördük ki; Abdullah Avcı kafasında derbi kadrosu diyebileceğimiz bir ideal 11 planlamıştı. Fakat kağıt üzerindeki düşünceler, sahada pek işe yaramadı. Diaby ve Adem Ljajic'in formsuz olması bunda en büyük etken. Favori olmasına rağmen, ilk yarı oyun isteği olmayan, disiplinden uzak bir Beşiktaş izledik.
Daha maçın ilk çeyreğinde Vida ile Nadir Çiftçi arasındaki pozisyonda Fırat Aydınus'un Vida'nın yaptığı tehlikeli hareket sebebiyle Gençlerbirliği lehine en direkt serbest vuruş vermesi gerekiyordu. Hakem aksi yönde karar verince Nadir'in kötü sözlü itirazıyla oyundan atılması, ardından Yasin'in Ljajic'e yaptığı ters hareket nedeniyle Gençler'in 9 kişi kalması maçın hikayesini değiştirdi.
Neticede Beşiktaş, kötü oyuna rağmen 3 puanı 4 golle aldı ama Beşiktaş taraftarının rakibe kırmızı kartlar çıktığı anda gösterdiği tepki, haklı bir duruştu. Bu durum önceki hafta yaşanan haksızlığın taraftar nezdinde net olarak sahaya yansımasıdır.
Öte yandan son iki sezondur kayıp olan Oğuzhan'ın bu maçta gol atması ve birkaç kilit pas denemesi siyah beyazlılar adına sevindirici bir durum. Yeterli mi? Asla değil ama takım için gerekli. Çünkü Diaby kötü, Abdullah hoca oyundan almalı dediğimizde kulübede oyuna girebilecek ismin olmaması önceki yönetimin Beşiktaş'a mirası diyebiliriz.
Oğuzhan'ın girmesiyle merkeze geçen Atiba ise, sergilediği üst düzey performansla Beşiktaş'ın en büyük şansı. Maç sonu açıklamalarında "sözleşmemin gereğini yapıyorum" diyen oyuncunun oyun aklı, hırsı ve adanmışlığı ise takdire şayan. Keşke herkes Atiba gibi görevini tam anlamıyla yapabilse ve biz de sadece saha içini konuşabilsek.