Beşiktaş milli aranın ardından cezalar, sakatlıklar, hastalıklar nedeniyle Başakşehir maçına as kadrosundan 8 eksikle çıktı. Sezon başından bu yana Beşiktaş'ın en sorunlu bölgesi savunma hattı. Salgın nedeniyle bu bölgede komple zorunlu değişikliğe giden Beşiktaş, eksiklerine rağmen Başakşehir karşısında maça istekli başladı.
Dorukhan, Necip, Montero ve Rıdvan geri dörtlüsüyle maça başlayan siyah beyazlılar bu maç özelinde bambaşka bir defans hattıyla sahadaydı. İlk 15 dakika sahanın hakimi olan siyah beyazlılar rakibine adeta top göstermedi. Sergen Yalçın takımını maça hazırlarken eksik olmanın verdiği dezavantajı mental olarak bitirmiş. Öyle ki siyah beyazlılar Başakşehir karşısında bu sezonun en iyi oyununu oynadı.
Her iki tarafında zaman zaman etkili olduğu Beşiktaş Başakşehir maçı, uzun zaman sonra izlediğimiz her dakikası keyif dolu bir maç oldu.
Beşiktaş'ta Atiba, Josef, Rıdvan, Larin, Ghezzal, Aboubakar maçın en etkili isimleriydi. Özellikle Atiba'nın takıma ve oyuna katkısı muazzam. 44. dakikada ilk golü atan Atiba, 45+1 de ikinci golün de asistini yaptı. Atiba'nın yaşına rağmen bu denli koşması, takım oyununa katkı sağlaması, bireysel egosunu hiç kullanmadan iyi oyun için mücadele etmesi Beşiktaş için büyük şans.
Öte yandan 77. dakikada oyundan çıkana kadar genç oyuncu Rıdvan Yılmaz'ın savunmanın solunda sergilediği performans takdire şayan. Oynadığı süre boyunca Rıdvan, Visca karşısında oldukça başarılıydı. Visca'nın adını Rıdvan sakatlanıp oyundan çıkana kadar hiç duymadık desek abartmış olmayız. Genç eldiven Utku kalesinde iki gol görmesine rağmen yaptığı kritik kurtarışlarla sahanın iyileri arasındaydı ve maçın kazanılmasında etkin rol oynadı.
Başakşehirde ise, Gulbrandsen'in ceza sahasına girmeden attığı ilk gol gerçekten mükemmeldi. Gulbrandsen'in attığı gollere baktığımızda son iki sezondur Beşiktaş'taki şutör eksikliği net olarak ortaya çıkıyor. Tıpkı Talisca gibi topu önüne alışı ve gelişine vuruşu çok etkili. Yine benzer şekilde takımının baskıyı artırdığı dakikalarda ikinci golünü de kaydeden Gulbrandsen'in maça girdikten sonra yarattığı fark ortada.
Son olarak Sergen Yalçın maç boyunca çok motive ve hırslıydı. Anlaşılan o ki; Sergen hoca maçı kağıt üzerinde oynamış ve kazanmıştı. Büyük kulüplerde oynamanın en büyük özelliği; refleks gösterebilmek ve geriye dönmektir. Her ne kadar eksikte olsanız sahada 11 kişisiniz ve size inanan bir camia var. Bu durumu oyuncularına doğru aktaran Sergen Yalçın takımı mücadeleye ikna etmiş ve başarılı olmuştur.
