O, herkesten farklI idi. Müşfik, şevkatli, yardımsever, özü süzı bir, sözünün eri, dürüst, namuslu, herkesle iletişim kurabilen, hiç kimsenin aleyhine konuşmayan, prensiplerine bağlı, ilkelerinden asla taviz vermeyen, gerektiğinde lafı karşısındakine tokat gibi yapıştıran iyi bir eş ve aile babası, Atatürk’e, Atatürk ilke ve İnkilaplarına yürekten bağlı, vasıflari çok fazla ve üstün, adeta böyle bir insan olur mu dedirtecek niteliklere sahipti.. 

Sancar’ın, İzmir’in laik, Cumhuriyetin başşehri olmasında, Atatürk şehri olmasındaki katkıları, emeği yadsınamaz.. Babam İstanbullu, Marufizadelerden, İzmir Orman Teşkilatı’nda uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapmış, yazar Cevat Ziya Maruflu, Annem Karşıyaka Cumhuriyet Okulu’nun efsanevi, kalbi daima Atatürk için çarpan, ‘Atatürk’e kahve ikram eden kız’ diye bilinen Neriman Hocanım. Annem tam İzmirliydi. Sancar, 7 Agustos 1950’de, Karşıyaka Orman Fidanlığı’ndaki lojmanımızda dünyaya gelmişti. Hep İzmir’de yaşadı, İzmir’i çok sevdi. Tüm yasamını İzmir’e ve İzmirlilere vakfetti. Kendisine yapılan bütün teklifleri, İzmir için reddetti. İzmir’in herşeyi, hafızasi idi. İzmir’in bir çok değerli Akademisyen, iş adamı, meslek mensubunun ve benim de üyesi olduğum, İzmir Çarsamba grubunun kurucusu, yürütücüsü idi.. Birçok Sosyal hayır kuruluşlarının kurucusu, baskanı, üyesi idi. Türkiye’de, ilk defa Sn. Betül Mardin, Mülkiyeden sınıf arkadaşım Prof. Dr. Alaaadin Asna ile birlikte Halkla İlişkiler konsept ve hareketini kurdu faaliyete geçirdi. Bir süredir ayak ve bacaklarından damar tıkanıkları nedeniyle rahatsızdı. Hastaneye yatıyor hayata hep pozitif bakıyor, “ben iyileştim” deyip eve dönüyordu. Son defa farklıydı. Geçen yıl 13 Eylül 2020’de kaybettiği sevgili eşi Ayla’nın acısını bir türlü unutamamıştı, iyileşemedi. 15 Agustos 2021 Pazar günü saat 21.40’da hayata veda etti.

Bostanlı Suat Taser Kültür Merkezi’nde daha sonra Beşikcioğlu Camiinde Işıkkent Mezarlığında tüm sevenlerinin, mülki yerel yöneticilerin, başkanların, Bakan ve Milletvekillerinin, İzmirli binlerin, gayriresmi, gönül iştiraklari ile, eşi Ayla’nın yanıbaşında cennete ve hakka yürüdü. Bir çok tanımadığım insan yanıma gelip, Sancar Bey, beni tedavi ettirdi, bana iş buldu, beni evlendirdi, evime eşya verdi (İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği), bana şu bu iyiliği yaptı Alah razı olsun onun gibi bir kardeşe sahip olduğunuz için iftihar ediniz dediler. Herkese yârdım etmiş zor günlerinde hep yanında olmuş müstesna bir insandı. İzmir’de Yaşar Holding’te başlayan Vilayet ve Belediye Fuar Müdürlüklerinde devam eden meslek yasamı Türkiye’de kurup geliştirdiği, ‘Halkla İlişkiler’ kurumunun simgesi olan ‘Hisdas’ ile devam etti. KSK Basın Sözcülüğü yaptı.

Sancar için sözün bittiği yerdeyiz. İzmir ve Türkiye bir koca çınarını, değerli bir evladını kaybetti. Onun adi, İzmir Baba’ idi. Umarım, İzmir ve İzmir’liler onu unutmazlar. 

Kendi fikrim olarak küçük bir sitemim olacak! Sancar tüm yaşamınıbenliğini İzmir ve İzmir’liler için verdi. Hiç karsılık beklemedi. Merak ediyorum; acaba İzmir kendisine yeterince karşılık verdi mi? Zira yaşaması, ailesini, çocuklarını geçindirmesi için Hisdas’a iş verilmeliydi! Öyle parayla pulla alakası isteği hiç yoktu ama o da geçinecek, para kazanacaktı. Olmadı! İzmir ve İzmir’liden sevgi, saygı, ilgi gördü! Eminim ki; makamı cennettir. Allah rahmetini versin, ruhu şadolsun, nurlar içinde yatsın benim sevgili kardeşim...