Kapkara acılardayız..!
Modern Türkiye ‘de teknolojiyi son hızla kullanmaya devam eden bizler,ne acı ki; yeryüzünde hep göreceli yaşıyoruz. Hayatın şıklığını, çılgınlığı ile yaşıyoruz. Hala klasik yöntemlerle yoğrulan ,maden işçilerimiz, beş kuruş için ekmek parası için çoluk çocuğuna geçim derdine düşen toprak altındakileri hiç birimiz düşünmedik.
Nedense; teknolojiyi, çarpık kullanan halk topluluklarından biriyiz. Eski yöntemlerle maden ocaklarındaki havalandırma teknikleriyle çalışan Azrail i koynunda taşıyan gariban işçiler, SOMA ‘lı vatandaşlarla ; teknolojinin son teknik yöntemlerini tanıştıramadık.
Sonunda sayısız insanın,göz göre göre katili olundu.
Sonra yas tutulsa ne olur.?
Bilinmez mi,gidenler bir daha geri dönmeyecekler.!
Gençlikleri ,ömürleri kara kömüre gömüldü.Şimdi o maden işletmecileri ve kapitalizmin sahipleri nasıl o parayı yiyebilecekler..?
İnsanlar yeryüzünde hırsızlık, namusluk yapsın diye teknik zeminler hazırlanırken onca insanın yeraltında ki bu emekleri sonucunda toplu katliamının cevabını kim verecek.?
Yine helal kazanana olan oldu.!
Konuşmaya gelince, suçlu aramaya gelince üzerimize yoktur…
Yine başladık, onu bunu, şunu, kediyi, böceği, bitkiyi, trafoyu suçlamaya…!
Trafo yüzünden falan olmayan bu kaza düpedüz bir ihmal sonucunda ortaya çıkmıştır.!
Türkiye‘deki, en geniş maden havzasına sahip olan SOMA‘da hala yerin dibine kadar yol alan emekçi,işcilerin havalandırma teknikleri, eski usulde olmamış olsaydı,yeni tekniklerle oksijen havalandırma kapsamlı araçlarla donatılmış olsalardı;şimdi onlar ölümü kucaklamayacaklardı.
Türkiye de bu ilk maden kazası değil.En son 1992 yılında da maden işçilerinin sırtından para kazanıp sonra onlar, ölüme gönderilmişti.
1992 yılından bu yana ne yaptık.?
Her gün bizler toprak üzerinde çağ gibi keyiften çığlık atarken toprağın altındaki nice maden işçisinin üzerine ,ekmeğine,kaderine bastık.
İlahi güç, hepimizi affetsin…
Talihsizliğin ismi,’’şansı kara’’ maden işçilerine rahmet ,yakınlarına sabır diliyorum.