Kanunları insanlar yapar. Bir süre sonra kendi yaptığı kanunlara artık bir mistik ve üst bir anlam yükler. Artık o kanunlara yabancısıdır. Oysa kendisi yapmıştır o kanunları
Parayı insanlar alışverişi kolaylaştırmak için oluşturmuşlardı.  Ama zaman içerisinde para insanları yönlendirebilen güç olarak ortaya çıkmıştır.

Yani insanlar bazı ürünleri yaratırken bazen yarattıkları ürünler ile kendilerini kaybederler. Kendi benlikleri erir gider. Buna yabancılaşma denir.

İnsanlar ekonomi, siyasi ürünler üretirler. Zaman içerisinde ürettikleri ürünlerin bir kısmı insanların önüne geçer, insanlara yabancılaşır.

Bu anlamda hukuku da ele alabiliriz. Hukuku insanlar yaratırlar fakat zaman içerisinde hukuk denilen yapı insanların önüne geçer, yabancılaşma olgusu gerçekleşir.

Kısaca insanlar hayatları boyunca üretimde bulunurlar ve bu üretilenlerin bir kısmı insanlara yabancılaşırlar. Yabancılaşma yani insanlar tarafından üretilmemiş̧ gibi olur.

İnsanların kendi yarattığı bir hüküm insanların üstünde yer alır.

Yabancılaşma ile anlatmak istediğimiz şey budur; insanların ürettiklerinin insanı tanımamasıdır.

Kendi ürettiğiniz bir şeyi kendiniz ortadan kaldırabilirsiniz. Fakat ürettiğiniz şeyi kendiniz ortadan kaldıramıyorsanız ürettiğiniz sizin denetimizden çıkmış̧ demektir.

Yabancılaşma kuramı günümüzde bir değeri taşır. Ekonomiyi insanalar yaratmışken artık ekonomi insanları yönetir.

Borsa belirler. Para araç̧ olmaktan çıkıp amaç̧ olduğu an para insanı yönetir demektir.

Toplumlardaki çatışma olgusunun altını çizmek gerekir.  Geçmişten bugüne toplumu karakterize eden çatışma olgusudur, farklılaşmalardır.

İşçilerin hukuku, patronların hukuku. Birinde grev vardır birinde lokavt vardır. Bu iki alan arasındaki çatışma, çatışmaya uygulanacak kurallar, çatışma olduğunda müdahale edecek kurum ve kurallar hukuku belirler.

Günümüzde ise bu kuramın yetersiz kaldığını görürüz. Çünkü̈ modern topluma baktığımızda ekonomi toplumda yer alan farklı ilişki biçimlerinden biridir, devamında siyasi ilişki, kültürel ilişki vardır.

Devleti, hukuku ve siyaseti çatışma temelinde açıklamak yetersiz kalır.

İnsanlar tarih boyunca üretim yaparlar. Bu ekonomide üretim, siyasi üretim, kültürel, ahlaki vb. üretim yaparlar. İnsanlar üretmek sureti ile kendilerini gerçekleştirirler. Dolayısıyla süreç̧ içerisinde insanlar ürettiklerinin gerisin de kalırlar, yabancılaşırlar.

Yönetmen filmini çeker, filmin ünü yönetmenini önüne geçer. Ürettiği filme artık yabancılaşır.

Hatta ürettiği değere köle olur.

Saygıyla...