24 Aralık Pazar günü 54 yıl önce, Kıbrıs’ta Rumların soydaşlarımızı Ada’dan kovmak ve Ada’yı Yunanistan’a bağlamak için başlattıkları katliamı, soykırımı Kadıköy Kozyatağı Kültür Merkezi Gazanfer Özcan Salonu’nda andık. 

Anma törenine Kıbrıs’tan gelen Türk Mukavemet Teşkilatı Mücahitler Derneği ve Gazi Mağusa Mücahit Komutanlar Derneği mensubu, Kanlı Noel’i yaşayan kahraman mücahit kardeşlerimizle günün özel konuğu Dr. Ayten BERKALP katıldılar. 

Malumları 1960’da her iki toplumun eşit ortak olması esası üzerine kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ele geçiren Rumlar; 1960 öncesi Ada’yı kana boyadıkları terörist EOKA çetelerini yasal hale getirerek, üç yıl hazırlık yapmışlardı. 

21 Aralık 1963’te de saldırıyı Lefkoşa’da başlattılar. 

Türkler silahsız ve savunmasızdılar. 

Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nın Türkleri teşkilatlandırıp donatma faaliyetleri, Rumların hakim olduğu düzen içinde arzu edilen düzeyde yapılamıyordu. Ayrıca Kıbrıs Cumhuriyeti kurulunca anlaşmazlıkların sona erdiği fikrinin hakim olduğu Türkiye, adeta Rumların hazırlıklarına göz yumuyor ve O’nları cesaretlendiriyor gibi idi. 

Rum saldırıları başladığında Türkiye, Londra ve Zürih antlaşmaları ile belirlenen müdahale hakkını da kullanamıyordu. Zira denizaşırı harekat için yeterli uçaklarımız, gemilerimiz ve eğitimli birliklerimiz de yoktu. 

Lefkoşa’da başlayan olaylar süratle bütün Kıbrıs’a yayıldı. Köy ve kasabalarda yaşayan soydaşlarımız savunma refleksi ile evlerini, işlerini, yurtlarını terk ederek bir araya geldiler. 

Katliamı durdurmak için Türk jetleri 25 Aralık’ta Lefkoşa üzerinde ihtar uçuşu yapsa da katliam durmadı. Mart 1964’te şehit sayısı 209’a yaralı miktarı 1200’e ulaşmış, bir çoğu hala aranan 500 soydaşımız da kaybolmuştu. 

BM; 1964 yılında Kıbrıs’ta Rumların katliam ve soykırımlarını incelemiş ve ORTEGA Raporu adı altında yayınlamıştı. 

- 109 köy ve kasabada 527 ev tahrip edilmiş 

- 109 köy ve kasabada 2000 ev hasar görmüş 

- Saldırılar sonucu 25 bin kişi göç etmiş, silah zoruyla göç edenlerin miktarı 18.357

- Sakat kalan ve yaralı 203 kişi (başkasının desteğine ihtiyacı olan) 

- Rumlar 103 köy işgal etmiş 

- Şehit sayısı 500

- Ayrıca kayıplar arasında da 203 şehit var 

Pazar günü panelde Lefkoşa olaylarını Çetin SEREZ’le Ertan ALP, Gazi Baf olaylarını Ali ÇINAR, Gazi Mağusa olaylarını Gözkamaş ERGÜNEŞ’LE Bülent SELENT’ten dinledik. Ayrıca panele katılan Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şube Başkanı Zehra Bilge ERAY ile 1963’ten Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra soydaşlarımızın Kuzey’e göçlerine kadar Rum işgali altındaki bölgelerde, yurttaşlarımıza sağlık ve yönetim hizmetleri veren ve Sancaktarlık yani komutanlık da yapan Kıbrıs’ın efsane bayan mücahidi Dr. Ayten BERKALP de anılarını anlattılar. 

Kanlı Noel olayları sırasında Rum kesiminde bulunan Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde yatmakta olan Ahmet YUSUF, Havva YAKUP, Havva DURMUŞ, Şefika HASAN ve Yusuf AHMET isimle soydaşlarımızın tüm kanları Rum doktorlar tarafından damarlarından çekilerek (bu kanlar yaralı Rum teröristlere verilmiştir) ölüme terklerini ve soydaşlarımızdan Menteş ZORBA ile Mehmet VELİ’nin hastanede kurşuna dizilişlerini Dr. BERKALP’ten dinledik. 

Anılar arasında tam bir vahşet, barbarlık ve insanlık suçu olan, pek bilinmeyen Ayvasıl Katliamı’nı da sizin için özet olarak takdim ediyorum. 

Bugünkü ismi Türkeli olan Ayvasıl, Lefkoşa’nın batısında 120 Türk’ün yaşadığı karma bir köydür. Kanlı Noel’de ateş başlayınca köydeki kadın ve çocuklar yakın köylere gönderilmiş, mevcut dokuz mücahit de bölgelerini savunmaya başlamışlar. Silahları ve mermileri sayılı olan mücahitler, mermileri bitine kadar Rumlara direnmişler. Daha sonra Rumlar esir aldıkları mücahitleri bir traktörün arkasına bağlayıp, sürüklemişler ve köyden ayrılmayan diğer Türklerle birlikte kazılan çukurlara gömerek şehit etmişler. 

Bölgede yapılan aramada bulunan 21 soydaşımızın cesedi bir vahşet, insanlık dramıdır. 

***

Değerli okurlarım, 

22 Aralık günü İstanbul’a gelen kahraman mücahit dostlarımız 23 Aralık günü Beylikdüzü’ndeki Rauf Denktaş’ın heykelini ziyaret edip, çelenk koydular. 25 Aralık’ta da 1nci Ordu K. Org. Sayın Musa AVSEVER’i, 3ncü Kor.K.Korg. Sayın Mehmet DAYSAL’ı ve Kıbrıs Türk Kültür Derneği’ni de ziyaret ettiler. 

Kıbrıs meselesi malumları İkinci Dünya Harbi’nden bu yana Türk-Yunan anlaşmazlığının temelinde, Türkiye’nin bir beka sorunudur. Türkiye’yi Ege Adaları ile batıdan kuşatan Yunanistan’ın hedefinin; Kıbrıs’la Türkiye’yi Akdeniz’de kavramak, Megali İdea ile belirlediği İstanbul ve Anadolu hedeflerini ele geçirerek Büyük Yunanistan’ı kurmak olduğundan kimsenin kuşkusu olmamalıdır. 

Bu hedef bugünden yarına bir hedef değildir. Yunanistan’ın 200 yıldır adım adım uyguladığı, bugün için hayal olsa da yeni fırsatlar bekleyen bir hedeftir. 

Türkiye Kıbrıs’ta uluslararası anlaşmalardan doğan haklarının gasp edilmesini önlemek, soydaşlarımızın can ve mal güvenlikleri ile Anadolu’nun emniyetini temin etmek için; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bütün gücü ile Yunan planının karşısında olmak zorundadır ve tabii ki de olacaktır. 

Türk halkı tümü ile bu planın karşısında olduğunu defalarca ortaya koymuş ve büyük fedakarlıklara katlanmıştır. Bundan sonra da Kıbrıs bir milli hedef olarak; mutlu sona, yani Kıbrıs Adasının tümüne sahip olacağımız güne kadar devam edecektir. Ve de tabii ki, Kanlı Noel’i, Rumların insanlık dışı saldırılarını, katliamları, soykırımı unutmayacağız, unutturmayacağız. 

Not: 20 Aralık’ta yayınlanan KUDÜS KRİZİ yazımın 6ncı paragrafın 1nci satırında 19. yüzyılın ifadesi sehven 15. yüzyılın olarak yayınlanmıştır. Düzeltir, özür dilerim.